Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/389 E. 2023/689 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/389
KARAR NO : 2023/689

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – (T.C. No: …) ….
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2023
KARAR TARİHİ : 09/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … kayıtları ile sabit olduğu üzere, servis-taşıma işi ile iştigal ettiğini, davalı …’in sahibi olduğu “…” olarak tabir edilen servis plakası müvekkili şirket tarafından kiralandığını, taraflar arasında bu kiralama ilişkisinin teminatı kapsamında bono tanzim edildiğini, taraflar arasında 2022 yılına kadar birden çok plaka hissesi kiralama işlemleri devam ettiğini, taraflar arasındaki bu ilişkiyi teminat altına almak üzere ayrıca her kiralama işi için ekte örneklerini sundukları borç ve rehin sözleşmeleri yapıldığını, ve kiralama ilişkisi sona erdiğinde ve tarafların birbirinden hak ve alacakları kalmadığında araç plaka kaydında yer alan rehin … tarafından kaldırıldığını, servis plakası olan “…” olarak tabir ettikleri plakalar servis şirketleri tarafından alınıp satılmakta veya kiralanmakta olduğunu, servis firmaları genel olarak yıl içerisinde almış oldukları taşımacılık ihalelerinde servis hizmetini gerçekleştirmek üzere çok sayıda aracı şirket adına satın almak yerine o yıl ki ihtiyaçları kadar aracı farklı servis firmalarından veya plaka sahibi olan şahıslardan kiralamak suretiyle temin etmekte ve hizmet bitiminde kira sözleşmelerini sona erdirdiğini, elinde bir miktar para bulunan şahıslar servis şirketine resmi olarak ortak olmaksızın veya “…” nın tescil ve devrini almaksızın mevcut plakalara harici sözleşmelerle ortak veya tamamen sahip olup gelir elde edebildiğini, davalı taraf haricen hissedar olduğu bu plakaları da zaman zaman müvekkili şirkete kiraladığını, taraflar işbu ilişkiyi teminat altına almak amacıyla aralarında senet tanzim ettiğini, müvekkili, davalının elinde bulunan senet bedelini ödediğini, … tarafından 20.09.2011 keşide tarihli bono taraflar arasındaki hukuki ilişkinin hilafına olarak sonradan doldurularak, 14.02.2023 tarihinde …. E. Sayılı … Nolu icra takibine konu edildiğini, takibe konu senet metni incelendiğinde sonradan doldurulmuş olduğu görüldüğünü, senet metninde imzası olan taraflar … Ltd. Şti. adına … ve … olup icra takibi yalnızca … Ltd. Şti. borçlu olarak gösterilmek suretiyle başlatıldığını, taraflar arasında plaka kiralama işi dışında alacak borç ilişkisi doğuracak başka bir hukuki veya ticari ilişki de bulunmadığını, müvekkili şirket ve müvekkili şirket yetkilisi tarafından banka yolu ile yapılan ödemeler toplamı 375.000,00-TL olduğunu, tüm bu nedenlerle öncelikle dosya borcunun tamamının icra veznesine yatırılması halinde ve mahkemece tayin edilecek teminat tutarının dosyaya yatırılması neticesinde, icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi taleplerinin kabulü ile neticede davalarının kabulüne, …. E. Sayılı dosya ve takibe konu senet yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Esas sayılı icra dosyası ile borçluya karşı başlatmış oldukları icra takibi kesinleştiğini, anılan icra takibine ilişkin karşı taraf haksız olarak menfi tespit talebinde bulunarak dava açtığını, borçlu davacının dava konusu senetten dolayı müvekkiline karşı herhangi bir borcunun bulunmadığı iddiasının kabulü taraflarınca mümkün olmadığını, borçlu davacı … 169/1 ‘e göre bu iddiasını kanıtlayan herhangi bir delil sunmadığını, yargıtay’ın benimsediği görüşe göre ise bu hususta ispat külfeti davacıda olduğunu, dava konusu senette yer alan miktar 200.000,00TL(ikiyüzbin)’ olduğunu, ancak borçlu davacı dava dilekçesinde toplam 375.000,00TL (üçyüzyetmişbeşbin) ödeme yaptığını iddia ettiğini, senet bedelinden aşkın ödeme yapılmış olması da (dava konusu senet ödemesinin kabulü anlamına gelmemekle birlikte) taraflar arasında dava konusu senetten başka bir çok borç ilişkisi olduğunu ispatlar nitelikte olduğunu, başka borç ilişkisinin olmadığını ileri sürerek dava değerinden çok daha yüksek ödemeler yapılması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işbu senede konu bedele ilişkin davalı tarafından düşük kısmi ödemeler yapıldığı taraflarınca iyiniyetli olarak kabul edilmiş ve bu miktar toplam bedelden düşürülerek icra takibine konu edildiğini, dava konusu bono “soyut borç ikrarını içeren senet” niteliğinde olduğunu, kıymetli evrakta benimsenen mücerretlik ilkesi gereği, senette yer alan hak ile bu hakkın oluşumuna neden olan temel borç ilişkisi arasındaki bağ ortadan kalktığını, tüm bu nedenlerle tedbir kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacının tüm alacak miktarı üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-…. E sayılı İcra dosyası,
-…. sayılı ilamı,
-….Noterliğinin 20/09/2011 tarihve … yevmiye nolu Borç ve Rehin sözleşmesi,
-….Noterliğinin 01/11/2011 tarihve … yevmiye nolu İbraname,
-….Noterliğinin 01/11/2011 tarihve … yevmiye nolu Borç ve Rehin sözleşmesi,
-…Bankasının Ödeme Dekontları,
-… Bankası Ödeme Dekontları,
-… Bankası Ödeme Dekontları,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacının, 20/09/2011 tanzim, 01/03/2020 vade tarihli ve 200.000,00-TL bedelli senet nedeniyle …. E. takip sayılı dosyasında aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, senet bedelini ödediğini, borcu kalmadığını, icra takibine konulan alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürdüğü, davalının ise yapılan ödemelerin davaya konu senedin ödendiği ispatlayamadığını, borçlu davacı … 169/1 ‘e göre bu iddiasını kanıtlayan herhangi bir delil sunmadığını ve davanın reddini savunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki çekişme, davacı borçlunun takipten önce banka havaleleri ile yaptığı ödemelerin davaya konu bono için yapılıp yapılmadığı, taraflar arasında başkaca alacak borç ilişkisinin olup olmadığı, davalının, davacı aleyhine icra takibine koyduğu senetten dolayı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise tutarı, takibin ve senedin iptalinin gerekip gerekmediği, kötüniyet tazminatı koşullarının olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
…. Mahkemesinin 23/05/2023 gün ve …. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı borçlunun, davalı alacaklı aleyhine açtığı( borca itiraz) davanın reddine karara verildiği anlaşıldı.
Davacı vekili 09/10/2023tarihli celsedeki beyanında; dava dilekçelerini tekrar ettiklerini, dosyaya taraflar arasındaki borç ve rehin sözleşmesine ilişkin noter evrakını sunduklarını, taraflar arasındaki kira sözleşmesi sözlü de olabileceği için sunmamış olabileceklerini, inceleyip eğer yazılı bir kira sözleşmesi var ise sunacakalarını, taraflar arasında dönemsel … diye tabir edilen servis plakasının kiralanmasına ilişkin iş ilişkisi olduğunu, davaya konu senet de bu iş ilişkisine teminat olarak verildiğini, taraflar arasında davaya konu senet dışında başkaca bir düzenlenmiş senet olmadığını..” beyan etmiştir.
Davalı vekili 09/10/2023 tarihli celsedeki beyanında; Cevap dilekçelerini tekrar ettiklerini, müvekkilim davalının memur olduğunu, uyuşmazlığa konu plaka müvekkilimin mülkiyetindeyken şu anda ona ait olmadığını, dosyaya sunulan ödeme dekontları taraflar arasındaki borca ilişkin bir ödeme olmadığını, bu dekontlara bir itirazlarının olmadığını, ancak müvekkilin alacağına özgülenmiş bir ödeme olmadığını”.. beyan etmiştir.
Emsal …. ‘nin 03.06.2010 gün ve …. sayılı ilamında;”… Davacı vekili, müvekkilinin dava ve takip dayanağı bonolara karşılık banka havalesi ile ödeme yaptığını öne sürerek toplam tutarı 7.900 TL olan (5) adet banka dekontu sunmuştur. Dekontlarda gönderenin davacı, alıcının ise davalı olduğu ve havale tarihlerinin bonoların tanzim tarihi olan 08.01.2007 tarihinden sonra olduğu gözlemlenmiştir.
BK.nun 86.maddesine göre ödeme belgesinde ödemenin hangi borca ilişkin olduğu konusunda bir açıklık yoksa ödemenin mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla yapıldığının kabulü gerekir.
Davalı taraf ödemeleri kabul etmiş, ancak neye ilişkin olduğu hususunda da bir açıklama yapmamıştır.
Eğer davalının dava konusu bonolardan başka davacıdan bir alacağı varsa bunu ispatla yükümlüdür. Şayet böyle bir alacak mevcut değilse yapılan ödemenin anılan hüküm uyarınca mevcut borca ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca mahkemece açıklanan hususlar üzerinde durulup, davalı tarafa başka bir alacağının varlığı hususunda ispat olanağı tanınıp tüm deliller birlikte değerlendirilip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir…” Şeklinde kararı mevcuttur.
Toplanan delillere göre; taraflar arasında imzalanan borç ve rehin sözleşmeleri, banka ödeme dekontları, …. E. takip sayılı dosyası, …. Mahkemesinin 23/05/2023 gün ve … sayılı ilamı ve tüm dosya içeriği incelendiğinde; davacı ile davalı arasında düzenlenen takibe konu 20/09/2011 tanzim tarihli, 01/03/2020 vadeli ve 200.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davacı borçlu aleyhine bir kısım ödemeleri mahsup ederek 154.000,00-TL asıl alacak, 12.660,00-TL işlemiş faiz olmak üzere 166.700,00-TL toplam alacak yönünden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, davacının takibe konu senet bedelini ödediğini borcunun kalmadığını iddia etmesine karşın, davalı alacaklının yapılan ödemelerin takibe konu senede özgü olmadığını savunduğu menfi tespit davasında,
Davacı davaya konu senedin taraflara arasında akdedilen kira sözleşmelerinin teminatı olarak boş olarak verildiği iddia ederken, davalı bu hususta beyanda bulunmamıştır.
Davacı davaya konu senedin banka havaleleri ile ödendiğini, taraflara arasında düzenlenmiş başkaca senedin olmadığını iddia ederken, davalı dosyaya sunulan ödeme dekontlarında yapılan ödemelerin taraflar arasındaki senet borcuna ilişkin bir ödeme olmadığını, bu dekontlara bir itirazlarının olmadığını, ancak müvekkilin alacağına özgülenmiş bir ödeme olmadığını savunmuştur.
Davacı taraflar arasında düzenlenmiş tek senedin davaya konu senet olduğunu iddia ederken, davalı taraf taraflar arasında başkaca bir borç ilişkileri olduğunu, yapılan ödemelerin bunlara özgülendiğini, iddia etmiş, davalı taraflar arasında davaya konu bonodan başka bir kambiyo senedi olduğunu sunmamıştır.
Taraflar arasında başkaca borç ilişkileri var ise de; uyuşmazlığa konu “kambiyo senedi” yönünden taraflar arasında tek bir bono olduğu, başkaca bono/lar olduğu yönünde davalı alacaklının bir iddiasının olmadığı buna ilişkin bir delilde sunmadığı dikkate alındığında, davacı borçlu tarafından; davalı alacaklı hesabına gönderilen aşağıda açıklaması yapılan ödemelerin davaya konu bonoya mahsuben yapıldığı kabul edilmiştir.
Dekontlarda gönderenin davacı, alıcının ise davalı olduğu ve havale tarihlerinin bonoların tanzim tarihi olan 20/09/2011 tarihinden sonra olduğu gözlemlenmiştir. BK.nun 86.maddesine göre ödeme belgesinde ödemenin hangi borca ilişkin olduğu konusunda bir açıklık yoksa ödemenin mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla yapıldığının kabulü gerekir. Davalı taraf ödemeleri kabul etmiş, ancak neye ilişkin olduğu hususunda da bir açıklama yapmamıştır. Eğer davalının dava konusu bonolardan başka davacıdan bir alacağı varsa bunu ispatla yükümlüdür. Şayet böyle bir alacak mevcut değilse yapılan ödemenin anılan hüküm uyarınca mevcut borca ilişkin olduğunun kabulü gerekir.
Yapılan banka ödemelerinde açıklama kısmında “senede istinaden”, “Senet bedeli” şeklinde açıklama olan ödemeler incelendğinde;
*22/03/2022 tarihinde … hesabından- “Plaka hissesi Senet istinaden” açıklaması ile yapılan 30.000,00-TL,
*23/03/2022 tarihinde … hesabından- “Plaka hissesi Senede istinaden” açıklaması ile yapılan 30.000,00-TL,
*24/03/2022, tarihinde … hesabından- “Plaka hissesi Senet bedeli” açıklaması ile yapılan 15.000,00-TL,
*24/03/2022 tarihinde … Bankası hesabından- “Plaka hisse Senet bedeli” açıklaması ile yapılan 5.000,00-TL,
*22/03/2022 tarihinde … Bankası hesabından- “Plaka hissesine ait Senede istinaden” açıklaması ile yapılan 270.000,00-TL, olmak üzere toplam (30+30+15+5+270=)350.000,00-TL’sı ödeme yaptığı, böylece davalı tarafından takibe konulan senetteki borcunu ödendiği, bu senetten dolayı bakiye bir borcunun bulunmadığı, davacının iddialarını kanıtladığı, davasının subuta erdiği, davalının senet bedelinin kendisinin banka hesabına ödenemesine rağmen senedin kötü niyetli olarak takibe konulduğu, davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi koşullarının da gerçekleştiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kabulü ile, davacının davalıya, …. Esas sayılı dosyasında takibe konu, Keşideci borçlusunun davacı … Tur.Taş.Oto.Gıda Tic. İnş ve San.Ltd.Şti, Lehtarının davalı … olan, 20/09/2011 keşide, 01/03/2020 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli bono nedeniyle, borçlu olmadığının tespitine,
2-Asıl alacağın 166.700,00-TL’nin % 20’si oranında (33.340,00-TL) kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 13.662,00 TL harçtan peşin alınan 2.846,82 TL harcın mahsubu ile eksik 10.815,18 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 32.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan harçlar dahil ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen 3.149,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde …. Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09.10.2023
Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]