Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/31 E. 2023/20 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/31 Esas – 2023/20
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/31 Esas
KARAR NO : 2023/20

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ: 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 03/01/2021 tarihinde müvekkili ile dava dışı Afgan asıllı sürücünün karıştığı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kalıcı maluliyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyet veren aracın ZMMS sigortası bulunmadığını, bu nedenle davalı … hesabının zarardan sorumlu olduğunu, ayrıca hurdaya ayrılan araçların trafikte yer almamaları hususunun Emniyet Genel Müdürlüğü’nün denetiminde olduğunu, dolayısıyla İç İşleri Bakanlığı’nın da zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek şimdilik 10.000,00 TL sürekli işgöremezlik, 100,00 TL geçici işgöremezlik, 100,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 39/c maddesi uyarınca hurdaya ayrılmış araçlar için ZMMS zorunluluğu bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin zarardan sorumluluğu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkilinin zarardan sigortasız aracın kusuru ve gerçek zarar ile sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderlerinin teminat kapsamında kalmadığını, zararın kusurlu sürücü ve işletene rücu edilebileceğini, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zararın tazmini amacıyla … Hesabı aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir.
Davanın davalı ile İç İşleri Bakanlığı aleyhine açıldığı, eldeki davanın mahkememizin 2022/525 E. Sayılı dosyasından tefrik edildiği anlaşıldı.
Davacı yan, hurdaya ayrılan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığından kaza nedeni ile meydana gelen zararın davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiği iddiası ile eldeki davayı açmıştır.
Aracın tescil kayıtları celbedilmiş; kaza tarihinden önce aracın sahibinin başvurusu ile hurdaya ayırma işleminin yapıldığı ve hurdaya ayrılan araçların yeniden tescil edilemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Kusurlu olduğu iddia edilen aracın hurdaya ayrıldığı ve yeniden tescil edilemeyeceği konusunda uyuşmazlık kalmamıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 21/1. maddesinde “tescil edilen araçlar, tescil belgesi ve tescil plakası alınmadan karayollarına çıkarılamaz” düzenlemesine; aynı Kanun’un 23/2. maddesinde ise “araç tescil belgesini araçta bulundurmayan veya tescil plakasını monte edilmesi gereken yerin dışında farklı bir yere takan sürücülere 92 Türk Lirası idari para cezası verilir. Araç bilgileri doğrulanıncaya ve plaka uygun yere takılıncaya kadar araç trafikten men edilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Diğer taraftan; … Hesabı’na başvurulabilecek halleri düzenleyen 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi ve … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi gereği, … Hesabı’nın sorumluluğu için, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu bulunduğu halde bu sigortası yapılmamış olan bir aracın 3. kişinin zararına sebep olması gerekmektedir. Zorunlu olan trafik sigortasının yaptırılması bakımından da her şeyden önce, sigortası yapılacak aracın kanun kapsamında kalan tescilli bir araç olması gereklidir.
Bu hale göre, aracın kullanılamaz (hurda) hale gelmesinden kaynaklanan bir trafikten çekme durumu bulunduğu ve hurda belgeli araçların yeniden trafiğe tescil edilemeyeceği anlaşıldığından davalının taraf sıfatı bulunmadığı (Yargıtay 4. HD 2022/3115 esas 2022/7521 karar, 2021/21213 esas 2022/4243 karar sayılı ilamları) ve davanın usulden reddi gerektiği değerlendirilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davalı … hesabı aleyhine açılan davanın usulden reddine,
Alınması gereken 179,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalı … hesabının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2023