Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/208 E. 2023/462 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/208
KARAR NO : 2023/462

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2023
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
K.YAZIM TARİHİ : 10/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/05/2022 tarihinde davalı …’ın maliki olduğu araç sürücüsünün diğer davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … Plakalı aracı ile müvekkiline ait … plakalı ticari taksi araca çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazada davalılardan araç sürücüsü …’ın kaza tespit tutanığında görüleceği üzere kaza anında … promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, alkollü bir şekilde trafikte yer alıp karşı şeride geçerek müvekkiline ait aracın ağır derecede hasar almasına sebep olduğunu, kaza tespit tutanağında da görüleceği üzere davalılardan idğer araç sürücü … 2918 Say KTK yer alan kurallardan 47/c-1 maddesi ihali ve aynı kanunu 48/5 maddesi gereği alkollü araç kullanmaktan idari para cezası uygulandığını, TCK 179/3 gereğide polis merkezine sevk edildiğini, müvekkiline ait … plakalı ticari taksi araç diğer araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada ağır derecede hasar gördüğünü, davacı müvekkilinin uğramış olduğu kazanç kaybından davalılardan araç sürücüsü … ve araç maliki …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davaya konu trafik kazası sebebi ile gerek ilgili mevzuat gerekse de …’ın Yerleşik İçtihatları kapsamında davacı müvekkili, davalı sürücü …’nın haksız fiili neticesinde haksız fiile ilişkin hükümler çerçevesinde araç işleten sıfatıyla davalı … ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olan davalılardan tazminat haklarının doğduğunu, 2918 Sayılı …’nun Uyarınca, işletenin, araç sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı hükümlerinin yer aldığını, yerleşik … içtihatları da araç sahibinin, araç sürücüsünün kusurundan dolayı talep edilen tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu yönünde olduğunu, müvekkiline ait …plaka sayılı ticari taksi araç onarımda kaldığını, müvekkiline ait ticari aracın onarımda kalması hasebiyle müvekkilinin hali hazırda bulunan ticari taksisini kullanmadığını, kazancından mahrum kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu, müvekkilinin aracın teslime dair herhangi bir müdahale veyahut tamir sürecine ilişkin her hangi bir dahili olmadığını, meydana gelen kaza tarihi 02/05/2022 olup aracın fatura ile müvekkiline teslim edildiği tarihin 13/06/2022 olduğunu, arz ve izahına çalıştıkları nedenlere istinaden; Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, haklı davalarının kabulüne, 02/05/2022 tarihinde davalı yanın kusuru sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile olan müvekkilinin uğradığı kazanç kaybına ilişkin dava tarihi itibari ile kusur durumunun ve alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenememesi ve bu durumun yapılacak yargılama sonucu ortaya çıkacak olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000-TL maddi tazminat miktarının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yanlardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraflara tebligat yapılamamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİVE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; 02/05/2022 tarihinde meydana geldiğinden bahisle ileri sürülen olayda: Kusur durumu, zararın doğup doğmadığı, doğmuşsa doğmasında veya artmasında davacının müterafik kusurunun olup olmadığı, kazanç kaybına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Görev konusu dava şartı olup, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında, talep halinde veya resen incelenebilir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin bu davada görevli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur.
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı m. TTK 19/2 fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
… sayılı kararı ve… Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere taraflar tacir olmadığı gibi dava da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığından, davacı aracı ticari taksi olmasına rağmen davalı …’ın maliki diğer davalı …’ın sürücü olduğu aracın ise hususi araç yolcu nakli- hususi olduğunun belirtildiği anlaşılmakla davanın 6502 sayılı TTK kapsamı dışında kaldığı ve davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği; görevin kamu düzenine ilişkin olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1.HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2.Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3.HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtaratına, (ihtarat yapıldı).
4.HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
5.Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle ve HMK’nun 331/1 maddeleri gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve yargılama giderleri yönünden değerlendirme yapılması için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile… Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/06/2023

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]