Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/109 E. 2023/470 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/109
KARAR NO : 2023/470

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/01/2007
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;… sayılı dosyası ile davalı tarafından müvekkilleri aleyhine 05.04.2004 tanzim 15.05.2004 vade tarihli 11.000 USD bedelli borçlusu …, alacaklısı … olan dava dışı …’a ondan da davalıya ciro edilen senede dayanılarak takip başlatıldığını, davacılardan …’nın diğer davacı …’nın öz oğlu olduğunu, bonoda ciranta olarak görünen …’ı …’ın Sitelerde mobilya boya dükkanı olduğu dönemde tanıdığını, bu şahsın … dükkan kiralamak için müvekkili …’dan yardım istediğini, dükkan bulunması halinde tutması hususunda 1.000,00 USD müvekkiline verdiğini, bu verilen paraya karşılık da hile ile davacılara belge imzalatıldığını, daha sonra ise dükkan kiralamaktan vazgeçtiğinden verilen paranın fakat imzalanan belge iade etmediğinden parayı vermediklerini, takibe konulan senette tahrifat yapılarak bin rakamının onbirbin hale getirilip USD eklendiğini, bu senede dayanılarak takip yapılamayacağını ileri sürerek takibe konulan senetle ilgili borçlu olunmadığının tespitine, icraca tahsil edilen 4.257,42 TL’nin tahsil edildiği tarihten işleyecek avans faizi ile istirdadına, %40’dan aşağı olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili savunmasında özetle; istirdadı istenen miktar göz önünde bulundurulduğunda davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, senedin tahsil cirosu ile devralındığından kendilerine karşı husumet yöneltilemeyeceğini, istirdada konu alacağın zaman aşımına uğradığını, savunmaları olumlu görülmediğinde 1.000,00 USD’nin alacaktan takas ve mahsubu gerektiğini ileri sürerek davanın görev, husumet ve zaman aşımı yönünden reddine, alacağın varlığının tespiti halinde ciro edenin alacağının davacı alacağından takas ve mahsubuna, davacının %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir.

MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, takibe konulan senedin hile ile alındığı, senette sahtecilik yapıldığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin 29/12/2011 gün ve … sayılı kararı ile; “Davanın kısmen kabulü ile … sayılı dosyasında istenilenden 15.305,76 TL asıl alacak, 452,37 TL işlemiş faiz yönünden davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine,..” karar verilmiş, verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine … sayılı bozma ilamında belirtilen; “…Dava konusu bonoda davalı tahsil cirosu ile bonoya … olduğundan vekil … durumundadır. Başka bir anlatımla davalı bu bonoyu tahsil amacıyla elinde bulundurmaktadır. Temlik cirosu olmadığından kendisi adına takip yapamaz. İcra takibine kendisi adına giriştiğinden davalının bu davada hasım gösterilmesinde bir isabetsizlik yoksa da, alacaklı sıfatını haiz olmayan davalının alacaklı olarak davacılar aleyhine takibe girişmesinin hukuksal dayanağı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” şeklindeki gerekçesiyle mahkememizin kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkememizce bozma ilamına karşı 13/06/2013 gün ve … sayılı ilamında belirtilen gerekçelerle direnilmiş, … sayılı ilamında belirtilen gerekçelerle özel daire kararına uyulması gerekirken direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
… kararı taraflara tebliğ edilmiş, dosya mahkememizin 2023/109 yeni esasına kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur.
Uyuşmazlık; icra takibinin dayanağı senedi tahsil cirosu ile devralan davalının alacaklı olarak davacılar aleyhine takip başlatmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Direnme üzerine iş …görüşülüp düşünülmüş “…tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacılar, davalı … hakkında, 05.04.2004 keşide tarihli senedin aslında 1.000 Dolar olarak düzenlendiğini, dava dışı …’ın senetteki 1.000 Dolar ibaresini 11.000 Dolar şeklinde tahrif ederek tahsil cirosu ile davalıya devrettiğini, davalı tarafından da aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, cirantaya karşı ileri sürebilecekleri tüm şahsi def’îleri senedi tahsil cirosu ile devralan davalıya karşı da ileri sürebileceklerini belirterek icra takibine konu senet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının tahsil ettiği bedelin istirdadına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Menfi tespit ve istirdat talebine konu 05.04.2004 keşide tarihli senet incelendiğinde, keşidecisinin …, lehtarının … olduğu, senedin … tarafından dava dışı …’a temlik cirosu ile devredildiği, sonrasında … tarafından da senedin tahsil cirosu ile davalıya ciro edildiği anlaşılmaktadır.
Az yukarıda da açıklandığı üzere 6762 sayılı TTK’nın 600/2. maddesine göre, senetten sorumlu olanlar ancak cirantaya karşı ileri sürebilecekleri def’îleri hamile karşı dermeyan edebilirler. Buna karşılık, ciro edilen kişi senetten doğan hakkın maliki olmadığından, senetten dolayı sorumlu olanlar, senedi tahsil cirosu ile ciro edenin şahsına karşı sahip oldukları def’îleri senedi tahsil cirosu ile devralan hamile karşı ileri süremezler. Senedi tahsil cirosu ile devreden ciranta aleyhine açılması gereken menfi tespit davası senedi elinde bulunduran … aleyhine açılamaz.
Bu nedenlerle davacıların, tahsil cirosu ile senedi elinde bulunduran hamile karşı menfi tespit davası açamayacağı gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda istinaf yasa yolunun açık olduğu belirtilmiş ise de, bunun maddi hatadan kaynaklanıp resen düzeltilebileceği değerlendirilerek gerekçeli kararda düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın usulden REDDİNE;
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 233,40 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 53,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın yapmış olduğu 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; Davacı vekilinin e-duruşmalı olarak yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde …ilgili hukuk dairesine başvurmak suretiyle temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..19.06.2023

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]