Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/863 Esas
KARAR NO : 2023/486
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 10/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile fatura düzenlendiğini, davalının bakiye borcunu ödememesi üzerine …. esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin borcu bulunmadığını, faturaya konu malların teslim edilmediğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, faturaların usulsüz düzenlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. ve devamı maddeleri uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, davalı tarafça defterler ibraz edilmemiş, davacı tarafça sunulan defterler incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 04/04/2023 tarihli raporunda özetle, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, dava konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibari ile 39.877,97 TL döviz karşılığı (8.768,15+1.961,54)=10.729,69 Euro alacak talep edebileceği, davalı defterlerinin sunulmadığı, yalnız muavin kayıtlarının sunulduğunu, takibe konu faturaların TL karşılıkları ile muavin defterine kaydedildiğini, kasa hesabı ödemesi açıklaması ile hesabın kapatıldığı bildirilmiştir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı her ne kadar alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuş ise de, uyuşmazlığın satış sözleşmesinden kaynaklandığı gözetildiğinde TBK’nun 146. maddesi uyarınca savunmaya itibar etmek mümkün olmamıştır.
Davacı tarafından taşınır mal satışına ilişkin düzenlenen 8.768,15 Euro ve 1.961,54 Euro bedelli iki adet faturanın ödenmediğinden bahisle icra takibine konu edildiği, davalının itirazı üzerine takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının dava değeri olarak takibe konu asıl alacak miktarını bildirdiği, ferilerine ilişkin harcı yatırılarak açılmış usulünce dava bulunmadığından bu hususta talebi bulunmadığı ve karar verilmesine yer olmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkememizce davalıya defter ibrazı hususunda “aksi takdirde HMK’nun 222 ve 83 maddeleri gereği defter ibrazından kaçınmış ve defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, ayrıca karşı tarafın usulüne uygun tutulan kayıtlarına itibar edileceği” yönünde ihtaratlı kesin süre verilmiş, davalı tarafça defterler ibraz edilmemiş, muavin kayıtları ibraz edilmiştir. Davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu da sabittir. Kaldı ki davalı muavin kayıtlarında da dava konusu faturalar kayıtlıdır. Bu hale göre ticari ilişkinin ve teslimin varlığı karine olarak sübut bulmuş, davacı kayıtlarına itibar etmek gerekmiş ve aksinin ispatı hususunda davalı yanca herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Davalı muavin kayıtlarında ödeme kaydı bulunmakta ise de, davalı bu hususta ispata elverişli delil sunamamıştır.
Davalı her ne kadar faturanın usulüne uygun düzenlenmediğini savunmuş ise de kayıtlarına almakla tebliğ edildiği değerlendirilmiş, süresinde fatura içeriğine itiraz ettiğine ilişkin bir delil sunmamıştır. Yine takip talebinin usulüne uygun düzenlenmediğini savunmuş ise de, bu hususun takip hukukunu ilgilendirdiği, alacağın varlığını ve geçerliliğini etkilemeyeceğinden bu savunmaya da itibar etmek mümkün olmamıştır.
Açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak faturadan kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalı aleyhine takip tarihindeki kur üzerinden (… karar sayılı ilamı) icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
… esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin 10.729,69 Euro asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 41.519,39 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 18.951,84 TL (karar tarihindeki efektif satış kuru olan 10.729,69*25,8571=277.438,67 TL üzerinden hesaplanan) harçtan peşin alınan 2.606,72 TL’nin mahsubu ile bakiye 16.345,12 TL harcın ve 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 41.841,41 TL (karar tarihindeki efektif satış kuru olan 10.729,69*25,8571=277.438,67 TL üzerinden hesaplanan) nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.588,50 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.606,72 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2023
Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸