Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/856 E. 2023/720 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/856
KARAR NO : 2023/720

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – (T.C:…) – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
K.YAZIM TARİHİ : 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı / borçlu hakkında ticari iş sebebiyle fatura alacağından dolayı …. Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, borçlunun icra takibine konu borca haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, iş bu sebeple itirazın iptali amacıyla mahkemede dava açma gereğinin hasıl olduğunu, davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında belli bir dönem devam eden bir ticari ilişki mevcut olduğunu, iş bu ticaretten kaynaklanan fatura alacağının tahsili için, …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu dosyadan gönderilen ödeme emrine haksız olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk dosyası ile anlaşamama olarak son tutanak düzenlendiğini, davalı / borçlunun dilekçe ekinde mübrez icra takibine dayanak yapılan Fatura No: …. için 23.533,20TL ve Fatura No: …. için BAKİYE 923.52TL TOPLAM 24.456,72TL fatura alacağına ilişkin itirazı kötü niyetle yapıldığını, müvekkili şirket ile davalı/borçlu arasında süregelen ticari alışveriş, günlük hazır yemek sağlama neticesinde meydana gelen bu alacak miktarına karşı itiraz dilekçesinde “Alacaklı olduğunu iddia eden tarafa, müvekkilin borcu bulunmamaktadır. Bu nedenle ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ediyoruz. ” şeklindeki beyan mesnetsizdir. Şirket kayıtlarında ilgili cari hesap ekstresinde belirtilen kalemlerin cari ekstrede kaydı ve tüm faturalarının mevcut olduğunu, ilgili fatura münderecatları incelendiğinde faturaya konu ticari iş ” Günlük olarak işveren davalı borçluya hazır yemek sağlama “hizmetinin sabit olduğunu, alacak konusu faturaların birer suretini dava dilekçemiz ekinde ibraz ettiklerini, dosya kapsamında şirket kayıtlarında yapılacak defter incelenmesi neticesinde taraflar arasında ki ticari ilişki açıkça ortaya çıkacağını, davalı / borçlunun fatura alacağına ve ferilerine yönelik itirazları haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira faturalar ve şirket kayıtları incelendiğinde borçlunun itirazlarında tamamen kötü niyetli olarak hareket ettiği açıkça görüleceğini, ödeme emri ile talep edilen yasal faiz başlangıcı ise davalı / borçlunun temerrüde düştüğü tarih 07.09.2022 tarihidir. İş bu tarih itibariyle gecikme faizi işletilmiş olup ödeme emrinde belirtildiği gibi yasal faiz talepli olduğunu, ez cümle iş bu arz ve izah edilmeye çalıştıkları nedenlerden dolayı Davalı / borçlunun itirazlarının iptali ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi için mahkemede iş bu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla izah ettikleri nedenlerden dolayı ; Davalı / borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline, takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli olarak takibin haksız yere durmasına sebebiyet veren davalı / borçlu hakkında %20’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiyeler tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
…. Esas sayılı dosyası
İcra takibine konu fatura suretleri
Tarafların ticari kayıtları
…. E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde;Alacaklının …, borçlunun … olduğu; 24.456,72TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 07/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun/vekilinin 08/09/2022 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 10/08/2023 tarihli raporda; Davacı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiğini, muhasebe kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğunu, HMK, TTK ve VUK’na uygun olduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dosyasında mevcut olmadığını, davaya konu fatura ve fatura içeriklerine davalı şirketin 8 günlük yasal süresi içerisinde bir itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı gibi ayrıntılı olarak arz ve izah edildiği üzere davaya konu faturaların taraflarca ilgili vergi dairesine form/bs-ba beyannamelerinin verilmiş olduğundan davaya konu e-arşiv fatura ve fatura içeriği mal ve hizmetin alış ve satışının yapıldığının sabit olduğunu, ayrıntılı olarak arz ve izah edildiği üzere davacı şirkete ait yevmiye defteri ile uyumlu muavin defter cari hesap ekstresine bağlı davacı şirketin davalı şirketten 05.08.2022 tarihi itibariyle 30.571,90 TL alacağının mevcut olduğunu, davacı şirkete ait yevmiye defterinde kayıtlı, bir sonraki aya/yıla devir kaydi borç miktarı ile … Esas sayılı dosyasında 2(iki) adet e-arşiv faturalara bağlı/bakiyeli asıl alacak miktarında (30.571,90 TL – 24.456,72 TL=) davacı aleyhine 6.115,18 TL lik farkın oluştuğunu bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRLİMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki uyuşmazlık, davalı hakkında ticari iş sebebiyle fatura alacağından bahisle …. Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olduğu, taraflar arasında sözleşme olup olmadığı, takip konusu faturanın hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığı, muacceliyet ve temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği, hangi tarihte gerçekleştiği, akdi ve temerrüt faiz oranlarınnı sözleşmeye uygun olup olmadığı, asıl alacak ve işlemiş faizin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz tutarının ne olduğu konularında toplanmaktadır.
Tarafların delilleri toplanmış icra dosyası ve davacının ticari defterleri incelenmiştir.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (…,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
… ‘nin 26.09.2018 tarih, …. sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” … ‘nin 27.06.2016 tarih, … sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nun 222. maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” olarak ifade edilmiştir.
Dava, mübrez deliller ve tüm dosya kapsamında göre somut olayda, davacı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiği, muhasebe kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, HMK, TTK ve VUK’na uygun olduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin ibraz edilmediği, davaya konu fatura ve fatura içeriklerine davalı şirketin 8 günlük yasal süresi içerisinde bir itiraz dilekçesinin ibraz edilmediğie davaya konu faturaların taraflarca ilgili vergi dairesine form/bs-ba beyannamelerinin verilmiş olduğu davaya konu e-arşiv fatura ve fatura içeriği mal ve hizmetin alış ve satışının yapıldığının sabit olduğu, davacı şirkete ait yevmiye defteri ile uyumlu muavin defter cari hesap ekstresine bağlı davacı şirketin davalı şirketten 05.08.2022 tarihi itibariyle 30.571,90 TL alacağının olduğu, davacı şirkete ait yevmiye defterinde kayıtlı, bir sonraki aya/yıla devir kaydi borç miktarı ile …. Esas sayılı dosyasında 2(iki) adet e-arşiv faturalara bağlı/bakiyeli asıl alacak miktarında (30.571,90 TL – 24.456,72 TL: 6.115,18 TL lik farkın oluştuğu, yargılamada davalının cevap dilekçesi vermediği ve isticvap davetiyesi tebliğine rağmen duruşmaya katılmadığı ve ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği anlaşılmakla mübrez delillere göre davanın kabulü ile … Esas sayılı dosyasında 923,52 TL bakiye asıl alacak ve 23.533,20 TL asıl alacak olmak üzere toplam 24.456,72 TL üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, İİK m. 67/2 gereğince hükmolunan alacağın yüzde yirmisi oranında hesaplanan 4.891,34 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ İLE,
1-…. Esas sayılı dosyasında 923,52 TL bakiye asıl alacak ve 23.533,20 TL asıl alacak olmak üzere toplam 24.456,72 TL üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK m. 67/2 gereğince hükmolunan alacağın yüzde yirmisi oranında hesaplanan 4.891,34 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 1.670,63TL harçtan peşin alınan 295,38TL’nin düşümü ile eksik 3.503,47TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14. maddleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan …. bütçesinden ödenen 1.560,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan toplam 387,58TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 1.250,00TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri 213,50TL olmak üzere toplam 1.463,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]