Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/78 E. 2022/745 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/78
KARAR NO : 2022/745

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi özetle; Havacılık sektöründe uzun yıllardır faaliyet göstermekte olan müvekkili şirketin; muhasebesel verilerini “server”*sunucu olarak adlandırılan elektronik bir veri tabanında sakladığını, ekte sunulan tutanak ve rapordan görüleceği üzere, sunucu sisteminde görülen arıza nedeni ile sistemlere erişim sağlanamadığını, verilerin kayıtlı olduğu diskler bir veri kurtarma merkezine gönderildiğini, ancak veri kurtarma işleminin başarısız olduğunu, müvekkilinin bunun üzerine teslim aldığı diskleri derhal … ünvanlı farklı bir veri kurtarma merkezine teslim etmiş ise de, verilerin geri getirilmesinin artık imkansız olduğu bilgisi alınmış olduğundan, ilgili evraklar için zayi belgesi alınması zorunluluğu doğduğunu, her ne kadar meydana gelen olay 2021 Eylül ayında gerçekleşmiş ise de, verilerin kayıtlı olduğu … marka, …. adet disk üzerinde veri kurtarma çalışmalarının devam ettiğini, bu verilerin artık geri döndürülmesinin imkansız olduğunun 31/01/2022 tarihinde öğrenilmiş olduğundan, davanın yasal süresi içinde açıldığını, sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren, tüm iş ve işlemlerini titizlikle yürüten müvekkili şirketin tüm işlemleri kayıtlarla belgeli olduğunu, böyle bir durumla ilk defa karışlaştığını, bu durumun müvekkili zor durumda bıraktığını, zayi olan veriler içinde müvekkili şirketin grup şirketleri olan … Nakliyat ve Ticaret A.Ş., … Nakliyat Gümrükleme ve Ticaret Ltd. Şti ile … Yer Hizmetleri ve Ticaret A.Ş.’ nin verileri de bulunduğunu, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, haklı ve zorunlu taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin 2020-2021 yılı defter kayıtları ve sair tüm kayıtlı verilerine ilişkin zayi belgesinin taraflarına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava hasımsız olarak açılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtların (e-defter kayıtları ve beratlarının) zayi olduğunun tespitine ve zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir,
Davacı şirkete ilişkin 2016 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran dönemlerinde oluşturulan defter beratlarının bulaşan virüs nedeni ile silindiğinin tespit edildiği, söz konusu döneme ilişkin kayıtların kurtarılamadığı,10.05.2021 tarihli yazılım firmasınca düzenlenen rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
30923 Sayılı Elektronik Genel Defter Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 7.1. maddesinde de “E-defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “mücbir sebep” halleri nedeniyle e-defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-defter uygulama kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde mükelleflerin zayi olan e-defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-defter ve berat dosyalarının e-defter uygulaması aracılığıyla başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için başkanlık tarafından yazılı izin verilir.” hükmünü içermektedir.
Aynı Tebliğin “e-Defter Dosyaları, Berat Dosyaları ve Muhasebe Fişlerinin Muhafaza ve İbrazı” başlıklı 4.4. Maddesinin 1-e bendinde ise” e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur. e-Defter ve beratların teknik yeterliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta saklama izni verilen özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde muhafaza usulü ile muhafaza edilmesi sürecinde e-Defter uygulamasına dâhil olan mükellefler ve özel entegratörler tarafından uyulması gereken genel, gizlilik ve güvenliğe ilişkin usul ve esaslar, Başkanlık tarafından hazırlanarak edefter.gov.tr adresinde yayımlanan “e-Defter Saklama Kılavuzu”nda açıklanır. e-Defter ve berat dosyalarına ait ikincil kopyalarının bu fıkra uyarınca muhafazası için gerekli yükleme işlemlerinde bu Tebliğin (4.3.4) numaralı fıkrasında belirtilen süreler dikkate alınır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri saklama hususunda gerekli dikkat ve özeni göstermekle ve basiretli tacir gibi davranmakla yükümlüdür.
Davacı tarafça, 2016 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran dönemlerinde oluşturulan defter beratlarının bulaşan virüs nedeni ile silindiğinin tespit edildiği, söz konusu döneme ilişkin kayıtların e kurtarılmasının mümkün olmadığı, b bu nedenle davacı şirkete ait 2016 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran aylarına ait e-defter kayıtlarının zayi olduğu iddia edilerek zayi belgesi verilmesi talebiyle eldeki dava açılmıştır.
Davacı tarafa 18/05/2022 tarihli duruşmanın 4 sayılı ara kararı gereğince zayi istediği defterlerin ve evrakların niteliklerini belirtmesi bakımından süre verildiği18/05/2022 tarihli celsede verilen ara kararın yerine getirilmesine ilişkin dilekçe ibraz ettiği ve elektronik ortamda tutulan 2020-2021 yılına ait ticari defterle muhasebe kayıtların teşkil eden tüm faturalar, tahsil, tediye ve mahsup fişlerinin zayi olduğunu belirttiği görülmüştür.
Bu konuda emsal olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/03/2018 tarih, 2016/9044 Esas, 2018/1876 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, dava dilekçesinde belirtilen belgelerin yıllarının, tarih, sayı ve numaralarının belirtilmediği, evrakın dökümünün yapılmadığı, hangi evrakın TTK’nın 82/7. maddesi kapsamında olduğunun belirlenemediği, somutlaştırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar onanmıştır.
Öte yandan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 08/07/2021 tarih, 2021/705 Esas, 2021/942 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere davacının dava konusu e defterlerin ikincil kopyalarının bakanlık sistemine yüklenmesi hususunda gerekli işlemleri yapmadığı, hal böyle olunca, davacı şirketin defterlerin saklanması konusunda basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermediği, kayıtların özenle korunması ve saklanması gerekmesine rağmen, 3 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 4.4.1-e maddesinde öngörülen yükümlülüğü yerine getirmediği, e-Defter dosyalarının ikincil kopyalarının muhafazası hususunda özel entegratör bir firmadan destek almadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/10/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]