Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/769 E. 2023/615 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/769 Esas – 2023/615
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/769
KARAR NO : 2023/615

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/11/2022
KARAR TARİHİ : 11/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracında 19/11/2021 tarihinde tek taraflı trafik kazası nedeniyle hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketince kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, kazanın sigorta şirketine yasal bildirim süresi içerisinde haber verildiği, ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiğini, sigorta şirketi tarafından atanan eksperin aracı gördüğünü, mezkur hasarın, sigorta şirketince yasal süresi içinde zararının giderilmediğini, hasar ödemesinden imtina ettiğini, … başvurma zorunluluğu doğduğunu,… Uyuşmazlık Hakem Heyeti …. sayılı kararıyla talebin reddine karar vermişse de 18/10/2022- 2022 /ihk 50248 sayılı kararıyla 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/16 maddesi ve HMK 435/1- c maddesi uyarınca uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi mümkün bulunmadığından dosyadan el çekilmesine başvuranın adli yargıda yeni dava açmakta muhtariyetine karar verildiğini, arabulucuya müracaat edildiğini anlaşma sağlanamadığını, işbu davayı açma zorunluluğunun hâsıl olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarla ilgili; düzenlenecek bilirkişi raporları doğrultusunda ıslah ve bedel artırım talebinin de söz konusu olacağından bahisle, fazlaya ilişkin her türlü talep, başvuru, ıslah ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla, kaza sonrası oluşan 1.000,00 TL hasar bedeline ilişkin belirsiz tazminat alacağının, rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ve munzam zararın tazmin edilmesine, karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, 19.11.2021 tarihinde … plakalı araçta oluşan maddi hasarın tazmini için işbu davayı ikame ettiğini, uyuşmazlık konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araç, müvekkili şirket nezdinde 26.08.2021 – 26.08.2022 vadeli, …. nolu genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu hasarın kurgu hasar olduğu kuvvetle muhtemel olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu müracaat neticesinde açılan …. no.lu hasar dosyası tahtında yapılan araştırmalar neticesinde, davacının farklı araçlarına ilişkin sigorta şirketlerine mizansen hasarlarla çokça hasar başvurusu yaptığı, buna ek olarak araç kiralama işi yaptığı tespit edildiğini, ayrıca zarar talep edilebilmesi için temerrüde düşen borçlunun kusurlu olması gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa hasar aşamasında ödeme yapmamasının sebebi ise, dava konusu kazanın kurgu kaza olmasının kuvvetle muhtemel olması, dolayısıyla teminat dışı olması olduğunu, müvekkili şirketin hasar aşamasında dosyayı sonuçlandıramamasında ve davanın uzamasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına ve müvekkili şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Arabuluculuk son tutanağı,
-Hasar Dosyası, Kasko Poliçesi,
-Trafik Kazası tutanakları, Faturalar,
-Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararları,
-… Merkezine yazılan müzekkere cevabı,
-Hasar Araştırma Raporu,
-…. kaydı,
-… yazılan müzekkere cevapları,
-…. yazılan müzekkere cevapları
-…. yazılan müzekkere cevapları
-12/07/2023 tarihli bilirkişi raporu,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, kasko sigorta poliçesine istinaden sigortalının sigortacısına açtığı hasar bedeli ve munzam zarar talebine ilişkindir.
Davacının maliki olduğu … plakalı (binek oto) hususi aracın davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, dava konusu rizikonun kasko sigorta poliçesi teminat süresi içerisinde gerçekleştiği dosya içeriği ile sabittir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde,”Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözlşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca ise sigorta hukukundan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Kanun’un 5/3 bendinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
Somut olayda, dava 25/11/2022 tarihinde, 6502 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Bu durumda, davaya konu olay yönünden 6502 sayılı yasanın uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. Eldeki davada davalı sigorta şirketi tacirdir. Davacının tüketici sıfatına sahip olup olmadığı, sigortalı aracın ticari araç olup olmadığı saptanarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir.
Bir başka anlatımla davacının tüketici olması, aracın hususi otomobil niteliği bulunması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi iken davacının tüketici sıfatına sahip olmaması, aracın ticari araç olması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri ticaret mahkemesi olacaktır.

Davaya dayanak yapılan kasko sigorta poliçesinden ve araç ruhsatından sigortalı aracın otomobil olduğu, kullanım tarzının hususi olarak belirtildiği görülmüştür.
Davacının ise gerçek kişi tacir olduğuna ilişkin bir iddia ve delil ise dosyada yer almamaktadır. Bu durumda davacı tüketici sıfatına haizdir.
O halde taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinin 6502 sayılı Yasa kapsamında kalan tüketici işlemi olduğu, dolayısıyla anılan Yasa hükmü gereği Tüketici Mahkemelerinin görev alanında kalan bu davada göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle mahkememizin görevsizliğine davanın usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli …. Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu karar taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına (bu kararın tebliği ile birlikte taraflara ihtarat yapılmış sayılmasına)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11.09.2023

Katip ….
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]