Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/753 E. 2023/700 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/753 Esas – 2023/700
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/753 Esas
KARAR NO : 2023/700

HAKİM : ….
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 20/10/2023

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı sigortalı arasında İnşaat Tüm Riskler sigorta poliçesi düzenlendiğini, 18/09/2021 tarihinde sigortalı iş yerinde asma kilidin kırılması suretiyle hırsızlık meydana geldiğini, müvekkili tarafından sigortalıya 16/11/2021 tarihinde 57.652,90 TL ödeme yapıldığını, zararın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğunu ve TTK’nun 1472 maddesi uyarınca zararın tazmini amacıyla davalı aleyhine başlatılan … esas sayılı takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … esas sayılı dosyası, sözleşme, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, polis tutanağı ve ekleri dosya arasına alınmıştır.
Makine mühendisi bilirkişi, güvenlik uzmanı bilirkişi, nitelikli hesap bilirkişisinden oluşan heyet 28/04/2023 tarihli raporunda özetle, dava konusu inşaat alanın ana sorumluluğunun ilgili inşaatın ana yüklenicisinin (…) olduğu ve ana yüklenicinin asli kusurlu olduğu, kusur oranında %100 olduğu, davalı güvenlik firmasının ise dava konusu hırsızlık olayında kusurunun olamayacağı, bu değerlendirme ve kanaatler doğrultusunda; davalının, dava konusu icra takibini inkar ve durdurmasının yerinde olduğu bildirilmiştir. Davacının itirazları üzerine bilirkişi heyetinden alınan 02/08/2023 tarihli ek raporda, kök raporda sunulan inşaat Google görüntülerinde ve tutanak tutan polis görevlilerinde ifade etiği gibi, inşaat alanında geniş bir alan kapladığı, yapılan sözleşmenin inşaat alanı ile orantılı bir sözleşme olmadığı gibi, ilgili inşaat alanında sadece sigortalı firmanın çalışmadığı, her alanda hizmet veren diğer taşeronların dikkate alındığında, ilgili inşaatın denetlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması ana sorumluluğunun inşaat sahibi olduğu anlaşıldığından, ilgili olayda sigortalı inşaat firmasının poliçeden kaynaklanan hükümlülüklerinin yerine getirmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle %100 kusurlu olduğu anlaşıldığı, davacının itirazlarının yerinde olmadığı bildirilmiştir. Kök ve ek rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, sigortacının TTK’nun 1472. maddesi uyarınca kusurlu yan aleyhine rücuen alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ile dava dışı şirket arasında 10/10/2017 tarihli İnşaat Tüm Riskler Sigorta poliçesi düzenlendiği, poliçe süresi içinde sigortalı iş yerinde 18/09/2021 tarihinde asma kilidin kırılarak depo amaçlı kısımda hırsızlık olayının meydana geldiği, davacının zararı sigortalıya ödeyerek kusurlu olduğunu iddia ettiği davalı aleyhine TTK’nun 1472. maddesi uyarınca icra takibine giriştiği, davalı yanın itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının, davaya cevap vermeyerek davayı inkar ettiği değerlendirilmiştir.
Dava dışı sigortalı ile davalı arasında güvenlik hizmeti alım sözleşmesi düzenlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere görevli personel sayısının sözleşme ile belirlendiği ve belirlenen sayının yalnız giriş çıkışları kontrol edebilecek miktarda olduğu, sözleşmede personel sayısının belirlenmesi hususunun iş sahibi sigortalının yetkisinde olduğu, inşaat alanının genişliği ve sigortalı dışında taşeron şirketlerin de bulunması karşısında iş sahibinin inşaat alanının denetlenmesi ve güvenliğinin sağlanması hususunda kusurlu davrandığı, davalının sözleşmede belirtilen miktarda güvenlik görevlisi çalıştırarak sözleşmeye uygun davranması karşısında davalıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı, aksi yönde davacı tarafça da ispata elverişli bir delil sunulmadığı anlaşılmakla davalının icra takibine vaki itirazının yerinde olduğu ve davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 269,85 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 486,51 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2023

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸