Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/747 E. 2023/344 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/747 Esas – 2023/344
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/747
KARAR NO : 2023/344

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
K.YAZIM TARİHİ : 22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket görevlilerince davalının adresindeki elektrik sayacında yapılan kontrol sonucu davalının kaçak tüketimde bulunduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davalı borçluya … … … E. sayılı dosyası ile kaçak elektrik tüketim borcundan dolayı icra takibine girişilmiş olup borçlu tarafından yasal süresi içinde borcun tamamına itirazda bulunduğunu, sonrasında …yoluna başvurulduğunu, taraflar arasında gerçekleşen görüşmeler neticesinde herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun itirazının iptaline, haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalıdan %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; … no’lu dosyasında bulunan icra takibine 03/06/2016 tarihinde yasal süresi içerisinde itiraz dilekçesiri sunduğunu, durduğunu, 4 yıl sonra 26.11.2020 tarihinde davacı vekili tartafından aracı üzerine usulzüz bir şekilde haciz isteminde bulunulduğunu, aracı üzerine haciz konulduğunu, … …’ne verdiği 2. dilekçe ile haciz işleminin usulsüz olduğunun görüldüğünü ve hacizin kaldırıldığını, 26.11.2020 tarihinde dosya üzerinde işlem yapıldığından bu tarihte yapılan itirazdan haberdar olunduğunu, dava açılma tarihi olan 17.11.2022 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, mahkemeye açılmış olan bu dava zaman aşımı ve süre bakımından geçersiz olduğu için reddini talep ettiğini, … ili … ilçesi … mahallesi 31.01.2012 ve 31.12.2016 tarihleri arasında … yaptığını, 2016 yılında iflas nedeniyle satarak kapattığını, …’nün … Vergi numaralı mükellefi olduğunu, faaliyet konum …(….) olarak açıklandığını, yapmış olduğu iş ticari iş niteliğinde bulunmadığından faaliyetinin nakdi sermayeden çok bedeni çalışmaya dayandığından Ticaret Mahkemesi’nde açılan davaya görev ve yetki bakımından itiraz ettiğini, izah olunan nedenlerle mahkemede açılan davanın zaman aşımı ve görevsizlik nedenlerinden dolayı davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİVE GEREKÇE:
Davanın kaçak elektrik kullanıldığından bahisle başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Görev konusu dava şartı olup, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında, talep halinde veya resen incelenebilir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin bu davada görevli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur.
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), … Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), … Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı m. TTK 19/2 fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nun 5/3. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Tarafların sıfatı, … Müdürlüğünün ve … Başkanlıklarının cevabi yazıları, tarafların iddia ve savunmasını dayandırdığı hukuki sebepler dikkate alındığında davacının işletme defteri tuttuğu, tacir kaydına rastlanmadığının belirtildiği, 2016 yılından itibaren ise faaliyetini devam ettirmediği anlaşılmıştır.
… Bölge Adliye Mahkemesi …’nin 21/12/2022 tarih, … sayılı ve 09/11/2022 tarih, … sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, dava konusu uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı davalının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olmadığı davacı tarafından dosyaya sunulan 26/10/2015 tarihli “…” dava konusu yerin ticarethane olarak açıklandığı, davalının 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici olmadığı, faaliyetinin esnaf düzeyinde kaldığı ve davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olup, dava şartı yokluğu her aşamada ve resen dikkate alınması gerektiğinden HMK 114/1-c, 115/2. maddesi gereğince davanın görev dava şartı yönünden reddine dair karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1,HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2.Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3. HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına, ihtaratın gerekçeli kararın tebliği ile yapılmış sayılmasına
4.HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
5.Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle ve HMK’nun 331/1 maddeleri gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve yargılama giderleri yönünden değerlendirme yapılması için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, Davalı asilin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/05/2023
Katip ….
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]