Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/717 E. 2023/455 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/717 Esas – 2023/455
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/717 Esas
KARAR NO : 2023/455

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA İHBAR OLUNAN : 1- …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA İHBAR OLUNANLAR : 2- …
3-…

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/01/2022 tarihinde, davalının mülkiyetindeki aracın müvekkilinin sigortalısı araca çarpması nedeni ile müvekkilinin aracının hasar gördüğünü, müvekkilinin sigortalının zararını karşıladığını ve sigortalının haklarına halef olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan …’nin … esas sayılı dosyasında davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev yetki, dava ehliyetinin yokluğu, kesin hüküm, hukuki yarar, derdestlik ve husumet itirazında bulunduklarını, kazaya karışan araç sürücüsünün … A.Ş. çalışanı olduğunu, hak düşürücü süre ve zamanaşımının dolduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, kusur ve olay yerini terk iddiasını kabul etmediklerini, kazada sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle sigortacının sigortalıya ödediği tazminatın rücuen tahsili amacıyla kusurlu yan aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiştir. Davalı vekilinin yetki itirazının HMK’nun 16. maddesi uyarınca zararın oluştuğu yer gözetilerek reddine, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazının kaza tarihi gözetildiğinde KTK’nun 109 maddesi uyarına yerinde olmadığından reddine, tarafların sıfatı ile davanın sigorta aleyhine yöneltilmiş olması nedeni ile görev itirazının reddine, dava ehliyetine ilişkin savunmanın TTK’nun 1472 maddesi gereği reddine, derdestlik itirazının somutlaştırılmamış olması ve bu yönde delil bulunmadığından reddine, husumet itirazının davalının araç maliki ve işleten olması nedeni ile yerinde olmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı nezdinde düzenlenen … sigorta poliçesi ve hasar dosyası, aracın …kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Kusur oranının ve zararın tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, trafik kazasından anlar makine mühendisi bilirkişi 12/04/2022 tarihli raporunda; kazanın oluşumunda davalının tam kusurlu olduğu ve araçtaki gerçek hasar değerinin 6.662,50 TL TL olduğuna ilişkin kanaatini bildirmiştir. Raporun oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeni ile rapora itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan delillere göre, davalının sigortalısı ile davacıya ait aracın karıştığı kazada sigortalının aracının zarar gördüğü, sigortacı tarafından hasar bedelinin ödendiği ve TTK’nun 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğu, kusurlu yandan rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki davalı itirazının iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere kazanın oluşumunda davalı sürücüsünün kusurlu olduğu, bu hali ile davalının zarardan sorumlu olduğu ve yapılan ödemenin oluşa ve rayice uygun olduğu, bu hali ile davalının icra takibinde asıl alacağa ilişkin itirazının yerinde olmadığı ve davanın bu hali ile kabulüne karar verilmesi gerekitği, davacı tarafça işlemiş faize ilişkin talepte bulunulmadığından bu hususta değerlendirme yapılmasına yer olmadığına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
…’nin … esas sayılı dosyasında davalının asıl alacak yönünden itirazının iptali ile takibin 6.662,59 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 455,12 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 374,42 TL’nin ve 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 6.662,59 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.550,00 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023

Katip …. Hakim ….
¸¸ ¸¸