Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/706 E. 2023/343 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/706 Esas – 2023/343
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/706
KARAR NO : 2023/343

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
K.YAZIM TARİHİ : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında … sayılı dosyası üzerinden cari hesap ekstresinden kaynaklı alacağa dayanarak davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe itiraz etmesi nedeniyle “İtirazın İptali” talepli olarak açmış oldukları … Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının yapılan yargılama neticesinde yerel mahkeme tarafından; davanın reddine karar verildiğini ve aynı kararda davalı lehine 30.703,05 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, bunun üzerine davalı tarafından vekalet ücretine ilişkin olarak müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, yerel mahkeme tarafından verilen kararın taraflarınca tehir – i İcra talepli olarak istinaf edildiğini, taraflarınca teminat miktarı 41.323,84 TL’nin nakit olarak … sayılı dosyasına yatırılmasıyla istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve verilen karar icranın geri bırakılması talepli olarak taraflarınca temyiz edildiğini, … sayılı ilamı ile “istinaf mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına” karar verildiğini, ancak bu süreç içerisinde icra memuru tarafından dosyada bulunan nakit teminat bedelinden dosya borcunu karşılayacak olan 37.622,06 TL, 02.10.2020 tarihinde davalı vekili Av…..’ye ödendiğini, taraflarınca davalı vekili lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin olarak icra dosyasına yatırmış oldukları teminat bedelinin davalıya ödenen kısmının dosyaya iadesi için muhtıra yazılması ve teminatın iadesine karar verilmesi talep edilmişse de icra memuru tarafından taleplerinin reddine karar verildiğini, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı tarafa ödenen bedelin davalıdan tahsili amacıyla işbu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar…ın bozma ilamı ile müvekkili lehine sonuçlanarak ortadan kaldırıldığını, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de böylece hükümsüz kaldığını, bu nedenle vekalet ücretine yönelik olarak icra dosyasına yatırmış oldukları teminat bedelinin alacaklıya iadesi hukuka aykırı olduğundan alacaklıya ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflarına iadesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle; müvekkili şirket tarafından …’nün …Esas sayılı dosyasına, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin olarak yatırılan teminat bedelinin haksız ve hukuka aykırı olarak davalı tarafa ödenmesi nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafa yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin merkezinin … da olduğunu, davanın … da ikame edildiğini, bu yüzden … Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisiz olduğunu, davanın … Mahkemesinde açılması gerekirken … açılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle öncelikle yetki itirazında bulunduğunu, davaya konu alacağa ilişkin mahkeme kararının henüz kesinleşmediğini, derdest olduğunu, bu nedenle aynı konuda açılmış olan dava sona ermeden hala devam ederken ve kesinleşmemişken işbu davanın açılması ve sürdürülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, üstelik davaya konu edilen tutar … Mahkemesince verilecek karara istinaden onun kesinleşmesinden sonra İİK m. 40 uyarınca icranın iadesini istemek yetkisine sahip olduğunu, bu durumda takibin müstenidi olan ilamın kesinleşmesinden sonra ödediği tutarı icranın iadesi yolu ile geri alabilecek olan borçlunun, buna ilişkin olarak yeni bir dava açmasında ya da takip yapmasında hukuki yararı olmadığını, (…). bu nedenle davanın öncelikle yetkisizlik, sonra derdestlik ve hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, arz edilen nedenlerle yekisizlik kararı verilmesine ve davanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, hukuki yarar yokluğundan veya derdestlikten davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Esas sayılı dosyası
… Esas sayılı dosyası
… Esas sayılı dosyası
…’nün 27/09/2021 tarihli karar tensip tutanağı
… Esas sayılı dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davalı cevap dilekçesinde, yetki ve görev itirazında bulunduğu, davanın … Mahkemesinde açılması gerektiği savunmasında bulunmuştur.
… sayılı kararı ile taraflarıın tacir olduğu, uyuşmazlığın temeli de tarafların ticari iş ve faaliyetlerinden kaynaklandığı Uyuşmazlık, TTK.’nun 4.maddesine göre ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği söz konusu kararın davacı tarafın istinaf başvurusunun … sayılı kararı ile esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Görev konusu dava şartı olup, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında, talep halinde veya resen incelenebilir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin bu davada görevli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur.
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
HMK 19/1 mdsinde “Yetkinin kesin olduğu davalarda mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflarda mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.” hükmüne havidir.
6100 sayılı HMK’nun 19/2.maddesi gereğince “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü yer almaktadır.
HMK’nın 114/1-b maddesine göre, yargı yolunun caiz olması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından resen göz önüne alınabileceğinden, öncelikle yargı yolu yönünden değerlendirme yapılmıştır.
Davacı tarafından davalı hakkında … sayılı dosyası üzerinden cari hesap ekstresinden kaynaklı alacağa dayanarak davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe itiraz etmesi nedeniyle “İtirazın İptali” talepli olarak açmış oldukları … Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının yapılan yargılama neticesinde yerel mahkeme tarafından; davanın reddine karar verildiğini ve aynı kararda davalı lehine 30.703,05 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, bunun üzerine davalı tarafından vekalet ücretine ilişkin olarak müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, yerel mahkeme tarafından verilen kararın taraflarınca tehir – i İcra talepli olarak istinaf edildiğini, taraflarınca teminat miktarı 41.323,84 TL’nin nakit olarak … sayılı dosyasına yatırılmasıyla istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve verilen karar icranın geri bırakılması talepli olarak taraflarınca temyiz edildiğini, … sayılı ilamı ile “istinaf mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına” karar verildiğini, ancak bu süreç içerisinde icra memuru tarafından dosyada bulunan nakit teminat bedelinden dosya borcunu karşılayacak olan 37.622,06 TL, 02.10.2020 tarihinde davalı vekili Av. …’ye ödendiğini,
2004 sayılı … Kanunu’nun 36. maddesinin 1. fıkrasına göre ilâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir.
İİK. m. 40 gereğince, “Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da … bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez”.
Davadaki uyuşmazlığın; … Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinde davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, yargılama sonucunda reddine karar verilen davaya ilişkin olarak …’nce İstinaf Mahkemesinin Başvurunun Esastan Reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildiği, söz konusu bozulan hükme ilişkin hükümde yer alan vekalet ücretinin tahsili bakımından … sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığı ve icra takibinde davacı tarafın icra takibinin ertelenmesi bakımından teminat ibraz ettiği, ancak İstinaf aşamasında teminatın davalı tarafından alındığı, ve alınan bu teminatın hüküm bozulmakla davacıya iadesi gerektiğinden bahisle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı … Kanunu’nun 36. maddesinin 5. ve 6. fıkralarına göre “Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir. … hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verilir. Bölge adliye mahkemesince başvurunun kesin olarak esastan reddine karar verilmesi veya … hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre icra dairesince paraya çevrilir. (…) Bölge adliye mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin kararına karşı temyiz yolunun açık olması hâlinde, temyiz yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar icranın geri bırakılması kararının etkisi devam eder. İlâm alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır.
HMK 114/2-ı maddesi gereğince, aynı davanın daha önce açılmamış ve halen görülmemesi dava şartı olarak sayılmış, HMK 115/1. maddesinde Hakimin dava şartlarının mevcudiyetini davanın her aşamasında resen gözeteceği, 115/2. Maddesinde de Hakim dava şartının noksanlığını tesbit ederse, davanın dusulden reddine karar vereceği öngörülmüştür.
HMK 19/1 maddesinde “Yetkinin kesin olduğu davalarda mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu gibi davalı cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve yetkili mahkemenin … Mahkemesi olduğunu ifade ettiği, keza sebepsiz zenginleşme davasında yetkili mahkemenin de HMK’nın 6. Maddesi uyarınca genel yetki kuralı kapsamında davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri (…) mahkemesi olduğu anlaşılmıştir.
Öte yandan dava konusu teminatın, … Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosysındaki vekalet ücretine ilişkin olup hüküm bozulmakla davacıya iadesi gerektiğinden bahisle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğı ve … hükmün bozulduğu, … hükmün bozulması hâlinde İİK m. 36/5 gereğince borçlunun (…) başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verileceği, bu durumda kesin yetkili mahkemenin bozma sonrası esası inceleyecek olan … Mahkemesi olduğu, keza mahkememizce sebepsiz zenginleşmeye ilişkin bu davada; … Mahkemesi’nde bozulan hükme yönelik yargılamanın sona erdiğine ilişkin delil ve iddia ileri sürülmediği ve yargılamanın sona ermediği (derdest olduğu); derdest davadaki söz konusu yargılama ile birlikte İİK m. 36/5 gereğince teminatın iadesi hususunun devam eden yargılama konusu olduğu anlaşılmıştır.
Keza mahkememiz kararı ile söz konusu mahkemenin teminatın iadesine ya da iade edilmemesine yönelik verilecek kararların çelişkiye neden olmaması bakımından da iş bu davanın … Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi sıfatı) ile görülmesi gerektiği kanaati ile davaya ilişkin İİK m. 36, HMK’nın 114/1-b ve ç ile 115/2 maddeleri uyarınca daha önce açılmış derdest dava mevcut olduğu ve dava konusuna ilişkin kesin yetkili mahkemenin sözkonusu olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davaya ilişkin İİK m. 36, HMK’nın 114/1-b ve ç ile 115/2 maddeleri uyarınca daha önce açılmış derdest dava mevcut olduğu ve dava konusuna ilişkin kesin yetkili mahkemenin sözkonusu olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Ticaret Mahkemesi sıfatı ile görülmek üzere dosyanın … Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu karar taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara bu kararın tebliği ile birlikte taraflara ihtarat yapılmış sayılmasına,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/05/2023
Katip ….
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]