Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/645 E. 2023/32 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/645 Esas – 2023/32
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/645 Esas
KARAR NO : 2023/32

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/10/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 23/01/2023

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/02/2022 tarihinde müvekkiline ait araçta tek taraflı kaza nediyle ağır hasar meydana geldiğini, davalı şirket tarafından genişletilmiş kasko poliçesine göre pert total işleminin yapıldığını ve müvekkiline 280.000,00 TL ödeme yapıldığını, sonrasında kaza tarihi itibariyle aracın rayiç değerinin tespiti için yetkili servislerden alınan tahminlerince aracın ortalama değerinin 300.000,00 TL ile 340.000,00 TL arasında olduğunu, bakiye zararın giderilmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin ve munzam zarardan kaynaklanan dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000,00 TL rayiç bedel farkı ile 375,00 TL tam ekspertiz ücretinin temerrüt tarihi olan 07/06/2022 tarihinden itibaren işlemiş ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını, davacının başvurusu üzerine taraflar arasında mutabakat sağlanarak 125.212,00 TL’nin müvekkili şirket tarafından, 154.788,00 TL de … firması tarafından olmak üzere toplam 280.00,00 TL ödeme yapıldığını, davacının ibraname düzenlediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın kasko sigortacısından tazmini istemine ilişkindir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l. bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar belirtilmiş olup buna göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için; kanuni düzenleme ile görevin Ticaret Mahkemesine verilmesi veya TTK’nun 4. maddesinde sayılan unsurları taşıması (TTK’da yer alması veya TTK’nun 4/1 b, c, d, e, f fıkralarındaki davalardan olması) ya da her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan dava olması gerekmektedir.
TTK’nun 5. maddesinde ticari davalara ticaret mahkemelerinde bakılacağı, ticaret mahkemeleri ile diğer mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Görev hususu kamu düzenindendir ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Davacıya ait aracın hususi nitelikte olması, davacının tacir olduğuna ya da ticari faaliyetinin bulunduğuna ilişkin dosya kapsamında bir bilgi ya da delil bulunmadığı, bu hali ile tüketici sıfatını taşıdığı ve buna göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiği (Ankara BAM 21. HD 2020/276 esas 2020/560 karar) anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliği ile dosyanın Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın görev dava şartı yönünden usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi halde HMK’nun 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-Yargılama giderleri ve harç konusunun görevli ve yetkili Mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023

Katip Hakim
¸¸ ¸¸