Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/621 E. 2022/712 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/621
KARAR NO : 2022/712
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
K. YAZIM TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili ile davalı arasında akdedilen …yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca mülkiyeti davalıya ait … Parsel’ de kayıtlı taşınmaz üzerine inşaat yapılması için anlaşmaya varıldığını, sözleşmede geçen müvekkil yüklenici adı … Gayr. İnş. Eml.San.ve Tic.A.Ş. iken isim değiştirmiş ve …Grup Yapı San.ve Tic.A.Ş. adını aldığını, iskan ruhsatı aşamasında müvekkili, davalıdan iskan işlemlerinin tamamlanması için son aşama olan iskan harçlarını ödemesini istediğini, ancak davalının müvekkil ile yaptığı görüşmelerde ve imzaladığı protokolde müvekkil dairesinin satışından alınan ve kendi uhdesinde bulunan parayı inşaat işlerine kullanacağına vaad etmesine rağmen ödeme yapmadığını, davalının müvekkili işlerini bilerek geciktirdiğini, davalının müvekkile ait daireleri sattığı bilgisinin alındığını, taşınmazları 3.kişilere satarak müvekkilin alacağını almasının önüne geçtiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı S.S…. Konut Yapı Koop. yönünden 3.614.795,71-TL (3.000.000 TL uğranılan zarara dair tazminat, 614.795,71-TL veriliş amacına uygun davranılmaması nedeniyle haksız yere tutulan bedelin iadesini, davalı … yönünden: 261.968,99-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Kooperatif vekili cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikle derdestlik itirazında bulunarak, açılan davanın yerinde olmadığını, davaya konu 57 ve 109 numaralı bağımsız bölümlerin adına tescili için Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin… E. Sayılı dosyasına kayıtla dava açtıklarını ve halen derdest olduğunu, sözleşmeyi müvekkili kooperatifin arsa sahibi, davalı şirketin yüklenici sıfatıyla imzaladığını, davacının teslim tarihinden 5 yıl geçmesine rağmen iskan ruhsatını alarak teslim etmediğini, davacı yüklenicinin sözleşmeye aykırı davrandığını, teslim borcunu ifa etmediğini, temerrütte olduğunu, inşaatın da sözleşmeye ve tasdikli projeye aykırı olduğunu, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği belgenin geçersiz olduğunu, belgede imzası bulunan …’ın, müvekkil kooperatifi tek imza ile temsile yetkili de olmadığından bu belgenin müvekkili kooperatif yönünden bağlayıcı bir belge olmadığını, yasal olarak borç doğurmayacağını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında, 2021/178 Esas, 2021/464 Karar sayılı ilam ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 S.Y’nın 20. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinin 1. fıkrasında; “Bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü öngörülmüştür.
Dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise;
HMK’nun 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” hükmü öngörülmüş,
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında da; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda; HMK’nun 115/1. maddesine göre Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabileceğinden taraflara tebligat yapılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılmıştır.
Dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinin 1. fıkrasında belirtilen davalardan olup, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak dava şartıdır. Aynı zamanda, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında belirtildiği şekilde, davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini de dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Davacının ise, görevsizlik kararından sonra arabuluculuğa başvurduğu görülmüştür. Ancak HMK’nun 115/2. maddesinde göre, eldeki davada dava şartı noksanlığının dava açıldıktan giderilmesi mümkün görülmemiştir.
Ayrıca; Dava tarihi görevsiz mahkemede davanın açıldığı tarihtir. Bu tarihten sonra dava görevli mahkemeye gönderilmeden önce arabuluculuğa başvurulması halinde, yasanın amacına uygun bir başvuru olduğundan söz edilemez. Aksinin kabulü, davayı görevsiz mahkemede açan kişinin sonradan arabuluculuk dava şartını tamamlamış olması sonucunu doğurmakla, yasayı dolanarak eşitliğe aykırı bir sonuç ortaya çıkaracaktır. Bununla birlikte, görevsiz mahkemede dava açan kendi kusuru ile davasını yanlış mahkemede açmıştır ve kendi kusurundan faydalanması da düşünülemez.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; Davacının dava şartı olan arabuluculuğa başvurmadan davayı ikame ettiği anlaşıldığından HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle, davanın USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 66.205,45 TL harçtan mahsubu ile fazla 66.124,75 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kooperatif kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; Tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yaplılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 28/09/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]