Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/59 E. 2023/350 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/59 Esas – 2023/350
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/59
KARAR NO : 2023/350

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … İlinde tuz fabrikasını işlettiği, Nisan 2014 – Haziran 2019 tarihleri arasında elektrik arızaları nedeniyle üretimlerinin devre dışı kaldığı, kesintiye uğradığı, zararlara yönelik olarak çalışma raporları, analiz raporlarının düzenlendiği ve örnek olarak 01.08.2017 – 25.09.2017 tarihleri arasındaki arızaları dilekçe ekinde sundukları, elektrik üretim kayıplarının 210.820 kwh, elektrik üretim artışı 32.682 kWh, rafine tuz üretim kaybının 20.896 ton olduğu, 11.07.2019-12.07.2019 tarihleri arasında meydana gelen kalitesiz elektrik nedeniyle oluşan voltaj dalgalanmalarından kaynaklanan kayıpları için …’nde dava açıldığı, kararda, kar/kazanç kaybının 48.456,00,-TL. olduğu ve davanın kabulüne karar verildiği, davalı kurumun arıza nedeniyle zararı tazmin yükümlülüğünden kurtulmasının hukuken mümkün olmadığı, zararların hukuken ve … emsal kararlarına göre tazmin edilmesi gerektiği, sonuç olarak 2014 Nisan–2019 Haziran tarihler arasında oluşan zararlarının tazmini için şimdilik 10.000,00,-TL. zararının ihtar nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasını talep ve dava etmektedir. Yargılamanın devamı sırasında davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 14.04.2023 havale tarihli ıslah dilekçesinde, davacı müvekkilinin elektrik kesintisinden kaynaklı tuz ve elektrik üretememesine yönelik zararın giderilmesi için açtıkları işbu davada müvekkilinin tuz üretim kaybının 12.457,95-TL olduğu hesaplandığını, işbu bilirkişi raporuna karşı itirazları saklı kalmak kaydıyla alacağı için fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak 9.000,00-TL talepli tuz üretim kaybından kaynaklanan zararımızı 3.457,95-TL arttırarak 12. 457,95-TL’ye ıslah ettiklerini, 12.457,95-TL alacak olarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davasının belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, davanın usulden reddinin gerektiği, davada davacının 2014 ile 2019 tarihleri arasında geniş ve belirsiz bir zaman aralığının belirtilmiş olup hayatın olağan akışında davacının zararının meydana geldiği tarihlerinin net şekilde bilmemesinin düşünülemeyeceği dolayısıyla davanın usulden reddinin gerektiği, müvekkil şirketin ileri sürülen hasara ilişkin hiçbir sorumluluğu bulunmadığı, …’nin 26. Maddesinde kullanıcı zararının açıklandığı, müvekkil şirketinin inceleme ve ekspertiz değerlendirmesi sonucunda hasarın dağıtım şebekesinden kaynaklanmasının tespit edilmesi durumunda zararın tazmin yoluna gidilebileceği, müvekkil şirketine yapılan bir başvuru bulunmadığı, davacının tuz makinelerinin bozulduğunu iddia ettiyse de bir delil sunmadığı, kesinti sebebiyle meydana gelen cihaz hasarları ve kalite tazminatları dışında uğranılan ticari zarar, kar kaybı vb. hususlarda elektrik piyasası mevzuatı dağıtım şirketlerine herhangi bir sorumluluk yüklemediği, …’nun emsal nitelik taşıyan yazısında ürün ve kar kaybı gibi zararlara uğramamak için elektrik kesintilerine yönelik tedbir gerekip gerekmediği konusunda değerlendirmenin kullanıcının uhdesinde kaldığı ve elektrik kesintilerine karşı hassas olan tesislerde …, jeneratör vs. gerekli tedbirlerin alınmasının uygun görüldüğünün belirtildiği, abonenin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirilip getirilmediği hususları uzman bilirkişiler aracılığıyla denetlenmesi gerektiği, davacının iş yerinin bulunduğu yere ait kesinti veya arızaya dair bir kayıt olmadığının ve iddia olunan hasar tarihinde herhangi bir bildirim veya arıza kaydı bulunmadığı tespitinin yaptırılmasını, sonuç olarak davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esasa ilişkin itirazları doğrultusunda reddine karar verilmesini talep etmektedir.

DELİLLER:
-Arabuluculuk son tutanağı,
-Parekende Satış Sözleşmesi,
-Şebeke Arıza Analiz Raporları,
-….Noterliğinin08/07/2019 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi,
-… A.Ş yazıları, Elektrik Kesinti Tabloları,
-… sayılı ilamı,
-21/09/2022 günlü kök ve 14/01/2023 günlü ek bilirkişi raporları,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava; davalı dağıtım şirketi olan … şirketinden kaynaklanan elektrik kesintileri/voltaj dalgalanmaları nedeniyle oluşan elektrik üretim kayıpları, elektrik tüketim artışı (menfi zarar) rafine tuz üretim kayıtları nedeniyle açılan tazmin nitelikli bir alacak davasıdır.
Davacı Şirket, davalının kusurlu hizmetinden kaynaklanan ve 2014 Nisan – 2019 Haziran arasında oluşan maddi zararın tazmini için şimdilik 10.000,00 TL’nin, ihtar nedeniyle, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep ederken,
Davalı dağıtım şirketi, kendisine başvuru yapılmadığını, zararın belirlenmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş … … ve Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı Av. …’ın oluşan heyetçe dosyaya sunulan 21/09/2022 günlü kök raporlarında; “…Davalı şirketin, elektrik arzında kusurlu hizmet verip vermediği hususunda yapılan incelemede; kurulumuzun, elektrik mühendisi üyesince değinildiği gibi,
… Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin, “Teknik Kalite” başlıklı 21.maddesinde; Kullanıcıların… talebini, gerilimin frekansı, genliği, dalga şekli ve üç faz simetrisi açısından kabul edilebilir değişim sınırları içerisinde kesintisiz ve kaliteli bir şekilde karşılayabilme kapasitesi şeklinde tanımlanmış olup,
Sistem Gerilimleri” başlıklı 22.maddesinde ise; Standardizasyonu sağlamaya yönelik düzenleme yapılıncaya kadar, dağıtım sistemi için izin verilen … değerlerinin; 34,5; 33; 31,5; 15,8; 10,5 ve 6,3 KW, AG seviyesinin ise fazlar arası 400 V, nötr arası 230 V olduğu belirtilmiştir. 4.3- 09.04.2019 günü gerilim dalgalanma aralığının 315 – 440 volt 18.06.2019 günü gerilim dalgalanma aralığının 358 – 435 volt 16.06.2019 günü gerilim dalgalanma aralığının 350 – 441 volt Aralığında olduğu görülmüş olup , bu değerlerin yönetmelik sınırlarındaki bir voltaj olduğu, Ancak, 22.02.2017 tarihli grafikte gerilimin 338 – 441 , keza , 07.03.2017 tarihli grafikte gerilimin 318- 443 volt arasında dalgalanma yaptığı görülmüş olup bu voltajın anlık olup yönetmelikte belirlenen sınırların dışında olduğu ,
Davacı şirketin tutmuş olduğu ve bilirkişiliğimize iletilen kayıtlar içerisinde sadece 27.06.2014, 24.01.2015 ve 24.04.2019 tarihli arızaların davalı şirketin Arıza Kayıt Defterindeki kayıtlarla örtüştüğü,
Davacının taleplerinin 2014 Nisan – 2019 Haziran arasını kapsar şekilde 5 yılı aşkın bir dönemi içerdiği, bu dönem içinde, dosyadaki belgelere göre; davacı, davalı şirkete 03.07.20214 tarihli yazı dışında, noter kanalıyla 08.07.2019 tarihinde ihtarname göndermiş olup, görüleceği üzere, 03.07.2014 tarihli, mağduriyetinin giderilmesi talebinin iletildiği yazıdan sonra, tam beş yıl başvuruda bulunulduğuna ilişkin hiçbir yazılı kanıt sunulamadığı,
Davacı şirketin zarara uğrayıp uğramadığı, bir zarar varsa bunda davalının kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda ise;
Davacı … A.Ş., özellikle, 30.05.2022 tarihli cevaba- cevap dilekçesinde; Zararın gerçekleştiği tarih aralığının geniş olduğu, ancak; tüm dönem boyunca gerçekleşen kesintilere ve zararlara ilişkin olarak fabrikadaki arızaların analizini yapabilmek için kayıt sistemi kurulduğunu ve iş yeri şebeke arıza analiz rapor kayıtlarının tutulduğu, bu konuda evrakların çok fazla klasör olması nedeniyle yerinde inceleme talep edildiği,
Ancak, davacı yan, her ne kadar, arıza tespit raporlarının fazla olduğunu ileri sürerek bu belgeleri sunmamış ve yerinde inceleme yetkisi talep etmiş ise de, dosyadaki var olan belge durumu itibariyle, zararın teknik anlamda niteliğini ve niceliğini (zarar miktarını) tespit mümkün olamadığı, mahkemece, bilirkişiliğimizce, davacı vekilince değinilen belgelerin dosyaya kazandırılması suretiyle, bir inceleme ve değerlendirme yapılması isteniyorsa; Belgelerin oldukça kapsamlı olduğunun belirtilmesi, beş yıla (2014 – 2019 yılları arası) ilişkin, her bir gün için tutulduğu ifade edilen raporların tek tek incelenmesi, gerilim değerlerinin, kabul edilen değerlerin üzerinde olup olmadığının tespiti ve zararın hesaplanabilmesi için harcanacak emek ve mesai nazara alınarak makul bir ek ücret taktiri ile dosyanın tekrar tarafımıza intikali halinde, zararın nitelik ve miktarının tespit olunabileceği,
Zararın Hesaplanışı; Hem davacı hem de davalı yanın kayıtlarına göre, sadece 27.06.2014 , 24.01.2015 ve 24.04.2019 tarihli arızaların, davalı şirketin Arıza Kayıt Defterindeki kayıtlarla örtüştüğü ,
Ancak , örtüşen arıza kayıtlarıyla ilgili olarak davacı yanın sunduğu analiz raporlarında 27.06.2014 ve 24.01.2015 tarihlerinde ne kadar süreyle üretim kaybolduğunun belirtilmemesi nedeniyle, yanlızca 4 saat 20 dakikalık bir üretim kaybı olduğu belirtilen 24.04.2019 tarihinde tuz üretim kaybının hesaplanması gerektiği düşüncesinden hareketle, 24.04.2019 günkü üretim kaybı hesaplanarak aşağıda gösterilmiştir.
Buna göre; Davacı şirketin saatlik tuz üretiminin 25 ton olduğunun kabulü halinde; 25 ton X 4 saat 20 dakika = 108,33 ton üretim kaybına ulaşılacaktır. ( 4 saat için = 100 ton 20 dakika için = 25: 60 X 20= 8.33 ton toplam 108.33 ton) 24.04.2019 tarihinde birim fiyatlarına göre bir ton tuzun bedeli 115 TL olarak belirlenmiş olup, bu durumda; 108,33 ton X 115 TL = 12.457,95 TL nin , davacı şirketin 24.04.2019 tarihinde elektrik kesintisi nedeniyle 108,33 ton tutarındaki tuz üretim kaybının parasal değerini oluşturacağı kanaatine varılmıştır.
Faiz hususu :Davacı şirket , dava dilekçesinde , ihtar nedeniyle , temerrüt tarihinden itibaren ticari ( avans ) faizini talep etmiştir.
Davacı 08.07.2019 tarihinde davalıya ihtar çekmiş,
Bu ihtar , 29.07.2019 günü davalı firmanın çalışanına tebliğ edilmiştir.
Davacı her ne kadar noter ihtarnamesinde, özel bir ödeme süresi belirtmemiş ise , genel kabul uyarınca bu süre 24 saatten daha az olamayacağı için temerrüdün hukuken 31.07.2019 günü başlayacağı sonucuna ulaşıldığı,
Bu durumda, zarar olarak belirlenen 12.457,95 TL ye temerrüt tarihi 31.07.2019 dan itibaren dava tarihi 23.02.2022 tarihine kadar … Bankası tebliğlerine göre belirlenen ve değişen faiz oranlarına göre talep gibi avans faizi yürütülerek hesaplanmış netice olarak davacı … Tuz. İşl A.Ş. nin , davalı … Dağ A.Ş. den , dava tarihi 23.02.2022 itibariyle ; 12.457,95 TL asıl alacak 4.568,80 faiz olmak üzere toplam 17.026,75 TL talep dilebilir alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin kök rapora itirazı üzerine itirazların değerlendirilmesi için alınan 14/01/2023 günlü ek bilirkişi raporunda özetle; “…21/09/2022 tarihli kök raporun 19. ve 20. Sayfasında ada modunun neden 10 dakika olduğu, trip süresinin de neden 4 saat olduğunun belirsiz olduğu belirtilmiş, davacı vekili de itiraz dilekçesinde süreleri detaylarıyla açıklandığı,
Davacı vekilinin, ada modundaki hesaplamasının yanlış olduğu, Şöyle ki fabrikanın elektrik üretiminin saatlik 1800 kW olduğu, 1 dakikalık tüketimin ise 1800 kW / 60 =90kW. olarak hesaplanmıştır. Ancak fabrikanın saatlik elektrik üretimi 1800 kW esas alındığında 1800 kW / 60 dakika = 30 kW. olmaktadır. Hesaplamaya 30 kW. yazılması gerekirken 90 kW. yazılmıştır.
Diğer yandan yapılan hesaplama da 24/04/2019 tarihindeki arıza süresinin belirli olduğu ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere fabrikanın yukarıda belirtilen saatlik üretiminin esas alınması durumunda tuz üretim kaybının 108,33 ton olduğu, zaten yukarıda belirtilen ada modu gücü tuz üretim kaybında hesaplanmamış, fabrikanın üretim kaybındaki kesinti süresi dikkate alınarak ve saatlik üretim miktarı dikkate alınarak hesaplama yapılarak mahkemenin takdirine bırakıldığı,
Davacı şirket vekili, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin son kısmında 6 yıl içerisinde … ada modu ve 182 adet trip olduğunu, scada sistemine tüm bu olayların kaydının tutulmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla arıza kayıtlarına ulaşmanın mümkün olmadığı belirtmiş, davacı şirketin dahi dosyaya kazandıramadığı kayıtlar üzerinden tarafımızca hesaplama yapılması zaten mümkün görünmediği,
Davacı fabrikada bulunan sistemlerinin oldukça hassas olduğunu, diğer fabrikaların etkilenmeyebileceği, kendilerinin şebekedeki dalgalanmalardan etkilendiğini belirtmiş, KÖK raporun 17. Ve 18. Sayfalarında davalı dağıtım şirketinin dağıtım şebekesinin yapısı açıklanmış, 18. Sayfanın 2. Paragrafında “Şebekedeki olası olumsuz değişimlerin sadece davacı şirketin fabrikasını etkilemesi mümkün olmadığını, Elektrik enerjisi günümüz itibariyle henüz yapay bir zekaya sahip olmadığını, Olası voltaj dengesizliği sadece davacı şirkete ait fabrikayı değil o trafodan beslenen elektrik enerjisini alan abonelerin tamamını etkilemektedir.” denildiğini, tekrar etmek gerekirse davalı dağıtım şirketinin dağıtım şebekesinde meydana gelen değişikliklerin davacı şirketin fabrikasını etkileyip de diğer beslenen aboneleri etkilemesi mümkün görünmediğini, sonuç olarak 21/09/2022 tarihli kök raporumuzda bir değişiklik bulunmadığını…” bildirilmişlerdir. Alınan kök ve ek raporlar karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan belgeler ve taraflardan temin edilen analiz raporları ve arıza kayıt defteri üzerinde yapılan detaylı bilirkişi incelemesi sonucunda; davacı … … HİZ. GID. İNŞ. .. TİC. A.Ş.’nin dava dışı …SATIŞ A.Ş.’nin 11.06.2018 tarihinden itibaren abonesi olduğu, davalı dağıtım şirketi … a.ş.’nin aralarında davacı şirketin fabrikasının da bulunduğu … ili ile birlikte …, …, …, …, …, … illerinin de bulunduğu bölgesinde dağıtım şebekesinin işletilmesi sorumluluğunun bulunduğu, davalı şirketin yönetmeliklerin belirlediği ölçülerde elektrik enerjisini sorumluluk bölgesindeki tüketicilere sunmakla zorunlu olduğu, davacı şirketin 2014 Nisan ile 2019 Haziran ayları arasında, elektrik şebekesindeki arıza-voltaj dalgalanmaları nedeniyle; elektrik üretiminde 210.820 kW kaybının., elektrik tüketiminde 32.683 kW. kaybının, tuz üretiminde 20.896 ton kaybının olduğunu iddia ettiği, davalı şirket tarafından sunulan Arıza Kayıt Defteri ile davacı şirketin Analiz Raporları bilirkişi kurulunca incelenip birbiriyle kıyaslandığında; 27.06.2014, 24.01.2015, 24.04.2019 tarihli kesinti-arıza bilgilerinin birbiriyle örtüştüğü, Analiz Raporunda sadece 24.04.2019 tarihindeki arıza süresinin belirli olduğu davacı şirketin saatlik üretiminin esas alınması durumunda tuz üretim kaybının kesinti süresine göre (4 saat 20 dakika) 108,33 ton olarak hesaplandığı, elektrik üretim ve tüketim kayıplarının bu 3 tarihte de ne kadar olduğunun analiz raporunda belirtilmediğinden kayıp miktarına ait hesaplama yapılamadığı, 24.04.2019 günü gerçekleşen ve davacı kayıtlarında 4 saat 20 dakika olarak belirlenen tuz kaybının , bu süreye isabet eden tutarının 108,33 ton olduğu, 24.04.2019 tarihinde birim fiyatlarına göre bir ton tuzun bedeli 115 TL olarak belirlenmiş olup, bu durumda; 108,33 ton X 115 TL = 12.457,95 TL nin, davacı şirketin 24.04.2019 tarihinde elektrik kesintisi nedeniyle 108,33 ton tutarındaki tuz üretim kaybının, parasal değerini oluşturacağı, davacı … Tuz. İşl A.Ş. nin , davalı … Dağ A.Ş. den, dava tarihi 23.02.2022 itibariyle ; 12.457,95 TL asıl alacak 4.568,80 faiz olmak üzere toplam 17.026,75 TL talep edilebilir alacağının bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporları ile anlaşıldığı,
Davacı şirketin talep ettiği elektrik üretim ve elektrik tüketim kayıplarının yanında tuz üretim kayıplarının az yukarıda belirtilen tarihlerle ilgili kayıplara ait bilgi ve belgelerin analiz raporlarında tam olarak bulunmadığı ve mevcut bilgilerin de davalı şirketin Arıza Kayıt Defteriyle de örtüşmediği ve de dosyaya mübrez belgeler arasında davalı şirketin dağıtım şebekesinden etkilenen başkaca bir abonede olmaması nedeniyle davacı şirketin elektrik üretim ve tüketim, tuz üretimi kayıplarıyla ilgili mevcut belgeler üzerinden (27.06.2014, 24.01.2015, 24.04.2019 tarihleri hariç) davalı şirkete kusur atfedilemeyeceği değerlendirildiğinden davanın tuz üretim kaybının yönünden taleple bağlı kalınarak kabulüne diğer talepler yönünden ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kısmen kabulü ile; 12.457,95-TL alacağın 9.000.00-TL’sına dava (26/01/2022) bakiyesine ıslah (14/04/2023) tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 851,00 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harç ile tamamlanan 60,00 TL harcın mahsubu ile eksik 620,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan ve tamamlanan 311,48 TL harçlar ile ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen ve aşağıda dökümü yapılan 5.127,70-TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 4.717,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca … bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve redde göre yapılan oranlamada 1.435,20 TL’nin davalıdan, kalan 124,80 TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/05/2023

Katip …..
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 11,50 TL
Tebligat ve müzekkere 116,20 TL
Bilirkişi Ücreti 5.000,00 TL
TOPLAM 5.127,70 TL