Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/567 E. 2022/965 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/567 Esas – 2022/965
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/567
KARAR NO : 2022/965

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
K.YAZIM TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile davalı hakkında Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı taraf, icra dosyasına vaki itirazı ile borcu olmadığı ile itirazda bulunduğunu, ve icra takibinin durdurulduğunu, davalı-borçlunun itirazının, kötüniyetle yapılmış olduğunu, müvekkili alacağını ödememek ve/veya geç ödemek amacı ile yapıldığını, müvekkilinin davalıdan takip tarihi itibarı ile 3.000,00 TL alacağı olduğunu, müvekkilinin firmaya ait “… otel” de davalı firmaya 08.07.2017, 09.07.2017, 15.07.2017 ve 16.07.2017 tarihlerinde toplantı salonu kiralandığını, ücreti olan tutarların 10.07.2017 tarihli 034634 nolu 1.000 TL, 17.07.2017 tarihli 034744 nolu 1.000 TL, …10.2017 tarihli 036286 nolu 1.000 TL meblağlı faturalar düzenlenerek davalı firmaya gönderilmiş ise de fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı firmaya ait ekte sunulan mail çıktısı ile katılımcı isim listesinde de görüldüğü gibi davalı firma, müvekkiline ait otelde 6 kişinin katılımı ile otelin toplantı salonunu kiralamak istediğini 07.07.2017 tarihli mail ile istemiş müvekkili firmanın da talebini kabul ettiğini, davalı firmanın isimlerini bildirdiği 6 kişilik grup, müvekkiline ait otelin toplantı salonunu kullandığını, üç adet fatura bedeli olan 3.000 TL’nin tahsili için Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış ise de davalı-borçlu firma, borca itiraz ettiğinden icra takibinin durdurulduğunu, davalının itirazının kötü niyetle yapıldığını, davanın kabulü ile davalı-borçlunun Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalının alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa tebligat çıkartılmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası,
Davalı firma ile davacı firma arasında mail çıktıları, isim listesi.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas takip sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının … Turizm Gıda İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi, borçlunun ….Yönetimi Sanayi Ticaret Anonim Şirketi olduğu; 4.177,25TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 06/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 06/12/2021 tarihli dilekçesiyle icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. HMK’nın 114/1.c hükmüne göre mahkemenin görevli olması dava şartı olup görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görev konusu dava şartı olup, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında, talep halinde veya resen incelenebilir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin bu davada görevli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur.
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı m. TTK 19/2 fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür. 6102 Sayılı TTK’nun 5/3. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Sulh Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarla bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir
Açıklanan nedenlerle, taraflar arasında otelin toplantı salonunun kiralanmasına ilişkin kiralama sözleşmesi bulunduğunun ileri sürüldüğü kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu (Ankara BAM 15. HD …09.2022 tarih, 2022/1367 esas 2022/2031 karar) değerlendirilerek, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda HMK 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, dava şartı yokluğu her aşamada ve resen dikkate alınacağından HMK 114/1-c, 115/2. maddesi gereğince davanın görev dava şartı yönünden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın görev dava şartı yönünden usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi halde HMK’nun 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harç konusunun görevli ve yetkili Mahkemece karara bağlanmasına,
4-Davacı vekili mesleki mazeret ibraz etmiş ise de görev hususu her aşamada değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla ve görev hususu değerlendirilmekle bu aşamada mesleki mazeretle ilgili duruşmanın ertelenmesi talebinin reddine,
Dair; Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2022