Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/563 E. 2023/145 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/563 Esas
KARAR NO : 2023/145

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibinden.com sitesinden davalı şirkete ait dorse ilanını görerek aracı 08/06/2022 tarihinde 345.000,00 TL bedelle satın aldığını, ücreti 150.000,00 TL ve 195.000,00 TL olmak üzere iki parçada yatırdığını, araç kiralayıp dorseyi Trabzon ilinden getirdiğini, aracın kontrolünde aracın ilanda belirtilen özellikleri taşımadığının fark edildiğini, davalıya telefonla bildirildiğini, sonrasında ihtar çekilerek arabuluculuk işlemlerine başlandığını, aracın ayıplı olması nedeni ile zarara uğradığını, zararının giderilmediğini iddia ederek şimdilik 6.000,00 TL aracın ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın, 6.000,00 TL ticari kar kaybı tazminatının satın alma tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 04/02/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, 223.963,84 TL bedel indirimi, 60.500,00 TL yoksun kalma tazminatının satış tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle, yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, ilana ilişkin evrak, araç bilgileri, ödemeye ilişkin evrak, ihtarnam dosya arasına alınmıştır.
Davacı yanın talebi üzerine HMK’nun 400. vd. maddeleri uyarınca makine mühendisi bilirkişi tarafından yerinde inceleme üzerine düzenlenen 10/10/2022 tarihli raporda, tespite konu Yarı Römorkun (Dorse) sıfırının fiyatının yaklaşık olarak 700.000,00 TL – 770.000,00 TL + KDV aralığında piyasada bulunduğu, tespite konu dorsenin fiyatının ise yaklaşık olarak 300.000,00 TL – 400,000,00 TL aralığında fiyatlardan piyasaya arz edildiği bildirilmiştir. Yargılama sırasında bilirkişiden ayıba ve davacı taleplerine ilişkin alınan 13/01/2023 tarihli ek raporda, davacının gerçeği yansıtmayan satış ilanında teknik özelliklerini görüp beğenerek, duyu organları ile görmeden aldığı, davaya konu yarı römorkun ayıplı olduğu, maddi, hukuki ve ekonomik eksiklikler içeren mallar ayıplı mal olarak kabul edildiği, (TBK. m 219) davacı aldığı araçta, ayıbın aracın teslim anında dahi mevcut olduğu sabit olduğundan davalı satıcının ayıptan sorumlu olduğu, yarı römorkun satım bedelinden indirim gerektiği ve bu indirimin Nispi Metot Formülü ile hesaplanan bedelden yapılacak indirim miktarın 223.963,84 TL olacağı, davaya konu yarı römorktan yoksun kalınan günün 121 gün olacağı, yarı römorkun günlük kiralama bedelinin bakım masrafları amortisman giderleri vb. giderler tenzil edildikten sonra 500,00 TL olacağı ve 121 günlük yoksun kalınan zararın 60.500,00 TL olacağı bildirilmiştir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmış, mahrum kalma bedeline ilişkin aşağıda açıklanan nedenlerle rapora kısmen itibar edilmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava, ticari ayıplı satımdan kaynaklı bedel indirimi ve mahrum kalınan kar istemine ilişkindir.
Davalı her ne kadar usulüne uygun tebligat yapılmaması nedeni ile cevap dilekçesinin geç sunulduğunu savunmuş ise de, davalı adresine iki kez tebligat çıkarıldığı, iade edilmesi üzerine daha önce tebligat yapıldığı tespit edilen Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki adresinde dava dilekçesinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalının cevap dilekçesine eklediği tebligat zarfının ıslah dilekçesine ait olduğu, davalının eski hale getirme talebi de bulunmadığı anlaşıldı.
Tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
TTK’nun 23/1-c maddesinde, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır, hükmü bulunmaktadır.
TBK’nun 219. maddesinde, satıcının, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olduğu, Yasa’nın 227. maddesinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme veya imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini seçebileceği ve alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu aracın ilanda görülerek 08/06/2022 tarihinde satın alındığı, her ne kadar satış akdinde 150.000,00 TL yazılı ise de 345.000,00 TL ödemenin aynı gün yapıldığı, buna ilişkin banka transfer dekontunun dosyaya alındığı, açıklama kısmında araç satışına ilişkin olduğunun belirtildiği, davacının 17/06/2023 tarihinde araçtaki ayıbın davalı yana ihtarname ile bildirildiği ve arabuluculuk yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Aracın ilanda teknik özelliklerini görüp beğenerek alındığı, bilirkişi raporunda bildirildiği üzere ilandaki bilgilerle aracın gerçek durumunun uyumlu olmadığı ve bu hususun açıkça belli olmadığı, aracın Trabzon ilinden alınması ve davacının Ankara ilinde bulunduğu da gözetilerek yasadaki 8 günlük süre içinde ihtarname ile satıcıya ihbarda bulunulduğu değerlendirilmiştir. Kaldı ki, araçtaki ayıbın niteliği gözetildiğinde davalının kötü niyetli olduğunun kabulü gerekmektedir.
Açıklanan gerekçeler ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, aracın ilanda belirtilen özellikleri taşımadığı ve ayıplı olduğu, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, davacının TBK’nun 227. maddesindeki bedel indirimi hakkını kullandığı ve aracın güncel rayiç değeri ile dönme talebi bulunmadığı gözetildiğinde davacının bu talebinin yerinde olduğu ve bu miktar üzerinden talebini artırdığı, bu miktar yönünden davanın kabulü gerekeceği, bilirkişi her ne kadar aracın satış tarihinden tespit tarihine kadar kullanılamadığını belirterek bu tarihe kadar mahrum kalma bedeli hesaplamış ise de, aracın tamirinin 10 gün süreceğinin belirlendiği, aracın tespit yapılan tarihe kadar kullanılmaması nedeni ile meydana gelen zararın doğrudan zarar kabul edilemeyeceği gibi tamamından davalının sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun olmayacağı değerlendirilerek davacının 10 günx500,00 TL (günlük yoksun kalma bedeli) olmak üzere 5.000,00 TL yoksun kalma bedeli talep edebileceği, bakiye kısmın reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği ve davalı arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından yargılama giderlerinin bu husus gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şeklinde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
223.963,84 TL bedel indirim bedeli ile 5.000,00 TL mahrum kalma bedelinin 27/06/2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 15.640,52 TL harçtan peşin alınan 4.984,93 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.655,59 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 35.054,94 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı yan arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.321,50 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.984,93 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2023

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸