Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/538 E. 2023/214 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/538 Esas – 2023/214
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/538
KARAR NO : 2023/214

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/08/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
K.YAZIM TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf; taraflarınca takibe konulan, … Müdürlüğü’nün 2022/9995 Esas sayılı icra dosyasında borca itiraz ettiğini, söz konusu itirazın hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, 07/04/2018 tarihinde … maliki bulunduğunu, müvekkili şirkette … poliçe numarası ile müvekkili şirkette … kapsamında sigortası bulunan … plakalı araç sürücü … nun sevk ve idaresindeki araç ile dava dışı sürücü …’nun maliki bulunduğu … plaka sayılı araç ile maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalıya 9.407,90 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirtketçe yapılan incelemeler neticesinde dava dışı sürücü … ‘nun %100 kusurlu olduğu tespit edildiğini, bu kapsamda dava dışı sürücü …’nun sigorta şirketi olan davalıya başvuru yapıldığını, sigorta şirketi tarafından 7.247,90 TL ödeme yapılmış ancak kalan 2. 159.99 TL ödeme yapılmadığını, bu kapsamda tarafımızca davalıya kalan tutar için icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından işbu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı tarafından işbu takibe itiraz edilirken zamanaşımı defiinde bulunulduğunu, ancak söz konusu dosyada zamanaşımı henüz dolmadığını, arz ve izah edilen nedenlerle re’sen araştırılacak sair sebeplerle, icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıborçludan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlık konusu aracın müvekkili şirket nezdinde tanzim edilen poliçesi kapsamında müvekkilinin şirket hasar bedelini davacı tarafa ödediğini, herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, davacı taraf, sigortalı araç üzerinde meydana gelen hasar akabinde müvekkili şirkete başvurduğunu, müvekkilinin şirket tarafından 28/07/2020 tarihinde 7.247,90-TL tutarında ödemenin davacı tarafa gerçekleştirildiğini, açıklandığı şekilde müvekkili şirket nezdinde başvuru konusu kaza akabinde meydana gelen hasar bedelini karşıladığından, müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirkete yönelik haksız taleplerin reddi gerektiğini, dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerekeceğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirket, karayolları trafik kanununun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası (…) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen poliçe kapsamında meydana gelen hasar bedelinin davacı tarafa ödendiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, zamanaşımı definin ve hasar tazminatı yönünden müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmaması nedeniyle haksız davanın reddine, davacının itirazın iptali davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, taraflarınca huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Müdürlüğü’nün 2022/9995 Esas sayılı dosyası
Kaza tespit tutanağı
Kazaya dair fotoğraflar
Ekspertiz, ödeme dekontu
Trafik sigorta poliçesi
… Müdürlüğünün 2022/9995 E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Şirketi, borçlunun … Şirketi olduğu; 2.595,66 TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 10/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun/vekilinin 17/06/2022 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 07/04/2018 tarihinde meydana geldiğinden bahisle ileri sürülen kazada: Dava dışı ve davacının sigortalısı olan …’nun aracına, dava dışı ve davalının sigortalısı olan …’in sürücüsü ve olayda …’nun aracının çarpması nedeniyle hasar gördüğü ve dava dışı sigortalı …’ya ödeme yapıldığı ve rücuan davalı şirketten 7.247,90 TL tahsil edildiği halde bakiye 2.159.99 TLsinin ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibine itirazdır.
6102 Sayılı …’nun 5/3. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
6102 sayılı …’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, …’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. …’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl …’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı …Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; …Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
… Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E./9 K. Kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.”
… Dairesinin 28/12/2022 tarih, 2022/682 Esas, 2022/1767 Karar sayılı kararında ” Dava 6102 sayılı …’nın 1472.maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla zarardan sorumlu olduğu iddiası ile davalıya karşı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup….davalı gerçek kişi ve davalıya ait araç hususi nitelikte araçtır. Bu durum karşısında, davacının (…) iddia ettiği olayın haksız fiil niteliğinde olduğu, davacıya sigortalı araç ticari nitelikli otobüs olmakla birlikte davalı araç malikinin gerçek kişi, aracın da hususi nitelikte olduğu anlaşılmakla davacının halefiyete dayalı olarak açtığı haksız fiil hükümlerine göre tacir olmayan davalıya karşı açmış olduğu işbu davada HMK’nın 2. maddesi gereği genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle…”,
Davacı ve davalı sigorta şirketleri olan davada … Dairesinin 15/10/2020 tarih, kararında 2020/1137 Esas, 2020/1020 Karar sayılı kararında “davacı sigorta şirketi vekili kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanarak işbu davayı açmıştır. Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, halefiyete dayandığından mutlak ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigorta şirketi, sigortalının sahip olduğu haktan fazlasına sahip değildir. Görevli ve yetkili mahkeme bu duruma göre belirlenecektir. Görev öncelikle inceleneceğinden davalının …sigortası ile sigortalı dava dışı (….) ait… araç hususi otomobil olup ticari nitelikteki araçlardan değildir. Dava haksız fiile dayanılarak açılmıştır. Taraflar arasında ticari ilişki veya sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durum karşısında, görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri davaya bakmakla görevlidir. … Dairesi’nin 20/11/2014 tarih ve 2014/19739 E. 2014/16457 K. sayılı emsal kararı da bu doğrultudadır. …’nın 6335 Sayılı Kanun ile değişik 5/3 maddesi uyarınca 01/07/2012 tarihinden itibaren asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline dönüştürülmüştür.’ içtihatlarında bulunulmuştur. … Dairesinin 08/06/2022 tarih ve 2020/1085 Esas, 2022/761 Karar sayılı içtihatı aynı yöndedir.
Dava, 07/04/2018 tarihinde meydana geldiğinden bahisle ileri sürülen kazada: cava dışı ve davacının sigortalısı olan …’nun aracına, dava dışı ve davalının sigortalısı olan …’in sürücüsü ve olayda …’nun aracının çarpması nedeniyle hasar gördüğü ve dava dışı sigortalı …’ya ödeme yapıldığı ve rücuan davalı şirketten 7.247,90 TL tahsil edildiği halde bakiye 2.159.99 TLsinin ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibine itiraz davası olup davacı ve davalı sigorta şirketlerinin sigortalılarının gerçek kişi oldukları gibi davacının aracının hususi nitelikte olduğu, dava haksız fiile dayanılarak açıldığı taraflar arasında ticari ilişki veya sözleşme ilişkisi bulunmaması karşısnda görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri davaya bakmakla görevli olmakla … ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ve Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1,HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2.Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3. HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına, (ihtarat yapıldı),
4.HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
5.Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle ve HMK’nun 331/1 maddeleri gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve yargılama giderleri yönünden değerlendirme yapılması için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]