Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/535 E. 2023/310 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/535 Esas – 2023/310
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/535 Esas
KARAR NO : 2023/310

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/08/2022
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde sigortalıya hasar ödemesi yapıldığını, güvenlik sözleşmesi gereği sorumlu olan davalıdan tahsil edilmesi amacıyla başlatılan … sayılı icra takibine başlanıldığını, davalının haksız olarak itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, hırsızlık olayının güvenlik hizmeti sunulan alan dışında meydana geldiğini, herhangi bir güvenlik zafiyeti bulunmadığını, sigortalının araç giriş çıkışlarını kontrolünde ihmali bulunduğunu, bu nedenle kusur değerlendirmesi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, davacı nezdindeki sigorta poliçesi ve hasar dosyası, hırsızlık olayına ilişkin evrak, … sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
İş güvenliği uzmanı, sigortacı bilirkişi, elektrik bilirkişisinden oluşan heyetten alınan 15/03/2023 tarihli raporda, bahse konu hırsızlık vakıasından sonra bir dizi tedbir alındığı, özellikle alanın büyüklüğü de dikkate alındığında yetkili idareye başvurmak suretiyle güvenlik görevlisi sayısının artırıldığı, koruma güvenlik planı incelendiğinde de kameralarla birlikte, kontrol noktaları ile ilgili düzenlemelere gidildiği, olaydan sonra tanzim edilen araştırma tutanağında bölgeyi gören kameranın olmadığı, kameranın görüş açısında olmadığı, dolayısıyla alınan bir dizi tedbirin bu tür hırsızlık girişimleri için caydırıcı nitelikte olduğu da göz önüne alınarak 11/04/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında gerekli tedbirlerin alınmaması gerekçeleriyle sigortalının %50, çevre vb. duvarı bulunmayan alana hırsızlık yapma gayesiyle girmiş olan faillerin icra edecekleri fiilden caymalarına yönelik kamera vb. tespit takip araçları ile kontrol noktalarının artırılmasına dair bir talebinin sözleşmenin tarafına yapılmadığı anlaşıldığı için davalının %50 kusurlu olduğu, eksper tarafından hasar icmaline dahil edilen ekipman ve kablolara ilişkin bedellerin dava konusu olay tarihi itibariyle piyasa rayiçleri dikkate alındığında yerinde olduğu, dava konusu hırsızlık hadisesinin davacı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçe teminatları dahilinde bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin inceleme ve değerlendirmelerin düzenlenen ilgili poliçenin tüm dokümanlarının sunulmasının ardından yapılabileceği bildirmiştir. Rapor oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş, yalnız kusura ilişkin değerlendirmeye aşağıda açıklanacağı üzere itibar edilmemiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava, sigortacının sigortalısına ödediği tazminatı kusurlu yandan tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dışı sigortalı ile davalı arasında 28/10/2014 tarihli özel güvenlik hizmetleri sözleşmesi bulunduğu, 11/04/2017 tarihli hırsızlık olayı neticesinde sigortalının zarar gördüğü ve zararın giderildiği, bilirkişi heyetince zararın oluşa ve rayice uygun olduğunun belirlendiği, zararın oluşumunda kusurlu olan taraftan rücuen tazminine ilişkin talebin yerinde olduğu, davacının zararın tazmini amacıyla başlattığı icra takibine vaki davalı itirazı üzerine itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yan alacağın tahsili amacıyla öncelikle … sayılı takibini 14/06/2018 tarihinde başlatmış, takibe vaki itirazın iptali amacıyla … sayılı dosyasında yetkili icra dairesinde yapılan bir takip bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya evrakının incelenmesinde, bilirkişi heyeti her ne kadar hırsızlık olayının oluşumunda tarafların %50 oranında kusurlu oldukları kanaatini bildirmiş iseler de, sigortalı ile davalı arasındaki sözleşmenin 7.1.9 uncu maddesinde; “Firma, kusuru ve ihmali olsun ya da olmasın, işbu sözleşme kapsamındaki güvenlik hizmetinin ifası sırasında, mal sahibinin ya da 3. kişilerin veya firmanın güvenlik personelinin uğrayabileceği zarar ve hasarların tamamından sorumlu olacaktır. Firma, bu kapsamda mal sahibinden her ne nam ve ad altında olursa olsun herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını; mal sahibine yöneltilmiş olan tüm talepleri hiçbir itirazda bulunmaksızın bizzat kendisinin karşılayacağını peşinen ve gayrikabili rücu olarak kabul, beyan ve taahhüt eder,” hükmünün bulunduğu, bilirkişi heyetince hırsızlık olayından sonra güvenlik önlemlerinin artırıldığından bahisle sigortalının öncesinde yeterli personel bulundurulmaması nedeni ile kusurlu olduğu benimsenmiş ise de, sözleşmenin yine aynı maddesinde, acil durumların tespiti ve bunların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması, bunlara ilişkin planların yapılması, yetkililerin ve sigortalının uyarılması sorumluluğunun da davalıya yüklendiği, bu nedenle davacıya atfı kabil bir sorumluluk bulunmadığı kanaatine varılarak davacı tarafça yapılan ödemenin tamamının davalıdan rücuen tahsilinin gerekeceği, davacının ödeme yaptığı 09/02/2018 tarihi ile 14/06/2018 ilk takip tarihi arasında, işlemiş faiz talebinin de yerinde olduğu, işlemiş faiz yönünden de takibin devamı gerektiği kanaatine varılmıştır. Ancak alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın sübut bulduğu kanaatine varılmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
… sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin aynen devamına,
Şartları oluşmadığından davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 502,60 TL harçtan peşin alınan 125,65 TL’nin mahsubu ile bakiye 376,95 TL’nin ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 7.357,58 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 2.673,50 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 125,65 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/04/2023

Katip …. Hakim …
¸¸ ¸¸