Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/50 E. 2022/951 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/50 Esas – 2022/951
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/50
KARAR NO : 2022/951

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket doğal kozmetik ürünleri üretim ve ticaretini yapan bir limited şirket olduğunu, davalı borçlu şirket ile davacı müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki sonucunda, davalı yan cari hesap ekstresi ve faturalardan görüleceği üzere müvekkiline 3.934,42 TL borçlandığını, davalı taraf söz konusu borcu ödemediği için Ankara …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile icra takibine başlandığını, davalı yan tarafından söz konusu borca ve feri’lerine haksız, yersiz ve süreyi kazanmak amacıyla kötü niyetli olarak itiraz edilmiş takip durduğunu, davalı yan ile söz konusu borca ilişkin ticari dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri yapılmış, ancak arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davacı yan ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borç cari hesap ekstresinde görüldüğünü, davacı yan müvekkili şirkete olan borcunun ne kadar olduğunu bilebilecek konumda olduğunu, Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere faturaya dayanan alacaklar likit olduğunu, icra takibine konulan borcun likit olmasından dolayı davalı tarafın itirazı kötü niyetli olduğu, işbu sebeple itiraz haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen takibi durdurmaya yönelik olup icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; davalının yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, Borçlunun kötüniyetli itirazı sebebiyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu dava dilekçesindeki iddiaların taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, dava dilekçesinde zikredilen ve ekinde sunulan fatura ve cari ekstreye konu edilen mallar müvekkili şirkete teslim edilmediğini, dolayısıyla müvekkili şirket davacıdan herhangi bir mal almadığı için bu anlamda borcu da bulunmadığını, nitekim bu sebeple de taraflarınca takibe ve ferilerine itiraz edilmiş olup, davacı yanca teslim edilmeyen malın bedeli talep edildiğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talepleri mevcut olduğunu, faturalar tek başına malın teslimine ilişkin delil olarak kabul edilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının kötü niyetli takibi nedeni ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Arabuluculuk son tutanağı,
-Faturalar,
-Taraf ticari defter ve bağlı kâğıtları,
-Ankara ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası,
-14/11/2022 günlü bilirkişi raporu,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 3.934,42-TL asıl, 220,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.154,69-TL alacağın tahsili için Ankara 12.İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “…borca ,ödeme emrine, takibe, faize ve tüm feriğlerine itiraz ettiğini” bildirmiştir.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından taraflara ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak 14/11/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememiz tarafından görevlendirilen ve taraf ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu 14/11/2022 tarihinde SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu alınmıştır. Rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Toplanan delillere göre; davacı şirket tarafından davalı adına mal satışına ilişkin toplam 3.934,42-TL tutarında bir adet fatura düzenleyerek davalı şirket borcuna kaydettiği, davalı taraf defterlerinde 10.07.2021 tarih ve GNY2021000000561 numaralı alış faturasının göründüğü, davacı şirketin takip tarihi olan 21/12/2021 tarihi itibariyle davalıdan 3.934,42-TL asıl, 220,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.154,69-TL alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının itirazın üzerine takibin durduğu ve davacının borçlu itirazının iptali ile takibin devamını talep ettiği uyuşmazlıkta;
Davacı ve davalı tarafın 2021 yılı ticari defterlerinin, noter onaylarını kanuni süresi içinde yaptırdıkları, usulüne uygun tuttukları, TTK gereği kendileri lehine delil teşkil edeceği, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 3.934,42-TL alacağının bulunduğu tespit edilmiş ise de davalı taraf kayıtlarında ise davacıya herhangi bir borç veya alacağının bulunmadığının ticari defterlere kaydedildiği, yapılan bu tespitlerde davalının davacı tarafından düzenlenen satış faturası tutarı olan 3.934 42-TL yevmiye defterinin 10.07.2021 tarihli kayıtlarında, Kasa Hesabından ödeme yaptığı, ancak ne şirketin kendisi tarafından düzenlenen bir tediye makbuzuna ne de davacı tarafından düzenlenen bir tahsilat makbuzuna rastlanmadığı, bu durumda davalı tarafından Kasa Hesabından yapılan ödemenin herhangi bir belge ile kanıtlanmadığından yapılan bu ödemenin kabulü mümkün olmadığı, bu nedenle davalının muhasebe kayıtlarındaki bu ödeme dikkate alınmadığı, davalının ödeme iddiasını ispata yarar kesin delillerinin bulunmadığı, iddialarını yazılı delille ispat edemediği ve ispat külfetini yerine getirmediği anlaşıldığından, davalı şirketin davacı şirkete icra takip tarihi itibariyle 3.934,42-TL borcunun bulunduğu hükme esas alınan bilirkişi raporu ile anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Davacı taraf icra takibinde ayrıca faiz talebinde bulunmuş ise de; takip öncesi davalıdan fatura tutarını talep ettiğine dair bir belgeye ve fatura üzerinde ödeme vadesini belirten bir ibareye rastlanmadığından faizin takip tarihinden itibaren geçerli olması gerektiği düşünüldüğünden icra takibinde işleyen faiz yönünden talebinin reddine karar vermek gerektiği,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren taraflar arasındaki ilişkinin TTK’ dan kaynaklanması nedeniyle yıllık avans faiz uygulanması gerekmiştir.
Alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 3.934,42-TL asıl alacakla ilgili borçlu itarızının iptali ile takipten itibaren asıl alacağı işleyecek yıllık Avans Faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20 si oranında 786,88-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 268,76 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik 188,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.934,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 220,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafın yapmış olduğu 161,40 TL harçlar ile diğer yargılama giderleri toplamı 841,50 TL nin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 791,01 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 1.240,80 TL nin davalıdan, 79,20 TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 341. Maddesi gereği miktar itibariyle KESİN olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05.12.2022