Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/445 E. 2023/180 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/445 Esas – 2023/180
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/445 Esas
KARAR NO : 2023/180

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı kargo şubesine teslim edilen akıllı kol saatinin zamanında teslim edilmediğini, kargo çalışanlarının zayi olduğunu beyan ettiklerini, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını, zararın giderilmesine ilişkin başvurusunun kabul görmediğini, tahsili amacıyla başlatılan Gölbaşı İcra Dairesi’nin 2022/882 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kargo içindeki emtianın vasfının ispata muhtaç olduğunu, davacının içeriği hakkında tam ve eksiksiz beyanda bulunmaması nedeni ile bu hususun hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun çekme hakkı ile sınırlı olduğunu savunarak savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taşımaya ilişkin evrak, fatura, ihtarname, Gölbaşı İcra Dairesi’nin 2022/882 esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Taşıma hukukundan anlar hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 24/01/2023 tarihli raporda özetle, davacının 2.435,09 TL’nin tazmini talebinin yerinde olduğu bildirilmiştir. Rapor hüküm kurmaya ve oluşa uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, taşıma sırasında zayi olan emtianın hasar bedelinin tazmini amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı her ne kadar icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de, uyuşmazlığın taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, kesin yetkinin söz konusu olmadığı, HMK’nun 10. maddesi uyarınca yetkili icra dairesinde takip yapıldığı değerlendirilmiştir. Yine hak düşürücü süre itirazının da uyuşmazlık taşıma sözleşmesinden kaynaklandığından yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında taşıma ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından gönderilen akıllı saatin davalı şubesine kargo amacıyla teslim edildiği, kargo taşıma süresinin aşıldığı ve malın taşıma esnasında zayi olduğu iddiası ile zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki davalı itirazının iptali istemi ile eldeki davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun 874/1 maddesi, “Eşya, taşıma süresini izleyen yirmi gün içinde teslim edilmezse, hak sahibi ona zayi olmuş gözüyle bakabilir. Sınır ötesi taşımalarda bu süre otuz gündür.”
TTK’nun 875/1 maddesi “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.”
TTK’nun 880/1 maddesi “Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.” Aynı maddenin 3. fıkrasında “Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.”
TTK’nun 886/1 maddesi “Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” Hükümleri yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı ile bilirkişi raporu dikkate alındığında, taşıma senedinde malın vasfının akıllı saat olarak belirlendiği, güncel fatura da dikkate alındığında davacının emtianın vasfı ve bedeline ilişkin iddiasının sübut bulduğu, ihtarname içerikleri gözetildiğinde teslim süresinden 20 gün içinde teslim edilmeyen emtianın TTK’nun 874/1 maddesi uyarınca zayi olduğu, eşyanın zayi olduğunun davacı tarafça öncesinde öğrenildiğine ilişkin dosya kapsamında ispata elverişli delil bulunmadığından ilgili madde gereği 29/04/2022 olarak kabulü gerektiği, ürünün taşıma süresinin geçirilmesi ve taşıma sırasında kaybolması neticesinde davacının zararın tamamını tahsili talebinin yerinde olduğu, ancak icra takibi ve dava açılması amacıyla vekalet noter masrafının davalı taşıyıcının sorumlu olduğu doğrudan zararlar arasında kabulünün mümkün olmadığı, bu miktara ilişkin talebin reddi gerektiği, emtia bedeli ve davalının ihtarname ile temerrüte düşürüldüğü dikkate alındığında işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmakla davanın bu miktarlar yönünden kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı değerlendirilmekle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Gölbaşı İcra Dairesi’nin 2022/882 esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 2.428,80 TL asıl alacak ve 6,29 TL işlemiş faiz üzerinden devamına,
Davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 1.206,01 TL’sinin davalıdan, bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 2.435,09 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 230,15 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.322,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.207,84 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023