Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/425 E. 2022/833 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/425
KARAR NO : 2022/833

DAVA : Yargılamanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 09/05/2003
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
K. YAZIM TARİHİ : 18/11/2022

Mahkememizde görülen Yargılamanın Yenilenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacılar dava dilekçesi ile; Mahkememizde açılan 2007/118 Esas sayılı davanın kooperatife olmayan borçlarından dolayı reddedilerek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin …. karar sayılı ilamı ile onandığını, bahse konu davalı kooperatifin 1997 yılında taraflarına yasaklı bir bilirkişinin (1997/84 d.iş) raporunu gerekçe göstererek haksız olarak aralarındaki sözleşmeleri feshederek 3.000,00 TL alacak davası açıldığını, karşılık olarak 1997 yılında da kooperatife dava açtıklarını, davaların birleşerek Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … esasla görülmeye başlandığını, 27 yıl sonra lehlerine verilen kararın kesinleştiğini, 1997 yılında davalı kooperatife borçlarının 38.918,55 TL olarak kesinleştiğini, davanın 2-3 yıl içerisinde bitmiş olsaydı bu sorunları yaşamayacaklarını, 27 yılda alacaklı olduklarını ispat edebildiklerini, bu durumun olağanüstü bir durum olduğunu, davalının dürüstlük ilkesini çiğnediğini, yasaklı bilirkişiyi uhdelerindeki inşaata taşeron ve şantiye şefi olarak atadıklarını, … Esas sayılı dosyası içerisinde bütün bilgi ve belgelerin mevcut olduğunu, davacılardan …’in kooperatif inşaatını yapan yüklenici olduğunu, bahse konu davacıların ve …’e ait kooperatif aidatlarının 1994-1995-1996 yıllarına ait hak edişlerden doğan alacaklarını mahsup edildiğini, ayrı bir banka hesabına yatırılmadığını, ödedikleri aidatların iade edilmediğini, Erdemli 2. Noterliği’nin 22 Temmuz 1197 tarih ve 3589 keşide nolu ihtarnamelerinden anlaşılacağı üzere aidat borçlarının 1997 yılı alacaklarından mahsup edilmesi istenerek temerrüde düşürüldüğünü, ihtarnamenin 28/07/1997 tarihinde kooperatif başkanı Ali Pehlivangile tebliğ edildiğin, … Esas sayılı davda hükme esas alınan 05/11/2019 asil ve 20/05/2020 tarihli bilirkişi raporları ile 1997 yılından bu yana iddialarındaki haklılıklarının tespit edildiğini, davalı kooperatifin 40.317,13 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini ve yüksek yargı tarafından onandığını, davalı kooperatifin 1997 yılında Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas nolu davayı açtığını, davacılar olarak da Erdemli/Mersin de 1997 yılında 1997/417 Esas sayılı davayı açtıklarını ve bu davaların Ankara da … Esas sayılı dava ile birleştirildiğini ve 27 sene sonra neticelendiğini ve kesinleştiğini, 7 Ekim 1999 tarihinde kur’a çekildiğini ve üyelerin dairelerine oturmaya başladıklarını, 1. blok 1 nolu, 7.blok 6 nolu dairenin …, …blok 7 nolu dairenin ….ye üyeliğinin olduğunu, üyeliklerine tekabül eden bu daireler için ecrimisil kira bedelinin tespitini ve tahsilini talep ettiklerini, 27 sene sonra ortaya çıkan yeni bir delil nedeniyle davanın 1997 yılına dönmesi ve yeniden yargılanmasının yasalar gereği elzem olduğunu, davanın kabulü ile davalı yanın dürüstlük ilkesini çiğnedikleri gerekçesiyle maddi manevi, inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER:Davacılar tarafından delil olarak dayanılan Ankara 4.ATM’nin … Esas(evveliyatı … ATM … Esas v…. Esas) sayılı dosya sureti getirtilerek incelenmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, HMK 374 vd. maddelerine dayalı yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Yargılamanın iadesi talebine konu mahkememizin 2007/118 Esas, 2008/189 Karar sayılı dosyasında; Davacıların … ve Fatma Çetin, davalının THSS Linda KYK olduğu, davanın reddine dair verilen kararın Yargıtayca onanarak 10/03/2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 374.maddesinde; “(1) Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.” hükmü öngörülmüştür.
HMK’nun yargılamanın iadesi sebepleri başlıklı 374.maddesinde ise; “ (1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir: a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması. c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması. ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması. d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması. e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması. f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması. g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması. ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması. h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması. ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması. i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.55 (2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” hükmü öngörülmüştür.
Görüldüğü gibi; Yargılamanın iadesi sebepleri HMK 375. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Yargılamanın yenilenmesi nedenleri yorum yoluyla artırılıp genişletilemez.
Davacının ileri sürdüğü sebep belirtilen maddede yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasında yer almadığı gibi, somut olayda diğer yargılamanın yenilenmesi sebepleri de bulunmamaktadır.
Bununla birlikte; davaya dayanak yapılan Ankara 4.ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile eldeki davanın konusu farklıdır ve birbirini etkiler nitelikte bulunmamaktadır. 4 ATM dosyası … ile kooperatif arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkindir. Dosyamızda yargılamanın iadesi talebine konu karar ise, davacıların kooperatif üyeliklerine dayalı kura çekiminin iptali, genel kurul kararının iptali ve üyelikten ihraç kararının iptaline yöneliktir.
Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Davacı vekili her ne kadar Ankara 4.ATM … Esas sayılı dosyasına yönelik tedbir talebinde bulunmuş ise de; Eldeki davanın reddine karar verildiği, bununla birlikte başka bir dosyaya yönelik eldeki davada tedbire hükmedilmesinin de mümkün olmadığı dikkate alınarak talebinin reddine karar verilmiştir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın REDDİNE,
Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,
Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair; Davacı … ile davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]