Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/423 E. 2023/420 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/423 Esas – 2023/420
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/423 Esas
KARAR NO : 2023/420

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
Av. ….
Av. ….

DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/06/2022

BİRLEŞEN …’NİN … SAYILI DOSYASI

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. ….
Av. …

DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/02/2023
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :15/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava dışı işçi …’ın 19/01/2005 tarihinde uğradığı iş kazası sonucu malul kalması nedeniyle müvekkili aleyhine açılan davada …’nin … esas … karar sayılı kararı üzerine başlatılan …’nin … esas sayılı takip dosyası kapsamında 29/09/2014 tarihinde 90.781,00 TL, 07/08/2012 tarihinde 1.069,20 TL bakiye karar harcı, 12/11/2013 tarihinde 267,30 TL bakiye karar harcı, 03/12/2014 tarihinde 2.561,65 TL bakiye karar harcı, 05/03/2015 tarihinde 1.408,65 TL onama harcı olmak üzere toplam 96.087,80 TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında düzenlenen … kapsamında bu ödemelerin davalının sorumluluğunda olduğunu iddia ederek davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kesin hüküm, derdestlik ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, taraflar arasında 24/07/2006 tarihli …’nin 18.6 ve İhale Şartnamesinin 22/d bendi gereği geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden geçmiş yıllara ilişkin müvekkilinden herhangi bir talepte bulunulamayacağını, uyuşmazlığa konu iş kazasına ilişkin dosyasının iki defa bozulması neticesinde harç iadeleri doğduğundan müvekkilinden talep edileyeceğini, mahkeme kararında hükmedilen alacakların kaç adet icra takibine konu edildiği tespit edilemediğini, davacının ödediği gecikme zamlarının davacının kusurundan kaynaklandığını ve hak iddia edemeyeceğini, yine davanın müvekkiline ihbar edilmemesi nedeni ile faizin artmasına sebep olduğunu ve dava ve icra dosyalarında fahiş ve hatalı bedellere hükmedildiğini ve bu bedellerin itiraz edilmeksizin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, dava dışı işçi …’ın 19/01/2005 tarihinde uğradığı iş kazası sonucu malul kalması nedeniyle müvekkili aleyhine açılan davada …’nin … sayılı (asıl davadaki dosyanın bozmadan önceki esası) kararı üzerine başlatılan …’nin … esas sayılı takip dosyası kapsamında 22/08/2013 tarihinde 70.256,02 TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında düzenlenen … kapsamında bu ödemelerin davalının sorumluluğunda olduğunu iddia ederek davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesi sunmamış, aşamalardaki beyanlarında asıl davaya ilişkin savunmalarını tekrar ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, işletme devir hakkı sözleşmesi, …’nin … esas … karar sayılı, …’nin … esas ve … esas sayılı dosyaları dosya arasına alınmıştır.
Nitelikli hesap bilirkişisinden alınan 01/12/2022 tarihli raporda özetle; dava dışı işçi için hak sahiplerine yapılan ödemeden 86.656,49 TL ile 5.306,80 TL yargılama gideri olmak üzere 91.963,29 TL’nin davalıya rücu edilebileceğini bildirmiştir. Birleşen dosya ve taraf itirazları gözetilerek bilirkişiden alınan 16/04/2023 tarihli ek raporda, birleşen davada icra dairesine yatırılan 70.256,02 TL’nin, asıl davada 95.948,38 TL’nin davalıdan rücu edilebileceğini bildirmiştir. Kök ve ek rapor genel olarak oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde akdedilen işletme devir sözleşmesinin 7.1 maddesinde “… sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk …’a aittir.”
7.2 maddesinde “.. Sözleşmenin imza tarihinden sonra çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar şirket tarafından derhal …’a bildirilir..”
7.4 maddesinde “…Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’dır,” hükümleri düzenlenmiştir.
Dava dışı işçi …’ın 19/01/2005 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu %62 malul kalan sigortalının eş, çocuklar ve babası tarafından manevi tazminat istemi ile davacı aleyhine açılan …’nin … esas … sayılı kararı ile (…) davanın kısmen kabulüne karar verildiği, sonuç kararın taraf vekillerince temyizi üzerine … … esas … sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kararın infazı için başlatılan ve birleşen davaya konu olan …’nin … esas sayılı takibi ile toplam 56.224,73 TL’nin tahsilinin talep edildiği, davacı tarafça 22/08/2013 tarihinde 70.256,02 TL ödeme yapıldığı, yargılamanın devamında ve neticesinde, kararın infazı için başlatılan ve asıl davaya konu olan …’nin … esas sayılı takibi ile toplam 78.437,61 TL’nin tahsilinin talep edildiği, dosyada 38 TL masraf kaydı olduğu, 29/09/2014 tarihinde davacı tarafça 90.781,00 TL ödeme yapıldığı, takip talebinde … için hükmedilen 20.000 TL manevi tazminatın 12.500 TL’sinin …’nin … esas sayılı dosyasından tahsil edildiği notunun bulunduğu, ilgili dosyanın alacaklısının … Bankası, borçlusunun … olduğu, iş bu dava ile ilgisinin bulunmadığı, yine davacı tarafından 07/08/2012 tarihinde 1.069,20 TL bakiye karar harcı, 12/11/2013 tarihinde 267,30 TL bakiye karar harcı, 03/12/2014 tarihinde 2.561,65 TL bakiye karar harcı, 05/03/2015 tarihinde 1.408,65 TL onama harcı ödendiği, bu harçların davacıya iade edildiğine ilişkin dosya kapsamında kayıt bulunmadığı, eldeki asıl ve birleşen dosyada davacı tarafından yapılan bu ödemelerin davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yan her ne kadar kesin hüküm ve derdestlik itirazında bulunmuş ise de, itirazın soyut ve gerekçesiz olması nedeni ile yerinde olmadığı, zamanaşımı itirazının alacağın sözleşmeden kaynaklanması ve ödeme ile başlayacak olması karşısında arabuluculuk başvuru ve dava tarihi itibari ile 10 yıllık süre dolmadığından yerinde olmadığı (…sayılı ilamı) değerlendirilmiştir.
Davalı her ne kadar iki takip yapılması nedeni ile müvekkilinin ödemeden sorumlu olmayacağını savunmuş ise de, takiplerin yargı kararı üzerine dava dışı işçi ve yakınları tarafından başlatıldığı, davacının bir müdahalesi ve zararın artmasına neden olan davranışı bulunmadığından bu savunmaya itibar etmek mümkün olmamıştır.
Davacı tarafından icra takibi nedeniyle yapılan ödeme …’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya ilişkin olup ihtilaf konusu alacağın dayanağı davanın davacılarının da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olması nedeni ile işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. ve 7.6. maddeleri kapsamında kaldığı değerlendirilerek davalının alacağın sözleşme kapsamında kalmadığına ilişkin savunmasına da itibar edilmemiştir (…sayılı ilamı).
Sözleşmede 7.4. maddeden kaynaklanan davalar için ihbar yükümlülüğü öngörülmediğinden davanın ihbar edilmemesi nedeniyle ferilere ilişkin ödemelerin tahsili talebinin yerinde olmadığı savunmasına da itibar edilmemiştir (… karar sayılı ilamı). Kaldı ki davacının zararın artmasına sebebiyet verdiğine ilişkin ispata elverişli, somut bir delil de ibraz edilmemiştir.
Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında …’nin öncelikle uygulanması gerektiği değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne, taraflar tacir olmakla, alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Asıl davanın kısmen kabulü ile,
95.948,38 TL rücuen alacağın 1.069,20 TL’sinin 07/08/2012, 267,30 TL’sinin 12/11/2013, 2.561,65 TL’sinin 03/12/2014, 1.408,65 TL’sinin 05/03/2015, bakiye kısmın 29/09/2014 ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Birleşen davanın kabulü ile,
70.256,02 TL’nin 22/08/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Asıl davada alınması gereken 6.554,23 TL harçtan peşin alınan 1.640,94 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.913,29 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Birleşen davada alınması gereken 4.799,19 TL harçtan peşin alınan 1.199,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.599,39 TL harcın birleşen davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Asıl davada 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.557,75 TL’nin davalıdan, bakiye kısmın davacıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Birleşen davada 2.000,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Asıl davada karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 15.351,74 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl davada karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 138,62 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen davada karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 11.240,96 TL nisbi vekalet ücretinin birleşen davalıdan alınarak birleşen davacıya verilmesine,
Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.577,50 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.575,22 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan toplam 2.840,74 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2023

Katip … Hakim ….
¸¸ ¸¸