Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/35 Esas – 2022/731
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/35 Esas
KARAR NO : 2022/731
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/01/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; hizmet alım işini ihale yasalarının ilgili maddeleri gereğince davalı şirketin üstlendiğini, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçilerden …’nın müvekkili aleyhine açtığı Ankara …İş Mahkemesi’nin … esas sayılı davasının kabulüne karar verildiği, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile tazminatın tahsili amacıyla takip başlatıldığını ve takip kapsamında 29.902,56 TL ödeme yapıldığını, ihale evrakı ve sözleşmeler gereğince davalı şirketin çalıştırdığı döneme ilişkin işçi alacaklarından sorumlu olduğu iddiası ile kurum alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler, dava dışı işçiye ait SGK kayıtları ve işçiye yapılan ödemelere ilişkin evrak, Ankara …İş Mahkemesi’nin … esas, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyaları dosya arasına konulmuştur.
Hesap uzmanı bilirkişi tarafından verilen 03/06/2022 tarihli raporda; dava dışı işçinin davalı nezdide alıştığı dönemlerle sınırlı olmak kaydı ile hesaplama yapılarak davalının 29.902,56 TL sorumlu olduğu belirtilmiştir. Rapor oluşa ve dosya içeriğine uygun olup hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava; işçilik alacaklarının rucuen tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdığı, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, davacı kurumun da davalı şirketle yapmış olduğu sözleşme gereğince davalı şirket çalışanına ödeme yaptığı, eldeki dava ile ödemenin rücuen tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davacı idare ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde belirtildiği şekilde, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, ancak bu sorumluluğun dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumluk niteliğinde olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır,” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları ve ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceğinin açıkça belirtildiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eklerinin incelenmesinde, teknik şartnamenin 5.12 maddesinde “SGK ve diğer tüm mevzuatla ilgili mükellefiyetlerden yüklenici sorumludur,” hükmü ile işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunduğu, bu şartname gereği hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hesaplanan rücuen ödemenin tamamından davalının sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor uyarınca dava dışı işçinin davalı nezdinde çalıştığı dönem itibari ile taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler uyarınca hesaplanan bedel üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, iş dosyasında davalı da taraf olmakla ödeme tarihi itibari ile (Ankara BAM …HD 2019/132 esas 2021/334 karar sayılı ilamı) davalıdan avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
26.902,56 TL rücuen alacağın davalıdan alınarak 11/09/2019 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine
Alınması gereken 1.837,71 TL harçtan peşin alınan 459,43 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.378,28 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 874,00 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 459,43 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022