Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/301 E. 2022/353 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/301 Esas – 2022/353
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/301
KARAR NO : 2022/353

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 29/04/2022
K. YAZIM TARİHİ : 29/04/2022
Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin, enerji, gıda ve tekstil gibi birçok alanda faaliyette bulunduğunu, davacının yatırım faaliyetleri kapsamında Rüzgâr Enerji Santrali Bağlantı Hakkı İhalesine katılarak, 3,63 kr/kWh teklifi ile ihaleyi kazandığını, ihaleyi kazandıktan sonra taraflar arasında 23/01/2012 tarihinde “Res Katkı Payı Anlaşması” başlıklı sözleşme imzalandığını, 10 MW olan proje gücünün 19,2 MW güce çıkması nedeni ile taraflar arasında 30.09.2015 tarihli yeni res katkı payı anlaşması imzalandığını, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan 22,5 MW AKÇA RES projesi için 10.01.2012 tarih ve EÜ/4270-2/02549 sayılı lisans alındığını, bu lisans kapsamında davaya konu res katkı payı tutarının davalı tarafından hesap edilerek müvekkiline gönderildiğini, müvekkilinin söz konusu bedele itiraz etmiş ve itirazında; “KDV dahil 5.883.404,44 TL paranın fazla hesaplanarak talep edildiğinin anlaşıldığı, yanlış hesaplama yapılarak fazladan istenen rakam dışında kalan 3.312.823,14 TL’nin yatırılacağı, geri kalan kısım olan 5.883.404,44 TL için iade faturası düzenlenerek gönderildiği” hususlarının belirtildiğini, davalı bu yazıya verdiği 1065564 sayılı cevabı yazı ile; fatura tutarının ödenmesinin talep edildiğini, davalının yaptığı hesaplama hukuka uygun olmadığından müvekkilinin 3.312.823,14 TL ödemeyi yapmış ve geri kalan kısım içinde borçsuzluğunun tespiti bakımından iş bu davayı açmak zorunda kaldığını belirterek her türlü talep, dava ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, Türkiye Elektrik İletim A.Ş’nin 21.01.2022 tarihli TEE20220158003395 fatura numaralı 9.196.227,58 TL bedelli faturanın 5.883.404,44 TL’lik kısmı için müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, gerekirse %15 teminat karşılığında veya teminatsız olarak 5.883.404,44 TL’lik bedelin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, taraflar arasındaki “RES Katkı Payı Anlaşması” kapsamında davalı idare tarafından düzenlenen faturadaki katkı payı tutarının anlaşmaya aykırı hesaplandığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1-b maddesine göre, yargı yolunun caiz olması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından resen göz önüne alınabileceğinden, öncelikle yargı yolu yönünden değerlendirme yapılmıştır.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2/1 maddesinde, ” İdari dava türleri şunlardır:
a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddede idari dava türleri sayılmış olup, idari yargının idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının; idari dava türlerinden biri olduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
İdare, idare hukuku alanında kamu gücüne dayalı olarak resen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlere, hukuk alanında yeni durumlar oluşturmasıyla idari işlem kimliği kazandırmakta ve kural olarak bu işlemler özel yasal düzenlemeler dışında idari yargı denetimine tabi bulunmaktadır.
Somut olayda; Uyuşmazlık Mahkemesinin 03/05/2021 tarih, 2021/225 E., 2021/313 K. sayılı ilamı da dikkate alındığında; Dava, davacı ve davalı arasında imzalanan 30.09.2015 tarihli rüzgar katkı bedeline ilişkin sözleşmeye (RES Katkı Payı Anlaşması) aykırı fatura düzenlediği ve davacının fahiş ve hatalı hesaplanan faturayı kısmen ödeme zorunda bırakıldığından bahisle, ödenmeyen kısım yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılmıştır.
TEİAŞ tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Üstün ayrıcalıklara sahip olan ve yükümlülükler rejimine tabi tutulan, sorumluluğu ile denetimi bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen kamu hizmeti niteliğindeki elektrik iletim faaliyetini yürüten davalı … Genel Müdürlüğü ile davacı şirket arasında yönetmeliğe dayanarak düzenlenen katkı payı anlaşmasının idari sözleşme niteliği tartışmasız olduğu gibi, verilen yetkinin kullanımı sırasında kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen işleme karşı açılan davada RES katkı payına yönelik menfi tespit istemi bakımından uyuşmazlığın görüm ve çözümünde İdari Yargı yerinin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle; 114/1-b ve 115/1-2.maddeleri gereğince yargı yoluna yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/1-b ve 115/1-2.maddeleri gereğince yargı yoluna yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair; Tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 29/04/2022