Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/285 E. 2023/458 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/285 Esas
KARAR NO : 2023/458

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC: …
VEKİLLERİ :Av. …-…
Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2016
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 24/07/2012 tarihli … İlköğretim Okulu elektrik tesisat imkanlarının anahtar teslimi ve götürü bedel üzerinden bina iç ve dışından elektrik tesisatlarının yapımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, iş bedelinin tahsili amacıyla düzenlenen faturaların bir kısmının davalı tarafça çek ile ödendiğini, bakiye tutarın ödenmemesi üzerine tahsili amacıyla başlatılan …’nin … esas sayılı icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hekmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının sözleşme gereği edim ve yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi teslim tarihinde gecikmelere sebebiyet verdiğini, 19/05/2013 tarihinde işyerini terkederek işi eksik bıraktığını, yapılan iş karşılığının ödenerek davacı tarafın alacağının kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı tarafça istinafı üzerine … … sayılı ilamı ile, “HMK’nın 324. maddesinde taraflardan her birisinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen ücreti kesin süre içerisinde yatırmak zorunda olduğu, tarafların aynı delilin ikamesini talep etmeleri halinde gereken avansı yarı yarıya ödeyecekleri düzenlenmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yüklenicinin şantiyeden ayrıldığını, iş yerini terk ederek işi eksik bıraktığını, davacıya alacağının tamamının ödendiğini, eksik işlerin dava dışı firmaya yaptırıldığını savunmuştur. Davacı, dava konusu elektrik tesisat işlerinin tamamını yaptığını iddia etmektedir. Her iki taraf da, tarafların ticari defterlerini delil olarak göstermiştir. Bu durumda; mahkemece, tarafların bilirkişi ücret ve diğer masrafları yarı yarıya karşılamaları hususunda usulüne uygun şekilde ihtarat yapması ve sonucuna uygun bir hüküm kurulması gereklidir (…). Mahkemece, ispat yükünün kimde olduğu hususunda hataya düşülerek, bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere yatırılması gereken avansın tamamının davacıya yüklenmesi ve kesin süre içerisinde yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır,” gerekçesi ile karar kaldırılarak dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Kaldırma ilamından sonra davacı defterleri üzerinde talimat mahkemesi aracılığı ile rapor düzenleyen mali müşavir bilirkişi20/10/2022 tarihli raporunda özetle, davacının 2012 yılı işe başlama yılı alduğu için işletme defteri tasdik ettirdiği, 2013 yılında işletme defteri olduğunda hesap kodları çalışmadığı yalnız gelir-gider hesap özeti aldığından dolayı alacak hesabı görülmediğini, 2014 yılında bilançoya geçildiği için yevmiye defterinin açılış kaydında 120 alıcılar hesabında 125.000 TL ve aynı şekilde yıl sonu kaydında da mevcut olduğunu, 2014 yılına ait yevmiye defteri kapanış kaydına rastlanmadığını, davalıya kesilen KDV hariç toplam fatura bedelinin 271.083.00 TL, diğer satış fatura bedelinin ise 148.423.46 TL olduğu, bu satışların davacının 01/01/2013-31/12/2013 yılına ait işletme hesap özetinde mevcut olduğu, gelir rakamının verilen beyannameyle örtüştüğü bildirilmiştir.
Mahkememiz aracılığı ile davalı defterleri de incelenerek rapor düzenleyen mali müşavir ve elektrik bilirkişisi 08/01/2023 tarihli raporunda, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, tarafların ticari defter kayıtları birbirini doğrulamadığı, taraflar arasında iş ilişkisinin olduğu, davacının kayıtlarında 125.000,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davalının ticari defter kayıtlarına göre ortaklardan alacaklar hesabına davalıca virman yapıldığı, 60.868,60 TL virmanın ispat etmesi halinde (davacının borcunu ödediğine ilişkin belgeler mahkemeye ibraz etmesi) davacıya borcunun bulunmadığı, aksi durumda 60.868,60 TL davacının alacaklı göründüğü, sözleşme kapsamında yapılan hesaplama sonucunda davacının 34.800,00 TL alacaklı olduğu, davacının takip kapsamında 34.800,00 TL alacak talep edebileceği ve takipte 87.068,56 TL fazlalık olacağı bildirilmiştir. Raporlar oluşa uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davalı vekili 19/01/2023 tarihli rapora beyan dilekçesinde, 60.868,00 TL’nin davacının şantiye içinde nakit, yemek ve depodan malzeme alımı nedeni ile gerçekleştirdiği ödemeler olması nedeni ile virman belgesi bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı vekili 30/01/2023 tarihli rapora beyan dilekçesinde, davalının muhasebecisi tarafından imzalanan karşıt inceleme tutanağı ile müvekkilinin 125.000,00 TL alacaklı olduğunun kabul edildiğini bildirmiş, davalı muhasebecisinden karşıt inceleme belgesinin aslı istenmiş, 12/04/2023 tarihli beyanında tutanaktaki bilgiler davacı teyit edilmediği veya gerekli bilgiler verilmediğinden belgenin tamamlanamadığını ve aslının bulunmadığı bildirilmiştir. Bu nedenle belgeye ilişkin tarafların isticvabı ve belgede davalı tarafın imza ve kaşesi de bulunmadığından delil olarak kabulü mümkün olmamıştır.
Toplanan delillere göre, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu ve davacı tarafça işin ifa edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının işi tamamlayıp tamamlamadığı, eksik ifasının ya da fazla imalatın bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Kaldırma ilamından önce yapılan keşif ve toplanan deliller neticesinde davacının fazla iş yaptığına ilişkin iddiasının sübut bulmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı yanın eksik imalat yapıldığını savunduğu anlaşılmaktadır. İdarenin geçici kabul tutanağı gözetildiğinde, davalı defterlerinde ve davalı tarafça sunulan faturalarda irtibatlı kayıt bulunamadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu hususta taraflar arasındaki bir yazışmaya ya da davalının feshe ilişkin bildiriminin bulunmadığı, yine davalının savunmasına dayanak yapığı fatura tarihleri ile geçici kabul tarihi gözetildiğinde, işin davacı tarafça yarım bırakılıp kalan işin davalı tarafça tamamlatıldığına ilişkin savunmaya itibar etmek mümkün olmamıştır.
Yapılan iş bedeline ilişkin olarak ise, bilirkişi raporunda terditli değerlendirme yapılarak, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı ve sahibi lehine delil teşkil etmediği gibi defterlerin birbirini doğrulamadığı, davacı tarafça düzenlenen faturaların bir kısmının davalı defterlerine kayıtlı olmadığı, davalı kayıtlarına itibar edilmesi halinde davacının 60.868,00 TL alacaklı olduğu, elektrik mühendisi bilirkişi tarafından belirlendiği üzere idare tarafından düzenlenen geçici kabul tutanağında belirtilen eksiklerin kabulü halinde ise davacının 34.800,00 TL talep edebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
İş bedeline ilişkin sözleşmede açık hüküm bulunmakta ise de, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı ve taraflar aleyhine delil oluşturabileceği, davacı tarafça düzenlenen faturaların bir kısmının davalı defterlerine işlendiği, bu hali ile tebliğ edildiği ve fatura mündericatının itiraza uğradığına ilişkin bir iddia ve delil bulunmadığı gözetildiğinde davalı defter kayıtlarına itibar edilerek davacının 60.868,00 TL alacağı yönünden davasının sübut bulduğu ve davalının takibe vaki itirazının bu miktar yönünden kısmen iptali gerekeceği, alacak eksik ifa savunması bulunduğu da gözetildiğinde yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
…’nin … esas sayılı icra takibine davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 60.868,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmadığından davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 4.157,89 TL harçtan peşin alınan 2.081,22 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.076,67 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.738,88 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.760,09 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 6.821,95 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 3.407,26 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.081,22 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 2.337,10 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre belirlenen 1.169,82 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸