Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/28 E. 2022/31 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/28 Esas – 2022/31
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/28
KARAR NO : 2022/31

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
K.YAZIM TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 07.03.2013 tarihinde davalıların işyerinde işçi olarak çalışmakta iken iş kazası geçirdiğini, Ankara … Mahkemesinde davalılar aleyhinde açtığı tazminat davasında alınan hesap bilirkişisi raporunda maddi tazminat alacağının 74.184,43 TL olarak hesaplandığını, hesap raporu doğrultusunda talep 10.10.2018 tarihli dilekçesi ile ıslah edilerek artırıldığını, Islah dilekçesindeki taleplerinin kabul edilerek 74.184,43 TL maddi tazminat alacağının hüküm altına alındığını belirterek dava ve ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmuş olduğundan hüküm altına alınmamış olan 13.814,74 tl.maddi tazminat alacağının kaza tarihi olan 07.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar davanın reddini istemiştir.
Ankara … Mahkemesinin 24.11.2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile davalı … endüstriyel ve Kurumsal Hizmetler A.Ş.’nin …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2016 tarihli …. esas sayılı ilamı ile iflas kararı verildiği, dava tarihinin ise 15.06.2021 olduğu bu tarihten önce davalı işverenin iflasına karar verildiği bu davanın davalı işverenin iflasına karar verilmesinden sonra açılmış olduğundan bahisle İİK 235. Maddesi gereğince sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası olduğu gerekçesi ile davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılarak mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine karar verilmiş; dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı tarafından Akara … Mahkemesine 10.05.2013 tarihinde maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, Ankara … İş Mahkemesinin dosyada örneği mevcut olan 01.06.2021 tarih, … Karar sayılı kararı ile toplam 74.184,43 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 07.03.2013 tarihinden itibaren, 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olay tarihi olan 07.03.2013 tarihinden itibaren, 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07.03.2013 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiiği, kararın henüz kesinleşmediği, iş bu davanın, Ankara … İş Mahkemesinin. … Esas sayılı dosyasında, bilirkişi raporunda alacağın 87.999,17 TL olarak hesaplandığı, davanın 10.10.2018 tarihinde 74.184,13 TL olarak ıslah edildiği mahkemece hükmolunan 74.184,43 TL den hüküm altına alınmadığı iddia olunan 13.814,74 TL alacak istemine ilişkin ek dava olduğu anlaşılmıştır.
HMK gereğince davacı isterse ek dava açabilir, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.03.2015 tarih, 2013/7-1728 Esas, 2015/1036 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, “Öğreti ve yargısal uygulamada; kısmi davanın redle sonuçlanması halinde tüm alacak hakkında kesin hüküm oluşacağı kısmi dava kısmen kabul kısmen redle sonuçlanırsa her iki bölüm yönünden de kesin hüküm oluşacağı, kısmi dava tümüyle kabul edilirse de kararın tespit bölümünün açılan ek dava için kesin hüküm oluşturacağı kabul edilmiştir. Eş söyleyişle; kısmi dava sonunda davalının borcu ödemeye mahkum edilmesi veya kısmi davanın tamamen veya kısmen reddine karar verilmiş olması halinde taraflar arasındaki borç ilişkisinin varlığı ya da yokluğu da tespit edilmiş olur ki bu tespit zorunlu olarak borç ilişkisinin tümünü kapsar. Bu nedenle kısmi dava sonunda verilen ve kesinleşen kararın tespite ilişkin bölümü sonradan açılan ek dava için kesin hüküm oluşturur. Kısacası ikinci davaya bakan mahkeme, kısmi davanın davalının sorumluluğuna ilişkin bu tespit bölümüyle bağlıdır. Burada davalının haksızlığı olgusu artık tartışılamaz hale gelmiştir. Zira, kesin hüküm bulunan bir konuda mahkemenin bu yönün doğruluğunu yeniden araştırma ve inceleme konusu yapmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Bu yön kamu düzenine ilişkin olup mahkemeler ve Yargıtayca doğrudan doğruya (resen) göz önünde tutulmalıdır. Kısmi dava sürerken ek davanın açılmış olması halinde davalı ilk itirazda bulunarak birleştirme istememişse kısmi dava ile ek dava birleştirilemez. Ancak, ek davaya bakan mahkeme kısmi davanın sonuçlanmasını bekletici sorun yapmalıdır. Çünkü, kısmi dava tamamen veya kısmen reddedilecek olursa bu karar ek dava için kesin hüküm teşkil edecek, kısmi dava tamamen kabul edilirse de kararın tespite ilişkin bölümü ek dava için kesin hüküm teşkil edecektir. Açıklanan hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.02.1980 gün ve 1980/9-73 E. 1980/186 K., 02.06.1982 gün ve 1981/11-1130 Esas 1982/549 Karar ve 09.11.1988 gün ve 1988/15-572 Esas 1988/898 K. sayılı kararlarında da açıkça vurgulanmıştır…. Bu aşamada Mahkemece ilk davada taleple bağlı kalınarak hükmedilen kısımdan arta kalan kısım için açılan ek davada ilk dava aşamasında kesinleşen olgular kararın tespit bölümü yönünden kesin hüküm oluştururken, karara dayanak alınan bilirkişi raporunun da kesin delil haline gelip gelmeyeceği hususu açıklığa kavuşturulmalıdır….Taraflar açısından kesinleşen bu hususların yeniden inceleme konusu yapılması hukuken olanaklı değildir”
Ankara … İş Mahkemesinin 01.06.2021 tarih, … Karar sayılı kararı henüz kesinleşmeden 15.06.2021 tarihinde Ankara … Mahkemesinin … Esas sayılı ile her ne kadar görevsizlikten bahisle Davanın usulden reddine karar verilmiş ise de davanın ek dava olduğu kısmi dava tamamen veya kısmen reddedilecek olursa bu kararın ek dava için kesin hüküm, kısmi dava tamamen kabul edilirse de kararın tespite ilişkin bölümü ek dava için kesin hüküm oluşturacağından ve ek dava asıl davanın devamı olmakla asıl davanın İş Mahkemesinde görülmekte olduğu ve İş Mahkemesinde görülmesi gereken ek davası yönünden de mahkemizce görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliği ve görevine yönelik dava şartı nedenleriyle DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin Ankara … Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara … Mahkemesi’ne gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Kararın kanun yoluna başvurulmadığı halde kesinleşmesi halinde, Mahkememiz ile Ankara … Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Dair; Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 19/01/2022