Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/243
KARAR NO : 2023/217
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/07/2010
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
K. YAZIM TARİHİ : 22/04/2023
Mahkememizde görülen Menfi tespit-Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkillerinin de pay sahibi olduğu dava dışı … Ltd..Şti. ile davalı banka arasında 06.01.2006 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilleri tarafından da şirkette hissedar olmaları nedeniyle dava dışı şirket lehine müşterek müteselsil kefil olduklarını, …’un hisselerini …’a devrettiğini ve devrin Ticaret Sicil Gazetesinde 10.04.2006 tarihinde yayınlandığını, …’un ise tüm hisselerini …’na devrettiği ve devrin Ticaret Sicil Gazetesinin 29.11.2006 tarihinde yayınlanarak ortaklıktan ayrıldıklarını, müvekkillerinin hisse devir tarihinden sonra kefaletten doğan sorumluluklarının bulunmadığını ve kredi borçlusu dava dışı … Ltd.Şti’nin davalılara kredi karşılığı yapacağı ödemelerde öncelikle müvekkillerinin kredi karşılığı kullandırılan kredi tutarının kapatılmasını, ihtar ve ihbar ettiklerini, 2009 yılı Eylül ayına kadar herhangi bir cevap alamadıklarını, davalılar ile dava dışı … Ltd.Şti arasında akdedilmiş olan ve müvekkilleri tarafından kefil sıfatıyla imzalanan genel kredi sözleşmesine ilişkin olarak veya şirketin kredi cari hesabı şeklinde işleyen kredi işlemleri nedeniyle müvekkillerinin hiçbir sorumluluklarının bulunmadığının tespitini ihtiyati tedbir talepli olarak talep ve dava etmiştir.
Birleşen … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili banka ile dava dışı … ve Tic.Ltd.Şti arasında kredi genel sözleşmesini davalılar ile dava dışı diğer şahısların borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, dava dışı borçlu ve davalılar sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, sözleşmenin bankaya verdiği yetkiye istinaden hesap kat edilerek, davalılara …. Noterliği’nin 07.0.2010 Tarih … yevmiye no.lu ihtarnamenin keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının …. sayılı dosyasından işleme konulduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla 17.491.002,09 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek %39 faiz oranı ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle;
Süresiz kefalette, kefilin BK’nun 493 ve 494. Maddelerinde haklardan başlangıçta feragatinin onun kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sınırlı olmak kaydıyla borçlu ile birlikte sözleşme ilişkisi devam ettiği sürece yükümlülük altına sokacağını, diğer yandan banka ile kredi borçlusu arasında süresiz kredi sözleşmelerinden doğan ve borçlu cari hesabı şeklinde işleyen kredi ilişkisinde bir tarihte hesabın borç bakiyesi vermemesinin sözleşme ilişkisini sona erdirmeyeceğini, borç sıfırlandıktan sonra borçluya tekrar kredi kullandırılmasının yeni bir borç ilişkisi niteliğinde olmayacağını, sözleşmeden doğan kefalet sorumluluğunun devam ettiğini, davaya konu alacak için hesap kat’i ile birlikte müteselsil kefil sıfatıyla birlikte davacılardan bir ödeme yapılması istenilmediğinden bu aşamada dava açmalarında hukuki bir yararlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen …. Esas sayılı dosyasında davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikle müvekkilleri tarafından davacı banka aleyhine açılan …. Esas sayılı dosyasında görülen menfi tespit davası ile birleştirilmesini ve esas yönünden ise davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiştir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi raporları alınmıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı menfi tespit; birleşen dava ise alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda ilk olarak,…. sayılı ilam ile “Asıl davanın açılmamış sayılmasına, Birleşen davanın kısmen kabulüne, 16.751.886,31 TL nin asıl alacağı oluşturan 15.850.395,09 TL’lik bölümüne dava tarihinden itibaren yıllık %39 temerrüt faizi ve faizin %5’i nispetinde BSMV uygulanarak davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar, … sayılı ilamıyla “Asıl davada davacılar, kefaletlerinin sona erdiğini ve borçlu olmadıklarının tespitini, birleşen davada ise davacı banka kefaletin devam ettiğini ve alacağın tahsilini istediği, Kefilin, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumlu olduğu, ancak bu sorumluluğun kefilin, imzasını taşıyan sözleşmeler ile kullandırılan krediler yönünden geçerli olduğu, somut olayda, kefilin davacı-davalıların imzalarını taşıyan sözleşme ile kullandırılan kredinin ödendiğini, bankanın kredi borçlusu ile yeni kredi sözleşmesi imzalayarak ve yeni teminatlar alarak kullandırdığı krediden kendilerinin sorumlu olmadıklarını beyan ettikleri, o halde, öncelikle banka alacağının davacıların imzasını taşıyan sözleşmeden mi, yoksa yeni kredi sözleşmelerinden mi doğduğunun tespitinin gerektiği mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek yeni bir bilirkişi kurulundan banka kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, alınacak rapor çerçevesinde bir karar verilmesi” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda ikinci olarak, … . sayılı ilam ile “1-Davacılar … ve … tarafından … aleyhine açılan menfi tespit davasının açılmamış sayılmasına ilişkin kararının davalı … ve … tarafından temyiz edilmemekle kesinleştiği anlaşılmakla; dava hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına; Davacılar … ve … tarafından birleşen davada davalılar … ve … aleyhine açılan davanın reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar, … onanmasına karar verilmiş, ancak karar düzeltme talebi üzerine …. sayılı ilamıyla “1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip … ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, birleşen davada davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2-Birleşen davada, davalıların kefil olduğu genel kredi sözleşmesi 06.01.2006 tarihli olup bundan sonraki tarihli sözleşmelerde kefaletleri bulunmamaktadır. Bu sözleşme döneminde, 14.11.2006 düzenleme tarihli 300.000.-TL’lik … adına teminat mektubu verildiği dosya içeriği ve bilirkişi raporları ile de sabit olup, bu durumda bu teminat mektubunun davalıların kefil olduğu sözleşmeden önce yapılmış başka bir sözleşme olmadığı da dikkate alındığında düzenleme tarihi itibariyle davalıların kefil olduğu 06.01.2006 tarihli sözleşmeye istinaden verildiği ve mektubun birleşen dava tarihinden önce tazmin edildiği nazara alınarak davalıların sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi gerekirken hükme esas alınan son bilirkişi raporunda bu teminat mektubunun düzenleme tarihinde hataya düşülerek davalıların sorumlu olmadığının tespiti yolundaki değerlendirme benimsenerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. Birleşen davada davacı vekilinin buna yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.01.2020 tarihli … sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan … bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce devam edilen yargılamada; üç kişilik bankacı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, düzenlenen ilk ek raporda sonuç olarak; Birleşen davada, davalıların kefil olduğu genel kredi sözleşmesinin 06.01.2006 tarihli olduğunu,14.11.2006 tarihinde düzenlenen teminat mektubunun 06.01.2006 tarihli sözleşmeye istinaden verildiğini, bu nedenle davalılar … ve … ‘un bu teminat mektubundan sorumlu olduğunu, dava tarihi itibariyle; Birleşen davada davacı bankanın davalılardan olan alacağının; 300.000,00TL Asıl Alacak, 1.733,33 TL İşlemiş Faiz, 86,67 TLBSMV olmak üzere toplam 301.820,00 TL olduğunu, dava tarihi (30.12.2009) dan itibaren 300.000,- TL anaparaya %39 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak ve bu tarihe kadar hesaplanmış 1.820.00 TL faiz ve ferileri ilave edilmek suretiyle davacılardan tahsilinin gerektiğini belirtmişlerdir.
Bankacı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ikinci ek raporda sonuç olarak; İtirazlar doğrultusunda yeniden yapılan hesaplama sonucunda: Birleşen davanın alacak davası olduğu, birleşen davanın davacısının talebinin “17.491.002,09 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek % 39 faiz oranı ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili” şeklinde olduğu dikkate alındığında, tazmin olunan teminat mektubu bedeli olan 300.000,00 TL için birleşen dava tarihi olan 30.07.2010 tarihinden itibaren, % 39 oranında temerrüt faizi hesaplanması icap edeceği, diğer bir ifadeyle; Birleşen davada davacı …’nın davalılardan talep edebileceği tutarın 300.000,00 TL olduğu, bu tutara birleşen dava tarihi olan 30.07.2010 tarihinden itibaren, % 39 oranında temerrüt faizi hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce üç kişilik bankacı bilirkişi heyetinin ikinci ek raporunun … bozma ilamı ile usul ve yasaya, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Birleşen dava yönünden; Dosya kapsamı, … bozma ilamı ile bozmaya uygun düzenlenen bilirkişi heyeti ikinci ek raporu da dikkate alındığında; Davalıların kefil olduğu genel kredi sözleşmesi 06.01.2006 tarihli olup bundan sonraki tarihli sözleşmelerde kefaletleri bulunmamaktadır. Bu sözleşme döneminde, 14.11.2006 düzenleme tarihli 300.000.-TL’lik … adına teminat mektubu verildiği dosya içeriği ve bilirkişi raporları ile de sabit olup, bu durumda bu teminat mektubunun davalıların kefil olduğu sözleşmeden önce yapılmış başka bir sözleşme olmadığı da dikkate alındığında düzenleme tarihi itibariyle davalıların kefil olduğu 06.01.2006 tarihli sözleşmeye istinaden verildiği ve mektubun birleşen dava tarihinden önce tazmin edildiği nazara alınarak davalıların sorumlu olduğu tutarın tutarın 300.000,00 TL olduğu, bu tutara birleşen dava tarihi olan 30.07.2010 tarihinden itibaren, % 39 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle; Davacılar … ve … tarafından, davalılar … ve … aleyhine açılan dosyamız ile birleşen … Esas sayılı dosyasında; Davanın kısmen kabulü ile, 300.000,00 TL’nin birleşen dava tarihi olan 30/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek %39 oranında temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava yönünden; Davacılar … ve … tarafından … aleyhine açılan menfi tespit davasının açılmamış sayılmasına ilişkin Mahkememizin … sayılı ilamının, temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmakla; asıl dava ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davacılar … ve … tarafından … aleyhine açılan menfi tespit davasının açılmamış sayılmasına ilişkin Mahkememizin … sayılı ilamının, temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmakla; asıl dava ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacılar … ve … tarafından, davalılar … ve … aleyhine açılan dosyamız ile birleşen … Esas sayılı dosyasında; Davanın kısmen KABULÜ İLE,
300.000,00 TL’nin birleşen dava tarihi olan 30/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek %39 oranında temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gereken 20.493,00 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 13.786,60 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.343,72 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 45.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 409.910,02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2023
Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]