Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/231 E. 2022/1004 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/231 Esas – 2022/1004
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/231 Esas
KARAR NO : 2022/1004
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/06/2013
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 09/03/2010 tarihinde, davalı …’in sürücüsü, davalı … Sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç ile davalı …’ın sürücüsü, davalı … Süpermarket Gıda şirketinin işleteni, davalı … Sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın karıştığı kazada kaldırımda bulunan davacının yaralandığını, müvekkilinin maluliyet zararının giderilmediğini iddia ederek, çalışmamasından kaynaklı iş kaybı, sağlık giderleri, yol masrafları, duyu kaybı zararlarına karşılık şimdilik 1.000,00 TL lik maddi zarar ile 20.000,00 TL’lik manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün kazada kusursuz olduğundan maddi ve manevi taleplerinin yersiz olduğunu savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, ceza dosyasında müvekkiline kusur verilmiş ise de verilen mahkumiyet kararının kesinleşmediğini, müvekkilinin kazada kusursuz olduğunu savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, sorumluluklarının sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigorta teminat limitinin 175.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat talebinin poliçe limiti dışında olduğunu, var ise SGK ödemelerinin tazminattan indirilmesi gerektiğini, sakatlığın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile sigorta şirketinin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, söz konusu aracın müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davadan önce temerrüt olmadığını, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, tedavi giderlerinin poliçe limiti haricinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle yaralanma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın araç sürücüleri, araç maliki ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacıları’ndan tazminine yöneliktir.
Mahkememizin 24/12/2015 tarihli kararı ile maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat talebimin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, kararın davacı vekili ile davalı … şirket vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. HD…. karar sayılı ilamı ile; sair temyiz itirazları reddedilerek “takdir olunan manevi tazminatın az olduğu, davalılar yönünden manevi tazminata ilişkin faiz başlangıcının kaza tarihinden itibaren olması gerektiği, red sebebi ortak olan davalılar … Sigorta A.Ş ile … Sigorta A.Ş yararına reddedilen manevi tazminat yönünden tek vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği,” gerekçesi ile karar bozularak Mahkememize gönderilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
Toplanan delillere göre; davalılara ait araçların karıştığı kazada yaya olan davacının yaralandığı, bozma ilamından önce alınan kusur raporu ile kazanın oluşumunda davacının kusuru bulunmadığı ve maluliyetinin belirlendiği, temyiz incelemesinde bu hususlara ilişkin itirazların reddine karar verildiği, böylelikle kesinleştiği, davacının TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca maddi tazminat talebinin yerinde olduğu, maddi tazminata ilişkin temyiz itirazları reddedilmekle maddi tazminata ilişkin kararın kesinleştiği ve yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir (Yargıtay 4. HD 2022/2762 esas 2022/9997 karar sayılı ilamı).
Manevi tazminata ilişkin olarak ise, TBK’nun 56. maddesi gözetildiğinde davaya konu kazanın davacının manevi acı ve ızdırap duymasına neden olduğu, bu hali ile davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek ve var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktarının her olayın şartlarına göre değerlendirilmesinin gerekeceği; davacının maluliyet oranı, olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik ve sosyal olgular ile olaydaki kusur durumu, davacının yaya olması ve bozma ilamı gözetildiğinde davacının manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Maddi tazminata ilişkin tarafların temyiz itirazları reddedildiğinden hükmün bu yönüyle kesinleştiği değerlendirilerek yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve … şirketinden 09/03/2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Alınması gereken 1.366,20 TL harcın davalılar …, … ve … şirketinden alınıp hazineye gelir kaydına, bozmadan önce düzenlenen harç tahsil müzekkeresi ile 683,10 TL’sinin daha önce tahsil edildiğinin dikkate alınmasına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalılar …, … ve … şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından bozma ilamından sonra yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.037,60 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve … şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtaya başvurmak suretiyle temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022