Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/23 E. 2022/957 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/23 Esas – 2022/957
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/23 Esas
KARAR NO : 2022/957

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/01/2013
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 23/05/2010 tarihinde davalının ZMMS sigortalısı aracın karıştığı tek taraflı kaza nedeni ile murisin vefat ettiğini ve müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, müvekkillerinin desteğin kusuru ile zarar gören üçüncü kişi niteliğinde olduklarını, davalı yanın olayda tam kusurlu olduğunu iddia ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik murisin annesi … … lehine 3.000,00 TL, özürlü kardeşi … lehine 3.000,00 TL, çocuk Gülser Berfun Yiğit lehne 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigortadan temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, sürücünün tam kusurlu olması nedeni ile tazminat talep edilemeyeceğini, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememiz 13/09/2013 tarihli kararı ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verildiği, davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 17. HD 2013/21183 esas 2014/494 karar sayılı ilamı ile dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verildiği, 20/11/2014 tarihli direnme kararımızın temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1709 esas 2021/428 karar sayılı ilamı ile özel daire bozma sebebinin yerinde olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verildiği, dosyanın mahkememiz esasına kaydedildiği, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacılara kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı, mirasçılık belgesi dosyamız arasına alınmıştır.
İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/6063 soruşturma sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 09/08/2022 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalı sigortalısı ve davacıların murisi olan …’in tam kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Rapor oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiştir. Her ne kadar davacı sigortalı aracı davacıların murisinin kullanmadığını iddia etmiş ise de, dosyada buna ilişkin ispata elverişli bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Aktüerya bilirkişisi 05/09/2022 tarihli raporunda davacıların maddi zararını hesaplayarak, davacı …’ın 109.704,67 TL, davacı …’in 10.573,74 TL, davacı …’nun 7.221,59 TL talep edebileceği bildirilmiştir. Rapor oluşa uygun bulunarak hükme esas alınmıştır. Davacı … murisin kardeşi olmakla, vefatından önce muris ve annesi ile birlikte yaşadığının, çalışmadığının kolluk araştırması ile tespit edildiği, yine nüfus kayıtlarında davacı annesi … ile babasının ayrı yaşadıkları, bu hali ile murisin desteğine muhtaç ve murisin çalıştığı da gözetildiğinde sürekli desteğinden faydalandığı, destekten yoksun kalma tazminatı talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı … yargılama sırasında 23/02/2022 tarihinde vefat ettiği, veraset ilamının dosyaya sunulduğu, davacılar vekilinin davacının mirasçıları yönünden de eldeki davayı takip ettiğini beyan ettiği ve vekaletname sunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında davacıların murisinin vefat ettiği, mirasçıların destekten yoksun kaldıkları iddiası ile eldeki davayı açtığı, her ne kadar desteğin tam kusuru ile kaza meydana gelmiş ise de kaza tarihi ile yürürlükteki ZMMS genel şartları dikkate alındığında (Yargıtay 4. HD 2021/13517 esas 2022/9128 karar sayılı ilamı) davacıların zararının TBK’nun 49. ve 53. maddeleri uyarınca tazmininin gerektiği, davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi için aktüer bilirkişiden rapor alındığı, davacılar vekilinin bilirkişi raporuna göre talebini 12/09/2022 tarihli dilekçesi ile artırdığı, dava belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan davalının bedel artırım dilekçesine karşı zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı, davacı …’in yargılama sırasında vefat ettiği ve mirasçıları tarafından davaya devam edildiği, davalının murisin kask takmadığı ve ehliyetsiz olduğundan bahisle müterafik kusur indirimi yapılmasını savunduğu, her ne kadar murisin yaralanmasının kask takılmasına bağlı olmadığı değerlendirilmiş ise de dosya kapsamındaki deliller gözetilerek murisin ehliyetsiz olması karşısında %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği (Yargıtay 4. HD 2021/11545 esas 2022/5588 karar sayılı ilamı) anlaşılmakla aktüer bilirkişi raporu ve bedel artırım dilekçesi gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Davacı … … yararına 87.763,74 TL, davacı … yararına 5.777,27 TL destekten yoksun kalma tazminatının 18/01/2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacılara ve mirasçılarına verilmesine,
Alınması gereken 6.389,79 TL harçtan peşin alınan 30,75 TL’nin ve sonradan yatırılan 404,75 TL’sinin mahsubu ile bakiye 5.957,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 14.966,56 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 965,95 TL ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 30,75 TL ile sonradan yatırılan 404,75 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022