Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/219 E. 2022/473 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/219
KARAR NO : 2022/473
….

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/12/2013
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
K. YAZIM TARİHİ : 10/06/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin elektrik tedariki amacıyla davalı …’a ait iletim hatlarını kullandığını ve bu nedenle davalı … ile sistem kullanım anlaşması imzaladığını, davalı tarafından sistem kullanım anlaşmasının cezai şart hükümlerine dayalı olarak dört adet yazı ile müvekkili aleyhine toplam 473.997,45 TL tutarında cezai şart faturası düzenlediğini, ceza fatura bedellerinin ihtirazi kayıtla davalıya ödendiğini, cezai şart tahakkuku için şartların oluşmadığını, şartların oluştuğu kabul edilse bile sistem kullanma anlaşmasının …’a ceza faturası düzenleme imkanı veren 10. maddesine aykırılığın düzeltilmesi için mehil verilerek uyarıda bulunulması gerektiğini, uyarıda da bulunulmadığını belirterek 473.997,45 TL’nın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğunu, dava konusu ceza faturasının ilgili uygulanan cezai şartların mevzuat ve sözleşmeye uygun olduğunu, doğru hesaplandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: Taraf delilleri toplanmış, …. den davacı … Elektrik Dağıtım A.Ş. ile yapılan sistem kullanım ve bağlantı anlaşmaları ile ekleri getirtilmiş, bilirkişiden rapor alınmıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava; sistem kullanım anlaşması hükümlerine aykırı olarak tahakkuk ettirilen ve ihtirazi kayıtla ödenen cezai şart alacağının istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 2014/1660 Esas, 2015/507 Karar sayılı ilamı ile; “Davanın kabulüne; 473.997,45 TL’nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/1486 Esas, 2018/2945 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda 2019/425 Esas, 2020/120 Karar sayılı ilamı ile; “davanın kısmen kabulü ile, 295.183,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma üzerine verilen karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/1056 Esas, 2021/256 Karar sayılı ilamıyla “… 02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. / Bu bağlamda, 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.” gerekçesiyle bozularak dosya Mahkememize gönderilmiş, Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay ilamında belirtildiği şekilde; Hükümden sonra 02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Bu bağlamda, 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından HMK’nun 114/1-b ve 115/1-2.maddeleri gereğince yargı yoluna yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/1-b ve 115/1-2.maddeleri gereğince yargı yoluna yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 8.094,70 TL harçtan mahsubu ile fazla 8.014,00 TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; .Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a başvurmak suretiyle temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]