Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/213 E. 2022/556 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/213 Esas
KARAR NO : 2022/556
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/04/2009
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 01/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin enerji çevre ve ulaştırma alanlarında hizmet veren danışmanlık şirketi olduğunu, … Ortak Atık Çamur Kurutma ve Kojenarasyon tesisi ihalesi kapsamında … Organize Sanayi Bölgesinin atık kurutma sistemini kurma işinde danışmanlık yaptığını, davalının da bu ihaleyi almak istediğini, fakat ihaleyi alamadığını, ihale ile ilgili müvekkil şirketi ve yönetim kurulu başkanlığını hedef alarak hukuka aykırı beyanlarda bulunduğunu, halen de devam ettirdiğini, son olarak da … … Gazetesi’nin üçüncü sayfasından verdiği ilanla müvekkil şirketin kişilik haklarına hukuken aykırı biçimde saldırıda bulunarak müvekkiline manevi zarar verdiğini iddia ederek 20.000,00 TL manevi tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin kötü niyetli olarak kamu parasını israf ettirdiğini, yerli firmalar ve bilhassa müvekkilinin daha ucuza mal edilebileceği arıtma tesisini yabancı şirketlere ihale etmeye gayret ettiğini, müvekkil şirketin ihaleyi girme isteğini ısrarlara rağmen sebepsiz olarak geri çevirttiğini, çamur kurutma teknolojisi ile arıtma tesisi kurmak ile meyve, sebze kurutma tesis kurmak arasında fark olmadığını, davacının yerli firmaları ihaleden dışladığını, dolayısıyla müvekkilinin gazete ilanları ile halkı ve ilgilileri bilinçlendirmeye yönelik ilan yaptırdığını, bu ilanın davacının şahsiyet haklarını ihlal etmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, gazete ilanında kişilik haklarına saldırı yapıldığı iddiasıyla manevi tazminat istemine yöneliktir.
Mahkememizce 17/05/2012 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2013/11238 esas 2014/6472 karar sayılı ilamı ile; ‘‘Dosya kapsamından; davalı tarafından … … Gazetesi’nin 3. sayfasından yayınlanan ilan metni içeriğinde; davalının kendisinin de ihale işini yapabilecek kapasitede olduğunun anlatılmaya çalışıldığı, davacı şirketin danışman olarak yaptığı işlemlerin eleştirildiği, ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı mahiyeti taşımadığı gözetilerek davanın tümden reddi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir,’’ gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkememizin 19/02/2015 tarihli kararı ile önceki gerekçe tekrar edilerek direnme kararı verilmesi üzerine direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay HGK 2017/4-3046 esas 2021/1758 karar sayılı ilamı ile, “…davaya konu ilanda, davalı şirketin ihale kapsamındaki işi kendisinin daha iyi yapabileceğine ilişkin ifadeler kullandığı, bu kapsamda ihale dosyasını hazırlayan davacı şirket tarafından yapılan işlemlerin eleştirildiği, eleştiri biraz sert olsa da yazı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacıyı küçük düşürücü nitelikte olmadığı, kullanılan ifadelerin katlanılması gerekilen eleştiri sınırlarını aşmadığı, açıklamaların ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında kaldığı, bu nedenle davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği sonucuna varılmıştır. Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır,” gerekçesi ile karar bozularak Mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile Yargıtay ilamları gözetildiğinde, davaya konu ilanda kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gözetilerek sübut bulmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 189,30 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine başvurmak suretiyle temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2022

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸