Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/194 E. 2023/263 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/194 Esas – 2023/263
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/194
KARAR NO : 2023/263

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
K.YAZIM TARİHİ : 17/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen sözleşme kapsamında … firma nezdinde çalışan dava dışı işçi … tarafından açılan ve … Mahkemesi’nin 2018/225 E. Sayılı dosyası üzerinden görülen davada dava dışı işçinin işe iadesine karar verildiğini, işe iade ve tazminat talepli dava nedeniyle müvekkil şirketçe ödenen tutarların, müvekkil şirket ile davalı arasında 07.04.2017 tarihinde “…” ne dair akdedilen sözleşme kapsamında davalı şirketten rücuen tahsili talebi olduğunu, …görüşmeleri sonrasında işbu davanın açıldığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 07.04.2017 tarihinde “…” ne dair sözleşme akdedildiğini, işbu sözleşmenin konusunu … kapsamında sözleşmede yazılı şartlar dahilinde işveren tarafından belirlenerek … tarafından gerçekleştirilecek “…” teşkil ettiğini, ilgili sözleşmenin 10. Maddesinin “Sözleşme ifası süresince, işbu sözleşmenin imzalanmasını müteakiben yürürlükteki mevzuatın tanımlandığı çerçevede yapılacak yer teslimi prosedürleri neticesinde İşverence …’da açılmış olan dosyanın altında taşeronca bir alt, iş yeri numarası alınacak … dosyası tanzim edilecektir. … tarafından çalıştırılacak her türlü personel bu iş yeri numarası altında işlem görecektir. … çalıştırdığı personelin yürürlükteki mevzuata göre vergi, … primleri, işçilik ücretleri, tazminat ve masraflarını ve sözleşmenin ifası ile ilgili tüm vergi ve fonlarını ödemekle mükelleftir.” hükmüne havi olduğunu, bu kapsamda davalı tarafça, işin yapımı için personel çalıştırıldığını, ilgili personelin bildirimlerinin yapıldığını, davalı tarafın çalıştırmış olduğu personeller tarafından müvekkili Şirket ve davalı …firmasına karşı … Mahkemesi’nin dosyasında toplam 21 adet işe iade ve tazminat talepli dava açılmış olup söz konusu davaların istinaf incelemesi neticesinde kesinleşerek aleyhe sonuçlandığını, ancak fiili olarak işe iade ile yükümlü işveren davalı firma tarafından dava dışı işçiler işe iade edilmediğini, tespit olunan işe iade davasına özgü tazminat ve ücretlerin de ödenmediğini, feshin geçersizliği ve işe İiade davasının alt ve asıl İşveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı İşçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverende olduğunu, her bir dosya için 3.577,26-TL ilamdan ve başlatılan icra takibinden kaynaklı vekalet ücreti, harç ve yargılama giderleri, faiz ve sair tutarların ödendiğini, her bir dosya için 16.990,61- TL işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, faiz, İcra giderleri ve sair tutarların ödendiğini, tüm bunlarla birlikte müvekkili şirketin yargılama aşamasında birtakım yargılama giderlerine de katlanmak zorunda kaldığını, işbu davada müvekkilinin 165,70 TL istinaf harcı, 150,00 TL yargılama gideri ödediğini, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine dair yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunduğunu, TBK’nın 167. Maddesinde “Aksi karşılaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.” hükmüne yer verildiğini, bu kapsamda mevzuat hükümleri ve emsal yargıtay kararları uyarınca müvekkili Şirketin taleplerinde haklı olduğunun kabul edilmesini, yapılan ödemelerin tamamının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte rücuen tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 12.022,96-TL ödemenin ödeme tarihi olan 18.03.2020 tarihinden itibaren, toplam 315,70-TL istinaf harcı ve gider avansının ödeme tarihi olan 16.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş yargılamanın devamı sırasında mahkememize vermiş olduğu ıslah dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ıslah dilekçelerinin davalı vekiline tebliğine müteakip, davalarının kabulüne, ıslah yoluyla artırılan miktarla birlikte toplam 20.567,87-TL ödemenin ödeme tarihi olan 18.03.2020 tarihinden itibaren, toplam 315,70-TL istinaf harcı ve gider avansının ödeme tarihi olan 16.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (yasal faizden aşağı olmamak kaydıyla) davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Madencilik Enerji Ticaret Limited Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçilerin dava dilekçesinde de belirtildiği gibi müvekkil ve davacı şirkete karşı önce işe iade davası açmış ve yapılan yargılama sonucu aleyhe hüküm kurulması nedeni ile davacı şirket tarafından işçilere ödeme yapıldığını, her ne kadar davacı rücuen alacak isteminde bulunmuşsa da müvekkil şirket davacı şirketten alacaklı konumunda olup takas ve mahsup defi’inde bulunduklarını, TBK’nun 139. maddesinde, iki kişinin, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu olmaları halinde, her iki borç muaccel ise her birinin alacağını borcuyla takas edebileceği, alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebileceği, zamanaşımına uğramış bir alacağın takasının ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması koşuluyla ileri sürülebileceğinin bildirildiğini, TBK 102. maddesinde mahsubun “ Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.” şeklinde düzenlendiğini, müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin alacağı bulunduğunu, bu durumun cari hesap kayıtlarında da mevcut olduğunu, bu sebeplerle takas defiinde bulunduklarını, iç ilişki kapsamında tarafların ticari defterlerinin incelenerek takas defi ile birlikte müvekkili Şirketin davacıya karşı borçlu olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, ayrıca dava dışı işçilerin açmış oldukları davalarla ilgili olarak …ücretlerinin taraflarınca yatırılmış olduğunu, bu tutarların rücuen alacak ilişkisi kapsamın da mahsup işleminin gerçekleştirilmesi gerektiğini, sonuç olarak iç ilişkide müvekkilin davacıdan alacaklı olması nedeni ile açılan davanın hukuka aykırı olup özellikle takas defi’nin ve mahsup talebinin mahkemece değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların şirket kayıtları
Dava dışı … Başkanlığı kayıtları
Dava dışı işçilere ait … Kayıtları,
Banka kayıtları
Av. …’a ait … hesabına 18.03.2020 tarihinde yapılan ödemelere ilişkin dekontlar
…Dairesi’nin … hesabına 18.03.2020 tarihinde yapılan ödemelere ilişkin dekontlar
… Mahkemesi’nin 2018/225 E. Sayılı Dosyası ve ilgili kararlara ait … Dairesi kararları
… Mahkemesi’nin 2018/225 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Dava dışı İsmail Kahrıman tarafından işe iade istemi ile davacı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., davalı … Madencilik Enerji Ticaret Limited Şirketi ve dava dışı … Başkanlığı aleyhine açılan davada; ” Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, … İnşaat ve … Şirketi aleyhine açılan davanın kabulü ile, davalı… Şirketi tarafından gerçekleştirilen feshin geçersizliğine, davacının … Şirketi’ne ait işyerindeki işe iadesine, Davacının yasal süre içerisinde başvurmasına rağmen davalı işveren tarafından süresi içerisinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren 4 aylık Brüt ücretin tutarı olan 8.118,00 TL olarak belirlenmesine, Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içerisinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının toplamı Brüt 8.118,00 TL’nin davalılar … İnşaat ve … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiği… ” şeklinde karar verildiği, anılan mahkeme kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, … Dairesi’nce yapılan istinaf incelemesi neticesinde istinaf başvurusunun esastan reddi ile kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
…Dairesi’nin 2020/815 Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; Dava dışı işçi vekili tarafından davacı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., davalı … Madencilik Enerji Ticaret Limited Şirketi aleyhine başlatılan icra takibinde 2.725,00 TL vekalet ücreti, 158,00 TL yargı gideri, 71,85 TL başvurma peşin alacağı olmak üzere toplam 2.954,80 TL’nin ödenmesi talep edildiği, Dosyada mevcut 18.03.2020 tarihli banka dekontları incelendiğinde davacı şirket tarafından ” … İNŞ. SAN. VETİC.A.Ş./T.C….D. … 2020/815 E.SAYILI DOSYA BORCU Ö.” açıklamasıyla dava dışı …’ın vekili …’ın hesabına 3.577,26 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
…Dairesi’nin 2020/832 Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; Dava dışı işçi vekili tarafından davacı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., davalı … Madencilik Enerji Ticaret Limited Şirketi aleyhine başlatılan icra takibinde 8.118,00 TL boşta geçen süreye ilişkin alacak, 1.650,29 TL (12.02.2019-18.02.2020 tarihleri arası faiz alacağı), 8.118,00 TL işe başlatmama tazminatı, 2,00 TL (17.02.2020-18.02.2020 tarihleri arası faiz alacağı) olmak üzere toplam 17.888,29 TL’nin ödenmesi talep edildiği, …Dairesi hesabına davacı tarafından 18.03.2020 tarihinde 16.990,61 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 16/11/2022 tarihli raporda:Davacı tarafından davalı şirket çalışanına mahkeme kararına istinaden icra tehdidi altında ödemek durumunda kaldığı tutarın davalıya rücu edilebilip edilemeyeceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, mahkemece rücu edilebileceği kanaatine varılması halinde; Dava dışı işçi İsmail Kahrıman tarafından … Mahkemesi’nin 14.06.2019 tarih 2018/225 E. 2019/194 K. Sayılı ilamına istinaden …Dairesi’nin 2020/815 ve 832 E.sayılı dosyaları üzerinden başlatılan icra takiplerine istinaden 18.03.2020 tarihinde yapılan ödemeler toplamı 3.577,26 TL + 16.990,61 = 20.567,87 TL olarak hesaplanmakla davacının talebinin 12.022,96 TL olduğunu, davacı tarafından davalı şirket çalışanı tarafından açılan davada yargılama masraflarına ilişkin yapılan ödemeler toplamı 165,70 +100,00 + 80,00 = 345,70 TL olarak hesaplanmakla davacının talebinin 315,70 TL olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişiden alınan 12/01/2023 tarihli ek raporda:Kök raporda da belirtildiği üzere iş bu rücu davasına konu alacak … Mahkemesi’nin 2018/225 E.sayılı dosyasından kaynaklanmakta olup davalı tarafından sunulan ödeme makbuzunun da rücu davası ile ilgisi bulunmadığı anlaşıldığından takas defi kapsamında değerlendirilebilmesi mümkün değildir. Kaldı ki söz konusu işe iade dava dosyaları kapsamında işçinin davalı … Şirket nezdindeki işe iadesine karar verildiği, bu itibarla … Mahkemesi kararına istinaden kendisinden tahsil edilen harcın yükümlüsü olduğundan davacının alacaklarından mahsup edilemeyeceği kanaati ile hukuki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu, arz ve izah olunan nedenlerle; tarafların bilirkişi kök raporuna karşı beyan ve itirazlarının kök rapordaki tespit ve kanaati değiştirir nitelikte olmadığı görülmekle hukuki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; asıl işveren tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalı alt işverenlerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı … İnşaat A.Ş. tarafından dava dışı işçiye icra takibi aracılığıyla ödenen işe iadeden kaynaklı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve İcra marifetiyle ödenen faiz tutarları, vekalet ücreti, harç, masraf tutarlarının davalı Şirkete rücu edilip edilemeyeceğine ve rücu miktarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre bir sonuca gidilmesi gerekmektedir.
Dava dosyasına CD içinde dijital olarak sunulan Sözleşme metinlerinin ve eki Şartnamelere göre, dava dışı … ile davacı … İnşaat A.Ş. arasında ve davacı … İnşaat A.Ş. ile davalı … Ltd. Şti. (…) arasında akdedilen … … İkmal İşine dayalı Hizmet Alımına ait Sözleşmesinin ve ekleri incelenmiştir.
Taraflar arasındaki Sözleşmenin 10. maddesinde “….”Sözleşme ifası süresince, işbu sözleşmenin imzalanmasını müteakiben yürürlükteki mevzuatın tanımlandığı çerçevede yapılacak yer teslimi prosedürleri neticesinde İşverence …’da açılmış olan dosyanın altında Taşeronca bir alt ,iş yeri numarası alınacak … dosyası tanzim edilecektir. … tarafından çalıştırılacak her türlü personel bu iş yeri numarası altında işlem görecektir. … çalıştırdığı personelin yürürlükteki mevzuata göre vergi, … primleri, işçilik ücretleri, tazminat ve masraflarını ve sözleşmenin ifası ile ilgili tüm vergi ve fonlarını ödemekle mükelleftir….” hükmünü içermektedir.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin …Dairesi’nin 21/04/2022 tarih ve 2021/2157 Esas, 2022/2344 Karar sayılı kararında “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş … işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin … ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. … kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, … tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; … işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı … tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
… Dairesinin 25/06/2020 tarih ve 2019/1035 Esas, 2020/2289 Karar sayılı kararında ”… İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; … işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekirHizmet alım ihaleleri aynı … tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son … olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son … sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. ….Davalı işçisinin sosyal hakları davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle iş mevzuatı uyarınca sorumlu olan davacı aleyhine dava açılmış olması ve ödemenin davacı tarafından yapılması halinde işveren davalı sözleşme hükümleri çerçevesinde malvarlığında meydana gelen azalmanın tamamını davalılardan talep edebilecektir bu gerekçeyle icra masraflarının da davalılardan sorumlu oldukları dönemle sınırlı olarak tamamının hüküm altına alınması gerekir…”. şeklinde belirtilmiştir.
Toplanan taraf delilleri, hizmet alım sözleşmeleri, … Mahkemesi’nin dosyası,, icra dosyaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre Taraflar arasındaki ilişki hukuki nitelikçe “hizmet temini (alım) sözleşmesi” olup; kendine has özellikleri olan bu sözleşme türü için zamanaşımı süresini düzenleyen ayrık bir hüküm de bulunmadığından, TBK’nın zamanaşımı konusundaki genel hükmü olan 146. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmalıdır. Somut olayda TBK’nın 146. maddesindeki zamanaşımı süresinin henüz dolmadığından davalı tarafın zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Ticari ilişkiden dolayı davacının davalılardan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından bilirkişi raporları alınmıştır. Alınan bilirkişi raporu diğer delillerle birlikte değerlendirilerek yapılan inceleme sonucunda davalının sunduğu ödeme makbuz örneklerinde ödemelerin hangi ödemeye ilişkin olduğunun belirtilmemesi keza … Mahkemesindeki davanın işçilik alacakları davası olması ve işçilik alacaklarının rüçhan hakkı kapsamında dava dışı işçinin şirket alacağında öncelik hakkı bulunması ve işçilik davası ile ilgili olmaması karşısında takas mahsup defi değerlendirmesi yapılmamıştır.
Davacı … İnşaat A.Ş. tarafından dava dışı işçi için işe iadeden kaynaklı işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, faizler, vekalet ücreti, yargılama giderleri, harç ve ferilerine dayalı olarak toplamda 20.567,87-TL ödeme yapmış olduğu, taraf şirketler arasında imzalanan Hizmet Alım Sözleşmesi hükümleri uyarınca davacı … İnşaat A.Ş.’nin, dava dışı işçiye banka yoluyla icra dosyalarına ödediği işe iade tazminatları ve ferilerine ilişkin ödenen miktarın teyidi ve davalı … Ltd. Şti.’den rücuen talep edilebileceği miktar bilirkişi raporunda hesaplanmış, dava dışı işçinin sadece davalı yanında çalışması, davalının işçisi olması, kesinleşen mahkeme kararına göre davalı şirkete iadesine karar verilmesi, haksız fesih sebebiyle açılan işe iade davası ve sonrasında ortaya çıkan tazminat ve ferilerinden davalı şirketin neden olması ve ortaya çıkan zarardan da tek başına davalı şirketin sorumlu olması gerektiği keza asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmiş, davacı tarafından ödenen 20.567,87-TL”nin iş bu davanın taraflarının davaya konu olan … Mahkemesindeki davasında davalı olarak gösterildiği ve söz konusu yargılama her iki davalı tacir yönünden tamamlandığından ödeme tarihi olan 18/03/2020 tarihinden itibaren talep gibi (yasal faiz oranından az olmamak üzere) avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı toplam 315,70-TL istinaf harcı ve gider avansının ödeme tarihi olan 16.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (yasal faizden aşağı olmamak kaydıyla) davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de istinafa davacı kendi lehine hükmün bozulması amacı ile gittiği ve kendi lehine istinaf giderlerine katlandığı anlaşılmakla bu talebe yönelik olarak davada fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kısmen kabulü ile; 20.567,87-TL’sının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, davacı alacağına ödeme tarihi olan 18/03/2020 tarihinden itibaren (yasal faiz oranından az olmamak üzere) avans faizi uygulanmasına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 1.404,99TL harçtan peşin alınan 210,72TL ile ıslah harcı olan 179,90TL’nin toplamı 390,62TL’nin düşümü ile eksik alınan 1.014,37TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında …Kanunu 18/A-11, 13, 14. maddleri ve …Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan … bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu …giderinin davanın kısmen kabul oranına göre hesaplanan 1.293,60TL’nin davalıdan, reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 26,40TL’nin ise davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan toplam 482,82TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 9.200,00TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 315,70TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti:1.250,00 TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri: 154,25TL olmak üzere toplam 1.404,25TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.376,16TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]