Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/176 E. 2022/228 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/176 Esas – 2022/228
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/176
KARAR NO : 2022/228

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 06.08. 2017 tarihinde Antalya ‘nın Kemer İlçesinde Müvekkili Firmaya ait … plakalı aracı kullanan Başbakanlık Koruması olan … …’ın yaya Halde bulunan … ve …”ya asli kusurlu olarak (% 70 kusurlu olarak ) çarptığını ve şahısların yaramalarına neden olduğunu, …. ise sürekli sakatlanmasına neden olduğunu, yaralanan … ve … … adlı şahısların Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas ile müvekkili … Nakliyeye, Aracın sigorta poliçesini düzenleyen Mapfree sigorta Anonim şirketine ve aracı kullanan … … ‘a karşı trafik kazasından dolayı maddi manevi tazminat davası açtığını, dava sonucunda araç sürücüsü … … % 70 kusurlu olmasından dolayı müvekkili aleyhine de müştereken ve müteselsilen dava sonucunda çıkan maddi ve manevi tazminat ve dava harç ve masrafın ödenmesine karar verildiğini, müvekkili firmanın zararı tek başına ödememek için gerekçeli kararda geçen maddi ve manevi tazminat ve yargılama harç ve masraflarını … A.Ş ve … … ile prtokol dahilinde ödediğini, Müvekkilinin haklarını korumak kaydı ve daha fazla maddi zarara uğramamak için 09.12.2020 tarihinde mahkeme kararında geçen sorumluluk miktarı olan 595.849 TL’den uzlaşma kapsamında 84.324,43 TL ödemiş olduğunu, müvekkili … Nakliyenin ödemiş olduğu iş bu bedel müvekkilinin işleten sıfatına haiz olmadığını ve davalı bakanlığın ağır kusuru olması sebebiyle davalı bakanlıktan rücuen tanzim edilmesi gerekmekte olduğunu, ödenmiş olan davalının tazminata mahkum edilmelerine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafın yarattığı zarardan dolayı müvekkili firmanın ödemiş olduğu 84.324,43 TL nin yasal faizi ile davalıdan rücuen tahsiline, dava harç ve masraflarının ve müvekkil kendisini vekil ile temsil ettiğinden vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Bahsi geçen hizmet alımına ilişkin imzalanan teknik şartname ve hizmet sözleşmesi gereği oluşan trafik kazası sonucunda meydana gelen tazminata ilişkin yapılan ödemelerin hepsi davacı firma tarafından ödeneceğinin kabul edildiğini, mezkur düzenleme uyarınca ödenen tazminatın Bakanlıklarınca ödenmesinin ya da rücuen taraflarından tahsil edilmesinde hukuki bir dayanak olmadığını, söz konusu davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Karar sayılı kararı ile ”… 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Mahkememizce davanın konusuna ilişkin yapılan tespit ile beraber yargılamada görevli olan mahkemenin tespitine ilişkin olmak üzere Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin …. Karar sayılı ilamında “…Yolcu taşıması esas olarak 6102 sayılı TTK.nin 850 ve devamı (6762 s.TTK’nun 798. ve devamı) maddelerinde düzenlenmiştir. 6102 Sayılı TTK.nda taşıma işleri ticari faaliyet olarak düzenlenmiş, ayrıca zorunlu sigortalara ilişkin düzenlemeye de yer verilmiştir. Aynı yasanın 4.maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden, mahkemece işin esasına girilip taraf delilleri toplandıktan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” yönünde hüküm bulunmakta ve yine aynı doğrultuda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamında “…Dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1 maddesi uyarınca, ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görülür. TTK’nın 5/3. maddesi “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmünü haizdir…
… Dava şartı olan görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması gerektiğinden mahkemece işbu davanın mutlak ticari dava olması nedeniyle davaya bakma görevinin ticaret mahkemesine ait olduğu nazara alınmaksızın işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir…” hususları hüküm altına alınmıştır. Bu çerçeve tüm anlatılanlar kapsamında 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir. Her iki mahkeme arasında iş bölümü ilişkisinin değil görev ilişkisinin bulunması, HMK 114.maddesinde “mahkemenin görevi” hususunun kamu düzenine ilişkin olması ve mahkemece resen dikkate alınması karşısında, huzurdaki dosyanın yargılamasında mahkememizin değil, ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmış, bu nedenle davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verilmiş ve dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava sayılacağı; 5/1 maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu ve 5/4 maddesinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olmasının, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyeceği, asliye hukuk mahkemesinin davaya devam edeceği düzenlenmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Görev konusu dava şartı olup, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında, talep halinde veya resen incelenebilir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olup olmadığı ve ticaret mahkemesinin bu davada görevli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur.
Dava dilekçesine ekli olan Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Karar sayılı kararında … plakalı aracın özel araç olduğunun tespit edildiği ve bu nedenle olay tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Ankara BAM 22. Hukuk Dairesinin …. Karar sayılı kararında belirtildiği üzere davacı tacir olmadığı gibi dava konusu … plakalı aracın ticari nitelikte kullanılmadığı, keza örneği dosyada mevcut araç tescil belgesinde araç cinsinin otomobil kullanım amacının yolcu nakli- hususi olduğunun belirtildiği anlaşılmakla davanın 6502 sayılı TTK kapsamı dışında kaldığı ve davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği; görevin kamu düzenine ilişkin olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM:
1-HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Mahkememiz tarafından karşı görevsizlik ve karşı yetkisizlik kararı verilmiş olduğundan,
a) Mahkememiz kararı aleyhine süresinde ve usulüne uygun şekilde istinaf yoluna başvuru yapılması durumunda dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
b) Mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda HMK 22 madde hükmünde öngörüldüğü şekilde iki mahkeme arasındaki olumsuz yetki ve olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerininin ( görevli mahkemenin) belirlenmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Dair, tarafların yokluklarında, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/03/2022