Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/173 E. 2022/558 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/173 Esas – 2022/558
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/173 Esas
KARAR NO : 2022/558

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/03/2022
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı olan aracın karıştığı trafik kazasında dava dışı Mehtap Korkmaz’ın aracının hasar gördüğünü ve müvekkilinin bu aracın maddi onarımını karşıladığını, kusurlu yanın sigortacısı aleyhine sigorta başvuru işlemlerini tamamlamak için dava dışı kişiden vekaletname aldığını, Sigortacılık Kanunu’na getirilen ek 6 maddesi uyarınca sigorta tahkim komisyonuna başvurusunun reddedildiğini, yasal düzenlemenin sözleşme serbestisine aykırı olduğunu iddia ederek öncelikle yasa maddesinin norm denetimi için Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine, sonrasında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL hasar bedelinin davalıdan ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 7152 sayılı yasanın ek 6 maddesi gereği davacının husumetinin bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, gerçek zararın belirlenmesinin gerekeceğini, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
7251 sayılı yasanın 6. Ek maddesinde 28/07/2020 tarihli değişiklik ile “Bu Kanun uyarınca sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlardan ya da Hesaptan talep edilecek tazminat alacağı ancak; a) Alacaklı tarafından bizzat,
b) Alacaklının kanuni temsilcisi veya kanuni temsilcinin bizzat vekâlet verdiği avukat vasıtasıyla,
c) Alacaklının bizzat vekâlet verdiği eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşleri veya avukatı vasıtasıyla, takip edilebilir. Takip yetkisi, sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlar ya da Hesap nezdinde yapılacak işlemleri kapsar.
(2) Tazminat alacağı, sadece hak sahibine veya avukatına ödenir ve birinci fıkrada belirtilen kişiler de dâhil olmak üzere hiç kimseye devredilemez.
(3) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunca belirlenir.” hükmü getirilmiştir.
Davacı 20/03/2020 tarihli vekaletname ile dava dışı Mehtap Korkmaz’ın aracının sigorta işlemlerini takip etmek üzere yetki almıştır. Davacının maddede sayılan kişilerden olmadığı uyuşmazlık konusu değildir. Bu hali ile eldeki davada taraf sıfatı bulunduğundan söz etmek mümkün olmayacaktır.
Maddenin gerekçesi, “Uygulamada sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlardan ya da Güvence Hesabından talep edilecek tazminat alacağı kapsamında hak sahibi olanlardan veya bunların mirasçılarından alınan vekâletname, temsil yetkisi veya alacağın temlikiyle, tazminat alacağıyla ilgili işlemler yapılmaktadır. Bu işlemlerin çoğu zaman ehil olmayan kişiler vasıtasıyla yapılması neticesinde hak sahipleri, tazminat alacaklarına tam olarak kavuşamamakta ve buna bağlı olarak hak kayıpları meydana gelebilmektedir. Hükümle, hukuki işlem güvenliği sağlanarak hak sahiplerinin korunması amaçlanmakta ve tazminat alacaklarının takibini yapabilecek kişiler belirlenmektedir. Buna göre tazminat alacağı; alacaklı tarafından bizzat, alacaklının kanuni temsilcisi veya kanuni temsilcinin bizzat vekâlet verdiği avukatı ya da alacaklının bizzat vekâlet verdiği eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşleri veya avukatı vasıtasıyla takip edilebilecektir. Bu takip yetkisi, sadece sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlar yada Güvence Hesabı nezdinde yapılacak işlemleri kapsamaktadır. Tazminat alacağı sadece hak sahibine veya avukatına ödenebilecektir. Ayrıca tazminat alacağı birinci fıkrada belirtilen kişiler dâhil olmak üzere hiç kimseye devredilemeyecektir,” olarak belirlenmiştir.
Her ne kadar davacı ilgili kanun maddesinin Anayasa’ya aykırılık iddiası ile somut norm denetimi yapılmasını talep etmiş ise de, devletin özel teşebbüslerin faaliyetlerine milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara göre kanunla kısıtlanabileceği, sözleşme özgürlüğü yönünden de yine kanunla mevcut kısıtlamalar dışında serbestlik söz konu olduğundan bu iddiası mahkememizce ciddi görülmeyerek norm denetimi başvurusu yapılmamıştır.
Açıklanan gerekçelerle davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN HUSUMET NEDENİ İLE REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 10,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2022