Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/143 E. 2022/144 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/143
KARAR NO : 2022/144

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
K. YAZIM TARİHİ : 04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı şirket tarafından borcu nedeniyle davacı bankaya 10.10.2016 tanzim ve 20.08.2018 vade tarihli 19.600.000,00 TL’lik ve 29.05.2015 tanzim ve 20.08.2018 vade tarihli 9.000.000,00 TL’lik iki adet bono verdiğini, söz konusu senetlerin vadesinde ödenmemiş olup, protesto edildiğini, davalının bu sürede … … Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından konkordato başvurusu yapmış ve hakkında 29.09.2020 tarihinde üç ay geçici mühlet ve 29.12.2020 tarihinde ise konkordato bir yıl kesin mühlet verilmiş olduğunu, mühlet süreci akabinde Mahkemece firma hakkında 23.12.2021 tarihinde konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, konkordato alacaklılarının alacaklarını bildirme davet ilanı üzerine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili bankanın geçici mühlet tarihi olan 29.09.2020 tarihi itibariyle davalı şirketten 6.081.065,98 TL nakdi, 22.960,00 TL çek riski ve 1.500.000,00 TL teminat mektuplarından kaynaklanan gayri nakdi alacağı olmak üzere toplam 7.604.025,98 TL alacağı bulunduğunun 23.06.2021 tarihli yazılı beyan ile konkordato komiserliğine ve Mahkemeye bildirildiğini, konkordato komiserliğin tarafından ise davalı şirketin davacı bankaya 900.000,00 TL borcunun bulunduğunun kabul edilerek, diğer kısımların reddedildiğini, mahkemeye yapılan itirazları sonucunda 22.11.2021 tarihli ara karar ile talebin kısmen kabulü ile müvekkili bankanın alacağının nakdi 3.384.195,89 TL olduğuna karar verildiğini, buna göre karşı tarafça kabul edilmeyip çekişmeli hale gelen müvekkili bankanın 2.696.870,09 TL nakdi, 22.960,00 TL çek riski ve 1.500.000,00 TL teminat mektuplarından kaynaklanan gayri nakdi alacağının kayıt altına alınmadığını, konkordato tasdik kararı gereği alacakları itiraza uğramış alacaklılar için depo kararı verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğunu, mahkemece İcra İflas Kanunu m. 308/b uyarınca, alacakları itiraza uğrayan alacaklıların bir aylık yasal süre içinde dava açması gerektiğine hükmedildiğini, bu doğrultuda çekişmeli hale gelmiş müvekkili banka alacağının tespiti ve tahsili amacıyla alacak davasının tanzim edilmesi için arabuluculuk makamına başvurma zorunluluğu doğduğunu, ancak taraflar arasındaki görüşmenin anlaşmazlıkla sonuçlandığını belirterek fazlaya – ıslaha ilişkin hakları saklı kalmak üzere; geçici mühlet tarihi olan 29.09.2020 tarihi itibariyle hakkında konkordato tasdik kararı verilen; … İnşaat Tic. ve San. Ltd. Şti.’den çekişmeli hale gelmiş 6.081.065,98 TL nakdi , 22.960,00 TL çek riski ve 1.500.000,00 TL teminat mektuplarından kaynaklanan gayri nakdi alacağının borçlu ve Mahkeme tarafından kabul edilmiş nakdi 3.384.195,89 TL tutarının mahsubu sonucu 2.696.870,09 TL ayrıca nakdi alacağı ile 22.960,00 TL çek riski ve 1.500.000,00 TL teminat mektuplarından kaynaklanan gayri nakdi alacağının tespiti ve kayıt kabulü ile karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, İİK’nun 308/b maddesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
İİK’nın 308/b maddesinde; ”Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, … … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile davalı şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verildiği, davacının bir kısım alacağının konkordato kapsamında davalı şirket tarafından reddedildiği, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından İ.İ.K.’nun 308/b maddesi uyarınca alacakları itiraza uğramış olan tüm alacaklılara tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren 1 ay içerisinde dava açmak üzere süre verildiği ve eldeki davanın bu kapsamda açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizin ihtisas mahkemesi olarak görevli olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; Tasdik kararı veren mahkeme, sadece tasdik kararı ile birlikte genel mahkemede dava açmak için süre verecektir. İİK’nun 308/b maddesinde açıkça ticaret mahkemeleri görevli kılınmamıştır. Böylelikle alacağın niteliğine göre genel mahkemeler görevli olacaktır. Eldeki davada ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olması nedeniyle ticaret mahkemeleri görevlidir. Çekişmeli alacakla ilgili olarak açılan işbu davada konkordato hükümleri uygulanmayıp genel hükümler uyarınca alacağın varlığı tespit edilecek, alacağın varlığı tespit edildikten sonra İİK’nun 308/b. maddesi uyarınca davacıya sadece alacağını yatırılan teminattan tahsil etme imkanı tanınacaktır.
Dava, genel mahkemelerde görülmesi gereken bir alacak davasında niteliğinde olup konkordato konusunda uzmanlık gerektirmemektedir. Belirtilen nedenlerle; işbu davada konkordato hükümleri uygulanmayıp genel hükümler uyarınca alacağın varlığının tespit edileceği, alacağın varlığı tespit edildikten sonra 7101 sayılı yasa ile değişiklikten önceki İİK. 302. ve değişiklikten sonraki İİK. 308/b. maddesi uyarınca davacıya sadece alacağını yatırılan teminattan tahsil etme imkanının tanındığı kabul edildiği ve konkordato hükümleri uygulanmaksızın genel hükümler doğrultusunda sadece maddi hukuk anlamında alacağın tespitine yönelik olarak açılan işbu davanın konkordato konusunda uzmanlık gerektirmediği, bu nedenle HSK’nın 03.04.2018 tarih ve 538 sayılı kararı kapsamında kaldığı kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle, davaya bakma görevi münhasıran konkordato ihtisas mahkemesi olan mahkememize ait olmadığı kanaatine varılmıştır. (… BAM 22. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2020 tarih ve 2020/231, 607 E. K. Sayılı – … BAM 21. Hukuk Dairesi’nin 05/07/2021 tarih ve 2021/1049, 934 E. K…. E.K sayılı emsal kararları da aynı yöndedir.)
Finans mahkemelerinin görevli olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile; “26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla; 1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere; … e) …’da on dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7 ve 8 numaralı, … asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine,” dair 25.11.2021 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, yukarıda belirtilen HSK 1. Dairesinin söz konusu kararının 3 nolu bendi “19/10/2005 tarihli ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanununda (142.maddesinde düzenlenenler hariç)”, ile düzenlendiği üzere, eldeki davanın finans mahkemesi olarak belirlenen … 6,7,8 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından görülmesi gerektiği, bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içinde talep halinde, dosyanın görevli … 6, 7 ve 8. Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere … Asliye Ticaret Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair; Tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 03/03/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]