Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/142 E. 2022/726 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/142
KARAR NO : 2022/726

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça davacı müvekkilleri aleyhine … …İcra Dairesi … Esas sayılı dosya kapsamında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takip yapıldığını, ancak takibe konu senetlerin bedelleri müvekkillerce 11/06/2021 tarihinde halihazırda banka kanalıyla davalıya tamamen ödediğini, bunu bilmesine rağmen ve özellikle müvekkillerce işbu dekontlar davalıya bildirildiği halde davalı tarafından halihazırda ödenmiş olan borca ilişkin bedelsiz kalmış işbu senetler kötüniyetle icra takibine konulduğunu, işbu takip kapsamında yapılan 05.11.2021 tarihli fiili haczin cebri icra baskısı altında müvekkillerce 6.500,00.-TL haricen alacaklı vekiline nakden ödenmek zorunda kalındığını ve müvekkilleri iş yerindeki menkullerin haczedilerek muhafaza altına alınmasını bu sayede zar zor önleyebildiğini, anlaşmazlıkla ilgili olarak … Arabulucuk Merkezine başvurulmuş, 2021/121000 Dosya, 2021/13586 Başvuru Sayılı anlaşmazlık tutanağıyla hukuki sorun çözümsüz kaldığını, tüm bu nedenlerle … …İcra Dairesinin … sayılı dosyasında cebri icra baskısı altında mükerrer olarak ödenmek zorunda kalınan 6.500,00.-TL’nin ödeme tarihi olan 05.11.2021 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili ile alacak likit ve davalının kötü niyeti sabit olduğundan alacağın %20’si tutarında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacılar arasındaki ticari iş gereği, davacılar aleyhine, cari hesap ekstresi bakiyesi üzerinden ve yine cari hesap içerisinde yer alan kambiyo senetlerine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, borç kabul edilmekle, ihtirazı kayıt edilerek ortadan kalktığını, haciz işlemleri yapılmış ve nitekim borçlular tarafından iş ve icra takibi infaz davacılar tarafından, icra takibine dayanak senetlerin bedelsiz olduğu ve dosya borcunun haciz baskısı altında ödendiği iddia edilmiş ise de, bu iddiaların somut bir dayanağı bulunmadığını, davacıların borçsuz olduğu iddiasının dayanağının bulunmadığı ve müvekkili şirkete yapılan fazla ödemenin olmadığı dikkate alınarak davanın reddine ve davacılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Arabuluculuk son tutanağı,
-… Bankasına yazılan müzekkere cevabı, Ödeme Dekontu,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava; mükerrer ödeme iddiasına dayalı istirdat davasıdır.
Takibin dayanağı bonolar incelendiğinde; birinci bononun, keşidecisinin (borçlusunun) …, aval verenlerin ise … ve … ortakları olarak … ve … olduğu, lehtarının (alacaklı) … … Gıda Tem.Tur….Ltd.Şti’inin olduğu, 06/03/2021 tanzim ve 03/05/2022 vade tarihli 2.000,00-TL (iki Bin Türk Lirası ) bedelli senet olduğu,
İkinci bononun, keşidecisinin (borçlusunun) …, aval verenlerin ise … ve … ortakları olarak … ve … olduğu, lehtarının (alacaklı) … … Gıda Tem.Tur….Ltd.Şti’inin olduğu, 06/03/2021 tanzim ve 31/05/2022 vade tarihli 2.500,00-TL (iki Bin beş yüz Türk Lirası ) bedelli senet olduğu anlaşıldı.
… …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının … … Gıda Tem.Tur….Ltd.Şti’inin 2500,00-TL bedelli 06/03/2021 tanzim, 31/05/2021 vade tarihli ve 2.000,00-TL bedelli 06/03/2021 tanzim, 03/05/2021 vade tarihli 2 adet bonoya dayalı olarak 12/10/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği, asıl alacak, işlemiş faiz ve komisyon olmak üzere toplam 4.850,59-TL alacağın borçlulardan talep edildiği, borçlularının …, … ve … olduğu, borçlulara ödeme emrinin tebliğ olduğu, 08/11/2021 tarihinde … tarafından 123369224 sıra nolu tahsilat makbuzu ile 6.400,00-TL’nın dosyaya ödendiği anlaşılmaktadır.
… Bankasına yazılan 29/07/2022 tarihli müzekkere cevabı ekindeki banka dekontu incelendiğinde; 11/06/2022 Tarihinde davacılardan … tarafından, davalı … … Gıda Tem.Tur….Ltd.Şti hesabına ” 31/05/2021,2.500,00-TL 03/05/2021,2.000,00-TL senetlerin ödemesi” açıklamasıyla toplamda 4.500,00-TL banka havalesi ile ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Toplanan delillere göre; davacılar vekili, … …İcra Dairesi … Esas sayılı dosya kapsamında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takip yapıldığını, ancak takibe konu senet bedellerinin 11/06/2021 tarihinde banka kanalıyla davalıya tamamen ödediğini, bunu bilmesine rağmen davalı tarafından halihazırda ödenmiş olan borca ilişkin bedelsiz kalmış senetler kötüniyetle icra takibine konulduğunu, takip kapsamında yapılan 05.11.2021 tarihli fiili haczin cebri icra baskısı altında kalındığından 6.500,00.-TL haricen alacaklı vekiline nakden ödenmek zorunda kalındığını, cebri icra baskısı altında mükerrer olarak ödenmek zorunda kalınan 6.500,00.-TL’nin ödeme tarihi olan 05.11.2021 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili ile alacak likit ve davalının kötü niyeti sabit olduğundan alacağın %20’si tutarında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline talep ettiği, davalı vekilinin ise; müvekkili şirket ile davacılar arasındaki ticari iş gereği, davacılar aleyhine, cari hesap ekstresi bakiyesi üzerinden ve yine cari hesap içerisinde yer alan kambiyo senetlerine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, borç kabul edilmekle, ihtirazı kayıt edilerek ortadan kalktığını, haciz işlemleri yapılmış ve nitekim borçlular tarafından iş ve icra takibi infaz davacılar tarafından, icra takibine dayanak senetlerin bedelsiz olduğu ve dosya borcunun haciz baskısı altında ödendiği iddia edilmiş ise de, bu iddiaların somut bir dayanağı bulunmadığını, davacıların borçsuz olduğu iddiasının dayanağının bulunmadığı ve müvekkili şirkete yapılan fazla ödemenin olmadığı dikkate alınarak davanın reddine ve davacılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; mükerrer ödeme iddiasına dayalı istirdat davasıdır.
Borçlu olmadığı veya borçlu olmadığını düşündüğü bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalan borçlu açacağı İstirdat Davası ile ödediği paranın iadesini sağlayabilir. İstirdat Davası, İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 72/6-8’de düzenlenmiştir.
İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir. Yalnız, davanın şartı icra hukukuna dayanmaktadır: Borçlunun, borcu bulunmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması (Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder/Taşpınar Ayvaz, Sema/ Hanağası, Emel: İcra İflas Hukuku, … 2018, 4. Baskı, s. 228).
Davacı taraf mükerrer ödediği bedelin tahsilini istemektedir. Davacı taraf takibe konu 2 adet bonoyu takip tarihinden önce 11/06/2022 tarihinde … bankası hesabından yapılan açıklamalı havale ile “31/05/2021, 2.500,00-TL- 03/05/2021, 2.000,00-TL senetlerin ödemesi” toplamda 4.500,00-TL ödemeyi davalı şirket hesabına gönderdiği, daha sonra davalı alacaklı tarafından bonoların takibe konulduğu ve davacılarında bu borcu -icra dosyasından gelen tahsil makbuzuna göre- 6.400,00-TL olarak ikinci kez ödediği, bu durumda davacıdan mükerrer olarak aynı bonolara dayalı olarak borç tahsil edilmiş olup davacı taraf davasında haklıdır. Bu itibarla da davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir. Davacı her ne kadar 6.500,00-TL ödemede bulunduğunu iddia etse de dosyada sadece icra dosyasından gelen tahsilat makbuzu bulunduğu bakiye 100,00-TL ödemeye ilişkin yazılı bir delil sunulmadığından bu kısım için talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından davalı şirket ile davacılar arasındaki ticari iş gereği, davacılar aleyhine, cari hesap ekstresi bakiyesi üzerinden ve yine cari hesap içerisinde yer alan kambiyo senetlerine dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, davacıların borçsuz olduğu iddiasının dayanağının bulunmadığı iddia etmiş ise de, icra takibinden önce banka havalesi yoluyla takibe konu bonolara açık atıf bulunduğu, ödenen bonolar sebebiyle artık icra takibi yapılamayacağı, davacıların başkaca cari hesap borçları var ise bu cari hesap borçlarına dayalı her zaman ilamsız icra takibi yapılabileceğinden davalının bu savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafından İİK 168/5 mad. gereğince; “(Değişik: 6/6/1985-3222/21 md.) Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.” borçluya bildirilir.
Borçlu, borca itfa (-sönme- ödeme) sebebiyle itiraz edilip İİK’nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilir. Yargıtay 12.HD’nin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur.
Somut olayda borçlu tarafından ödeme belgesi olarak sunulan banka dekontunda takibe dayanak yapılan bonoya açık bir atıfta bulunulduğu halde süresinde icra mahkemesine yapılacak itiraz ile takibin durdurulmasına karar verilebilecekken mükerrer ödeme yapıldıktan sonrasında mahkememizde alacak davası açıldığı anlaşıldığından davalının da kötü niyetli olduğundan bahisle artık bu aşamada tazminat istenemez, ayrıca Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8945 Esas ve 2017/172 Karar sayılı kararında “İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince istirdat davasında kötü niyet tazminatı talep edilmesi söz konusu değildir. Bu nedenle davacının kötü niyet tazminatı talebi yönünden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kısmen kabulü ile; 6.400,00-TL alacağın 08/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının kötü niyeti tazminatı talebinin reddine,

Harçlar Kanununa göre alınması gereken 437,18 TL harçtan peşin alınan 111,01 TL harcın mahsubu ile eksik 326,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 191,71 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen 90,75 -TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 88,93 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 6.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki avukatlık Asgari ücret tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 1.293,60 TL sinin davalıdan kalan 26,40 TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03.10.2022

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]