Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/138 E. 2022/795 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/138 Esas – 2022/795
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/138
KARAR NO : 2022/795

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ün iş sahasındaki gereksinimi nedeniyle davalı adına kayıtlı … Makine Plaza ile mal alım satım sözleşmesi yaptığını, davalı tarafından sonradan teslim edilecek olan mallar ve hizmet için; … bedeli olarak 1.755,00 TL, Traşlama bedeli olarak 1.235,00 TL, … bedeli olarak 2.565,00 TL, 2 Adet matkap bedeli olarak 1.250,00 TL, … Kesme Makinası bedeli olarak 3.850,00 TL, olmak üzere toplam 10.655,00 TL mal hizmet tutarı, 1.917,90 TL KDV tutarı olmak üzere 12.572,90 TL bedelinde fatura düzenlendiğini, müvekkilinin 12.572,90 TL’lik bedeli ödeyerek üstüne düşen edimi ifa etttiği sözleşmede davalı taahhüdünde bulunduğu edimleri ifadan kaçındığını, müvekkili …’ü maddi ve manevi zarara uğrattığını, müvekkili tarafından davalıya ilk olarak Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası kapsamında KDV ve asıl alacak toplam tutarı olarak 4.879,30 TL değerinde ilamsız icra takibi başlatılarak ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, haksız şekilde bu ödeme emrine karşı itiraz edilmesi üzerine huzurdaki itirazın iptali davasını açma zarureti hasıl olduğunu, zira davalı borçlu, haksız yere ve yasal dayanaktan yoksun şekilde takiplerine itiraz etmekte olup borçlu olduğunu bilmesine karşılık müvekkilini zora sokmak ve nihayetinde yapacağı/yapmak zorunda kalacağı ödemeyi geciktirmek maksadı ile takibe itiraz etmekte ve bu şekilde kendisine zaman kazandırmaya çalıştığını, davalı borçlunun öncelikle sözleşmedeki yükümlüklerini yerine getirmemesi, ardından da icra takibine haksız şekilde itiraz etmesi sebebiyle, müvekkilini hem maddi hem manevi olarak sıkıntı yaşamakta ve ticari itibarı zedelenmekte olup bu sebeple icra takibinin devamının yanı sıra, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesinin gerektiğini, davalarının kabulüne, davalının haksız itirazının iptali ile Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
11.02.2021 tarihli fatura,
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu; 4.879,30 TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 16/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 22/06/2021 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, Satım akdi kapsamında alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebidir.
6102 Sayılı TTK’nun 5/3. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
Açıklanan nedenlerle, tarafların sıfatı, Ticaret Sicil Müdürlüğünün ve Vergi Dairesi Başkanlıklarının cevabi yazıları, tarafların iddia ve savunmasını dayandırdığı hukuki sebepler dikkate alındığında eldeki davanın ticari dava niteliğinde olmadığı değerlendirilerek, davaya genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin bakması gerekeceği kanaati ile Mahkememizin görevsiz olduğunun tespiti ile davanın görev dava şartı yönünden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle ve HMK’nun 331/1 maddeleri gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve yargılama giderleri yönünden değerlendirme yapılması için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2022