Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/136 E. 2023/347 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/136 Esas – 2023/347
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/136
KARAR NO : 2023/347

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
K.YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.11.2020 günü saat … sıralarında sürücü müvekkili …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile …köyü istikametinden … mahallesi istikametine seyrederken … Mahallesi kavşağına geldiği esnada, karşı istikametten gelen ve sinyal vermeden aniden sola dönüş yapmak isteyen … plakalı araç sürücüsü …idaresindeki aracın sol ön kısmıyla çarpışması neticesinde, müvekkilinin de yaralanmasına neden olan, çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili olarak kaza mahallinde görevli memurlarca tutulan kaza tespit tutanağına göre işbu kazanın oluşumunda, her ne kadar her iki tarafa kusur izafe edilmişse de işbu kusur dağılımını kabul etmediklerini, olayla ilgili olarak …’nca soruşturma başlatıldığını, işbu kaza neticesinde müvekkilinin malul kalacak derecede yaralandığını, kazaya neden olan … plakalı aracın trafik poliçesinin … A.Ş. tarafından yaptırıldığını, başvuru tarihi itibarıyla davalı şirket kaza tarihindeki kişi başına düşen teminat limiti ve sürücünün kusuru nispetinde hükmedilecek tazminattan sorumlu olduğunu, davalı taraf ile talepleri hakkında anlaşmaya varılamadığını, müvekkilinin maluliyetinedeniyle oluşan maddi zararların davalıdan tahsili amacıyla iş bu davayı açmanın zaruri hale geldiğini, mahkemeden ön incelenme duruşmasına kadar masrafı gider avansından karşılanmak üzere dava dilekçelerindeki delillerin toplanmasını, …’nca düzenlenen raporla iktifa edilmesini, müvekkilinin gerçek zararının hesaplanabilmesi ve kusur tespitinin yapılabilmesi adına dosyanın aktüer ve kusur bilirkişilere tevdi edilmesini, açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle; müvekkilinin gerek fiziki ve gerekse psikolojik olarak sağlık durumunun kötüye gitmesi ve maluliyet miktarının artması ihtimaline binaen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; sürekli iş göremezlik tazminatı olarak HMK 107 anlamında şimdilik 8.000 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak HMK 107 anlamında şimdilik 1.000 TL, geçici olarak bakıma muhtaç kalmasından dolayı hasıl olan bakıcı gideri olarak HMK 107 anlamında şimdilik 500 TL ve müvekkilince yapılan ekte belgesini sundukları … Masrafı için 1.260 TL olmak üzere HMK 107 anlamında toplamda şimdilik 10.760 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş’den tahsili ile müvekkiline verilmesine, hükmedilecek tazminatlara davalı tarafa yapılan başvuru tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, tüm yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyaya sunulan raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği’ne uygun düzenlenmediğini, bu yönetmeliğe uygun rapor düzenlemeye yetkili bir hastaneden verilmemiş olduğundan başvurunun usulden reddini talep ettiklerini, bahsi geçen raporun sunulması dava şartı olup trafik sigortası genel şartlarında sigorta şirketine başvuru esnasında sunulması gereken evrak açıkça belirtilmiş ve 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı yasa ile değişen ktk md. 90 ile genel şartların uygulanması yasal zorunluluk haline geldiğini, yasa ve yargıtay kararları uyarınca da, “engel oranı” hususunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli olarak kılınmış olan en yetkili kurum, “… …” olup … … dışında alınan raporlara itibar edilmemesi gerektiğini, kaza tarihinin 05.11.2020 olduğunu, dosyada mübrez maluliyet raporunun henüz iyileşme süreci tamamlanmadan 14.10.2021 tarihinde alındığını, bu anlamda başvuranın kalıcı maluliyetinin belirlenmesi, dosyada mübrez maluliyet raporu ile mümkün olmadığını, nitekim mevcut sağlık evraklarından açıkça anlaşıldığı üzere, davacının kazadan meydana geldiği iddia olunan kalıcı maluliyeti ortopedik arazdan kaynaklandığını, yönetmeliğin açık hükmü gereği, kişinin ortopedik araz kaynaklı maluliyeti tespit edilirken muhtemel iyileşmelerin muhakkak göz önünde bulundurulması, bunun için de on sekiz aylık stabilizasyon süresinin beklenmesi gerektiğini, bu anlamda başvuranın kalıcı maluliyetinin belirlenmesi, dosyada mübrez maluliyet raporu ile mümkün olmadığını, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusur tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün bir kusuru olmadığını, kaza taşıtını sevk ve idare edebilecek ehliyete sahip olmadan plakasız ve kendisinin ve başkalarının can güvenliğini tehlikeye atar bir biçimde motosikleti sevk ve idare eden davacı tarafın kusurlu davranışları neticesinde gerçekleştiğini, nitekim kazaya ilişkin tanzim edilen kaza tespit tutanağında da ifade edildiği üzere davacı taraf sevk ve idaresindeki motosikletiyle sigortalı araca çarptığını, sigortalı araç sürücüsü tüm tedbir ve dikkatine rağmen işbu kazanın gerçekleştiğini, müvekkilinin hiçbir iş göremezlik tazminatı talebinden, geçici bakıcı masrafı, tedavi masrafı ve sair giderlerinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, hesap yapılacaksa dosyada 1.8 teknik faiz hesabı yapılması gerektiğini, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, …dan gelir sağlayıp sağlamadığının tespitinin gerektiğini, arz ve izah edilen sebepler dolayısıyla, aleyhteki tüm hususları reddetmek suretiyle, fazlaya ve başkaya ilişkin hakları, ihbar, dava, talep ve şikayet haklarımızı saklı tutarak; müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili Av. …. ‘ın 08/05/2023 tarihinde Mahkememize UYAP üzerinden elektronik imzalı olarak göndermiş olduğu dilekçesi ile davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı vekilinin dosyada mevcut usulüne uygun ….Noterliğince düzenlenmiş vekaletnamesinde davadan veya kanun yollarından feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 09/05/2023 tarihli dilekçesi ile; Davacı vekili ile yapılan görüşmeler sonucu uzlaşma sağlandığını, davacı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, arabuluculuk ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, davacının vaki feragati birlikte değerlendirildiğinde;HMK’nun 307. maddesi uyarınca davadan feragat; davacının, talep sonucundan kısmen ve tamamen vazgeçmesi olup aynı yasanın 311. maddesi gereği kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu nedenlerle, HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile eksik alınan 99,20TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca … bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Talep bulunulmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde… Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim ….
¸[e-imzalıdır]