Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/114 E. 2023/127 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/114
KARAR NO : 2023/127

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – [

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
K.YAZIM TARİHİ : 23/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından davalı borçlunun banka hesabına mal alımı için gönderilen 31.000,00 TL ve 60.000,00 TL bedelli paranın, bedeli ödenen malların teslim edilmemesi üzerine iadesi için 91.000,00 TL asıl alacak ve 24.592,44 TL işlemiş faiz toplamı 115.592,44 TL’nin tahsili amacıyla davalı yan aleyhine Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2021/1828E. Sayılı dosyası ile ilamsız bir icra takibi başlatıldığını, daha sonra davalı borçlu, borca ve ferilerine itiraz etmiş olup itirazında haksız olduğunu, takibin durduğunu, borca itiraz eden fakat borcu ödediğine ilişkin hiçbir belge sunamayan davalı borçlunun, icra takibine itirazı; hem haksız, hem hukuka aykırı, hem de borcu ödememek hususunda süre kazanmaya çalıştığını, davalı borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazı nedeniyle müvekkilinin alacağının sürüncemede kaldığını, bu nedenle de müvekkilinin, maddi açıdan zarara uğradığını, davalının, müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak amacı ile iyiniyet kurallarına aykırı olarak itiraz edip takibin durmasına neden olduğu hususu açık olduğundan davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini, arz ve izah edilen nedenler ile mahkemece resen gözetilecek nedenlerle; haklı davalarının kabulüne, Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2021/1828 esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, asıl alacak tutarına ticari faiz işletilmesine, takibin devamına ve davalı aleyhine takip konusu alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, haksız kazanç elde etmek amacıyla ve kötü niyetle açılmış bulunan davanın reddi gerektiğini, öncelikle; bizzat davacı tarafından dava dilekçesinde beyan edildiği üzere, 115.592,44 TL’lik dava müddeabihinin: 91.000,00TL’si asıl alacak, 24.592,44TL’lik kısmının ise takip öncesi işletilmiş faizden oluştuğunu, bu hususun dava konusu Ankara 28.İcra Müdürlüğü’nün 2021/1828 Esas sayılı icra takip dosyasından da açıkça görüldüğünü, oysa 6102 sayılı TTK’nun 10.maddesi, 098 sayılı TBK’nun 117. maddesinde göre iş bu davada da talep konusu yapması yasal mevzuata açıkça aykırı olduğunu, reddi gerektiğini, Yüksek mahkemenin görüşlerinin de bu yönde olduğunu, davacının, müvekkili temerrüde düşürmeksizin, yasaya ve Yargıtay’ın yerleşik kararlarına aykırı olarak, dava konusu yaptığı takip öncesi işletilen 24.592,44TL’lik faiz alacağı iddiasının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, alacak iddiasının konusu olan bu para, müvekkili şirket tarafından keşide edilerek davacı şirkete verilen: muhatabı T.C. … Bankası ……. Şubesi olan, keşide tarihleri 31/07/2018 ve 31/08/2018 olan, her biri 50.000,00TL bedelli, ……. numaralı çekler ile ödendiğini, yani davacının iddiasının aksine, müvekkili şirket bırakın borçlu olmayı, aksine davacıdan 9.000,00TL alacaklı olduğunu, neticeden haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini talep ettiklerini, arz ve izah ettikleri ve yargılama sürecinde resen tespit edilecek nedenlerle, haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Ankara 28.İcra Müdürlüğünün 2021/1828 Esas sayılı dosyası
Fatura örnekleri, Vergi Dairesi Kayıtları, banka kayıtları, ödeme dekontu, taraflar arasındaki sözleşme, hesap mutabakatları, tarafların ticari defter ve kayıtları,
Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2021/1828 E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının …, takip borçlusunun … olduğu; 115.592,44TL alacak için 03/02/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 08/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15/02/2021 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulundan alınan 15/11/2022 tarihli raporda; Davacı ticari defter kayıtlarında; davacının davalıdan alacağının bulunmadığının kayıtlı olduğunu, takip ve dava dayanağı banka işlem kayıtlarının davacı şirket kayıtlarında davalı şirkete ilişkin işlemlerin kayda alındığı muavin hesap kayıtları ile ilişkilendirilmediği, davacı şirket iddiaları ile ticari defter kayıtlarının örtüşmediğini, davacı ticari defter kayıtlarının usulüne uygun düzenlenmediğini, davalı ticari defter kayıtlarına göre ; davalının davacıdan takip tarihi itibariyle 9.000,00 TL emtia alacağının bulunduğunu, dava dosyasına sunulan ve incelenen belgelerden, taraflar arasında sözlü anlaşmaya dayanan, taraf ticari defter kayıtlarına tam ve eksiksiz yansıtılmayan, emtia ve para alışverişinden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğunu, davacı/… A.Ş tarafından davalıya 12.01.2018 tarihli ‘80*40 Termal Rulo Yazarkasa’ içerikli 103.250,00 TL tutarında irsaliyeli fatura düzenlendiğini, 26.01.2018 tarihinde davacı /… A.Ş tarafından banka kanalıyla davalı/… Ltd.Şti’ne ‘Thermal kağıt ödeme’ açıklaması ile 91.000,00 TL gönderildiğini, 30.01.2018 tarihinde davalı/… Ltd.Şti. tarafından davacı şirkete 103.250,00 TL tutarında iade faturası keşide edildiğini, davalı tarafından davacı şirkete 100.000,00 TL tutarında çek keşide edildiğini, çek bedellerinin ödemesinin gerçekleştiğinin (Çek ciro silsilesinde … A.Ş kaşe ve imza bilgisinin bulunduğunu, buna göre; davacı tarafından davalıya keşide edilen fatura bedeline istinaden davalı tarafından iade faturası keşide edildiğini, davacı … A.Ş. tarafından banka kanalıyla gönderilen 91.000,00 TL bedele istinaden emtia teslimin yapılmadığını, davalı tarafından 100.000,00 TL tutarında çek keşide edildiğini, çek bedellerinin ödemesinin gerçekleştiğini, buna göre ; takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıya borcunun bulunmadığının görüldüğünü, mahkemece; davacının davalıdan takip konusu 91.000,00 TL banka işlem kaydına ilişkin alacaklı olduğunun değerlendirilmesi durumunda davacı tarafından takip tarihinden önce davalıya temerrüde düşürdüğüne dair belge sunulmadığın takip tarihine kadar geçen süre için işlemiş yasal faiz talebinde bulunabileceğinin değerlendirilmesi durumunda; davacının davalıdan taleple bağlı kalınarak 24.592,44 TL işlemiş faiz hesaplandığını, İşlemiş Faiz = Faiz İşleyecek Tutar x Süre (Gün) x Yasal Faiz Oranı / 365 24.592,44 TL = 91.000,00 TL x 1096 gün x %9 / 365 olduğunu, taraflar arasında taraf ticari defter kayıtlarına tam ve eksiksiz yansıtılmayan sözlü anlaşmaya dayanan emtia ve para alışverişinden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğunu, davacı tarafından davalıya ‘Thermal kağıt ödeme‘ açıklaması ile 91.000,00 TL gönderildiğini, davalı tarafından banka kanalıyla gönderilen tutara ilişkin emtia teslim edilmediğini, davalı tarafından davacıya 100.000,00 TL tutarında çek keşide edildiğini, çek bedellerinin ödemesinin gerçekleştiğini, davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı şirketin bedeli ödenen malların teslim edilmemesi üzerine bedelin iadesinden bahisle icra yoluyla tahsilini talep ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu davalı yan davaya cevap vermediği, tüm iddiaları inkar etmiş sayılmakla taraflar arasında davacının iddia ettiği şekilde malzeme satımına ilişkin akdi ilişki olup olmadığı, malın teslim edilip edilmediği, takip tarihi itibariyle davacı alacığı var ise miktarı uyuşmazlık konularıdır.
Tarafların delilleri toplanmış icra dosyası ve davacının ticari defterleri incelenmiştir.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nun 222. maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” olarak ifade edilmiştir.
Dava, savunma, fatura örnekleri, Vergi Dairesi Kayıtları, banka kayıtları, ödeme dekontu, taraflar arasındaki sözleşme, hesap mutabakatları, tarafların ticari defter ve kayıtları icra dosyası bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalı olduğu; davacı tarafından davalı hakkında 115.592,44TL alacak için 03/02/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 08/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15/02/2021 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu ve davanın süresinde açıldığı, taraflar arasında taraf ticari defter kayıtlarına tam yansıtılmayan sözlü anlaşmaya dayanan emtia ve para alışverişinden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafından davalıya ‘Thermal kağıt ödeme‘ açıklaması ile 91.000,00 TL gönderildiği, davalı tarafından banka kanalıyla gönderilen tutara ilişkin emtia teslim edilmediği, davalı tarafından davacıya 100.000,00 TL tutarında çek keşide edildiği, çek bedellerinin ödemesinin gerçekleştiği ve davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek; dava fatura alacağına dayandığı ve yargılama gerektirdiği, davacının takipte kötü niyeti ispat edilmediğinden yasal koşulları oluşmayan davalı tarafın kötü niyet tazminat talebine yönelik tazminata hükmedilmemiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 1.396,07 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.216,17TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa idaresine,
6102 sayılı TTK 5/A mdsi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 18.338,87TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/02/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]