Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/102 E. 2022/479 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/102
KARAR NO : 2022/479

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Kooperatifin arsa kooperatifi olarak kurulduğunu, daha sonra bu arsa üzerinde özel parselasyon yapılarak, bu parselasyon üzerinden üyelere kooperatif hissesi verildiğini, üyelerin kimilerinin bu parselasyon planı doğrultusunda hisseleri üzerine ev yaptığını, kimilerinin de taşınmazı bahçe olarak kullandığını, kooperatifin yıllardır yaşanmakta olan oturmuş bir kooperatif olduğunu, alt yapısının, su, elektrik, temizlik, bakım, onarım, ilaçlama gibi rutin giderleri olduğu gibi çalışan bekçisi de bulunduğunu, bu hizmetlerin kooperatif tarafından yerine getirildiğini, tüm ortakların daveti ile yılda bir kere genel kurul toplantısı ayrıca belirli zamanlarda da yönetim kurulu toplantısı yapıldığını, her ne kadar site yönetimi kurulmamış ise de Kooperatif genel kurul kararları ile kooperatifin, ortaklarından bu hizmetlerin karşılığı olan aidatları hisseleri oranında alma yetkisi olduğunu, 2019 yılı hesap yılı olağan genel kurul toplantısının 20.09.2020 tarihinde yapılarak genel kurul toplantısında alınan karara göre “aidat olarak ortaklardan hisse başı net 200-TL aidat alınmasına” karar verildiğini, yine olağan genel kurul toplantısında kooperatif çalışanının emekli olması halinde ödenecek kıdem tazminatı ile karar alınarak ve 7.maddeye göre üyelerden 31.01.2021 tarihine kadar 1.250-TL ödeme alınmasına karar verildiğini, yerleşik içtihatlara göre borçlarını ödemeyen kooperatif üyelerinden borçların tahsil edilmesi için kanuni işlemlerin başlamasına karar verildiğini, davalının kooperatifte 2 hissesi olduğunu, dolayısı ile davalının her bir parseli için ayrı ayrı aidat borcundan ve başkaca giderlerden (personel kıdem tazminatı) sorumlu olduğunu, davalının kooperatifte 50 nolu ve 69 nolu parsele sahip olduğunu, davalının 50 nolu parselinde elektrik tüketimi olduğunu, sahip olduğu diğer 69 nolu parselde ise elektrik tüketimi yapmadığını, şimdiye kadar yapılan uygulamaya göre iki parsele sahip olan üyelerin muhasebe kayıtları tutulurken ödemeleri 2’ye bölünerek, ayrı ayrı parsellere işlendiğini, davalının, yıllar içinde düzensiz ve eksik ödemeler yaptığı için 2020 yılında tutulan cari hesaba göre 2021 yılına 2020 yılından kalan borcun (kapanış fişi-251,50-TL) aktarıldığını, 2021 yılında 8 aylık (Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ayı) 200-TL olan aidat bedeli, 31.01.2020 tarihine kadar ödenmesi kararlaştırılan kooperatif çalışanının kıdem tazminatı bedeli olan 1.250-TL, 01.04.2021 tarihli 1.575,00-TL geçmiş yıllara ait elektrik borcu, (23.08.2020 tarihli 250-TL bedelli, 04.06.2020 tarihli, 270-TL bedelli, 22.09.2019 tarihli, 300-TL bedelli, 20.10.2018 tarihli, 345-TL bedelli, 20.09.2017 tarihli, 170-TL bedelli, 05.07.2017 tarihli 85-TL bedelli elektrik ihbarnamelerini ihtiva eder.) ile 2021 yılı elektirk borcu olarak ise 01.05.2021 tarihli 310-TL elektrik borcu, 27.06.2021 tarihli 210-TL elektrik borcu, 29.08.2021 tarihli 90-TL elektrik borcu tahakkuk ettiğini, davalı tarafından ise kooperatif banka hesabına elektrik kullanımı yaptığı 50 parsel için davalının ödemeleri 2’ye bölünerek, parsellere ait ayrı muhasebe kayıtlarına işlendiğinden 04.01.2021 tarihinde 200-TL, 01.02.2021 tarihinde 200-TL, 01.03.2021 tarihinde 200-TL, 31.03.2021 tarihinde 200-TL, 29.04.2021 tarihinde 825-TL, 26.05.2021 tarihinde 825-TL, 14.06.2021 tarihinde 600-TL, 01.07.2021 tarihinde 200-TL, 10.08.2021 tarihinde 200-TL, 31.08.2021 tarihinde 200-TL olmak üzere toplam 3.650,00-TL ödeme yapıldığını, davalının yaptığı 3.650,00-TL ödeme, cariye göre borçlunun 2021 yılı öncesi borçları 2021 yılı Ağustos ayına kadar ödemesi gereken aidat borçları, çalışan kıdem tazminatı payı, elektrik katkı payı borçları düşürülerek 1.636,50-TL Asıl Alacak, 48,50-TL işlemiş faiz (aylık 1,5 gecikme faizi) olmak üzere toplam 1.685,00-TL’lik icra takibi başlatıldığını, davalının aidat borçlarını düzenli ödemediğinden aldığı hizmetin karşılığını, tükettiği elektrik borcunu da yıllarca ödemeden imtina etmesine rağmen takibe itiraz ettiğini, iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını ve borcunu düzenli ödeyen pay sahiplerine karşı davalının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşı sorumluluğu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava, talep ve beyan hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlunun Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, kooperatif aidat ve diğer alacakalrının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; davalının, davacı Kooperatif’in üyesi ve iki hisse sahibi olduğu, uyuşmazlığın, davalı/ borçlunun 2021 yılı öncesi borçları 2021 yılı Ağustos ayına kadar ödemesi gereken aidat borçları, çalışan kıdem tazminatı payı, elektrik katkı payı borçları düşüldükten sonra ödenmeyen bakiye alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı Kooperatif ile kooperatif üyesi olan davalı arasındaki uyuşmazlık, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenen hususlardan kaynaklanmaktadır ve Kooperatifler Kanunu’nun 99.maddesine göre ticari davadır.
Dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinin 1. fıkrasında belirtilen davalardan olup, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak dava şartıdır. Aynı zamanda, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında belirtildiği şekilde, davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini de dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Davacının davadan önce dava şartı olan arabuluculuğa başvurması ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, ancak bu zorunluluğa uymadan davayı ikame ettiği anlaşıldığından HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken harçlar peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, karşı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13.06.2022

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]