Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/773 E. 2022/121 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/773 Esas
KARAR NO : 2022/121
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin her türlü sanayi ve iş makineleri, cihazları ile bunlara ait yedek parçaları, sarf malzemeleri teçhizat ve ekipmanlarının alınması, satımını, pazarlamasını, ithalatım, ihracatını ve dahili ticaretini ve makina ve ekipman üretici yurt dışındaki ve yurt içindeki firmaların temsilciliği ve distribütörlüğünü yapmak ve sadece bunlarla sınırlı kalmaksızın şirket esas sözleşmesinde belirtilen faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla kurulduğunu, davalının davacı şirkette 01/02/2019 tarihinde “pazarlama sorumlusu” olarak işe kaydedildiğini ve istifa etmek sureliyle işten ayrıldığı 09/01/2020 tarihine kadar bu sıfatla, 15/01/2020 tarihinden itibaren ise %50 oranında hissedarı sıfatı ile faaliyet gösterdiğini, 27/05/2019 – 10/08/2020 tarihleri arasında şirketten toplamda 241.820,15 TL borç aldığını, borçlarını ödememesi üzerine …. yevmiye numaralı ihtarname gönderilmesine rağmen ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine …. esas numaralı icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek takibe vaki itirazın iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı dışındaki ortağın engellemesi nedeni ile müvekkilinin ortaklık faaliyetlerini yerine getiremediğini, bu nedenle Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile müdürlükten azil davası açtıklarını, davacının da karşılık olarak eldeki davanın açıldığını, davacı tarafından davalıya gönderilen tutarların banka dekontlarının hiçbirinde borç açıklaması olmadığını, bu bağlamda icra takibi başlatılmasında ve dava ikame edilmesinde herhangi bir hukuki yararının ve yasal dayanağının olmadığını, kaldı ki, davalının davacı şirket nezdinde çalışmakta olduğunu, davacı şirket tarafından kendisine gönderilen bazı dekontlarda yer alan masraf açıklamasından anlaşılacağı üzere davalıya iş için yapmış olduğu masraflar kapsamında gönderildiğini, ispat külfetinin davacı şirket üzerinde olduğunu savunarak davanın reddine, davalı şirket aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, ihtarname, şirket sicil dosyası, banka evrakı, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …. esas numaralı dosyası dosya arasına alınmış, davacı şirket defterleri ibraz edilmiştir.
Talimat mahkemesi aracılığı ile davacı kayıtları üzerinde inceleme yapan mali müşavir bilirkişiden alınan 24/05/2021 tarihli raporda özetle, davacının 2019 yılına ait ticari defterlerinin vasal süresi içerisinde açılış-kapanış tasdiklerinin yapıldığı, 2020 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdikinin ise yasal süresinin dolmadığı, davacı hesabından davalı adına 2019 yılında 129.800,00 TL ve 2020 yılında 97.000.00 TL olmak üzere toplam 226.800,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, ödemelere ilişkin olarak, bazı banka dekontlarının açıklama kısmında EFT, bazılarında ise şirket masrafları açıklamalarının olduğu, 2019 yılında yapılan ödemeler toplamı 129.800,00 TL gözükse de bu ödemelerin 2019 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, 2020 yılı ticari delterlerinde 2019 yılında yapılan 129.800,00 TL tutarındaki ödemelerin 135-Personelden alacaklar / …, 2020 Yılında yapılan 97.000,00 TL tutarındaki ödemelerin İse 131-Ortaklardan alacaklar / … hesabında 2020 yılında kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Rapor oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından davalı ortağı aleyhine şirket alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi …sayılı kararı ile, HMK’nun 14. maddesi uyarınca kesin yetki kuralı bulunduğundan bahisle dosya yetkisizlik kararı verilerek Mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
Davalının 01/02/2019 – 09/01/2020 tarihleri arasında davacı şirket nezdinde pazarlama sorumlusu olarak çalıştığı, 15/01/2020 tarihinden itibaren ise %50 oranında şirket ortağı olarak görev yaptığı, 27/05/2019 – 10/08/2020 tarihleri arasında şirket hesabından davalı hesabına toplamda 241.820,15 TL gönderildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, gönderilen paranın borç olarak gönderilip gönderilmediği ve davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği, bu amaçla yapılan takibe vaki itirazın yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Para transferlerine ilişkin dekontlar incelendiğinde, bir kısmında açıklama olarak “EFT” ve “Şirket Masrafları” yazılı olduğu, bilirkişi incelemesinden anlaşıldığı üzere davacının 2019 yılı defterlerinin usulüne uygun olup davacı lehine delil kabul edilmesi gerektiği, HMK’nun 222. maddesi uyarınca lehe ve aleyhe kayıtların birbirinden ayrılamayacağı, 2019 yılı defterlerinde yapılan transferlerin kayıtlarda yer almadığı, davalının bu tarih itibari ile şirket çalışanı olduğu ve dekontların bir kısmında açıklama olarak “Şirket masrafları” ibaresinin bulunduğu gözetildiğinde yapılan transferlerin borç olarak verildiğinin davacı tarafından ispata elverişli delillerle ispat edilmesi gerektiği, ancak bu nitelikte delil sunulmadığı anlaşılmıştır.
2020 yılı defterlerine sonradan personelden ve ortaklardan alınacaklar adıyla yapılan ödemelerin kaydedildiği, bu tarihteki ödemelerin “EFT” açıklamasıyla gönderildiği, davalıya yapılan 2019 yılı ödemelerinde de bir kısmında “EFT” açıklamasının bulunduğu, davalının şirketteki faaliyetlerinin 2020 yılında da devam ettiği, bu hali ile süregelen ödemelerin borç olarak verildiğini ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, ancak yine ispata elverişli delil sunulamadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile davacının takibe vaki itirazının yerinde olduğu ve aksinin davacı yanca ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Takibin kötüniyetli yapıldığına ilişkin davalı yanca ispata elverişli delil de sunulmadığından, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Taraflar arasında süren davaların bulunması bu hususu tek başına ispata elverişli görülmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan 2.839,89 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı yana iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 25.377,41 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸