Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/771 E. 2022/203 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/771 Esas – 2022/203
T.C.
ANKARA
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/771
KARAR NO : 2022/203

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/10/2007
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
K. YAZIM TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalıya ait İvedik Çıkışlı, P 18 hattını besleyen su borusunun 04.08.2007 tarihinde patladığını ve neticesinde taşan suların müvekkilinin matbaa işyerini bastığını, matbaada bulunan makinelerin, emtianın kullanılmaz hale geldiğini, müvekkilinin kazanç kaybına uğradığını, su baskının münhasıran davalının kusurundan meydana geldiğini, davacı müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak 2.000,00 TL makine zararı, 2.000,00 TL emtia zararı, 2.000,00 TL kazanç kaybı zararının 04.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi, yargılama giderleri, vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; Aynı iddiaları tekrarla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutarak 85.630,00 TL makine hasarı, 11.765,00 TL emtia hasarı, 750.000,00 TL kazanç kaybı zararının davalıdan 04.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi, yargılama giderleri, vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap ve beyan dilekçelerinde; Sigorta şirketinin davacının zararının tamamını ödediğini, dava açma hakkının sigorta şirketine geçtiğini, bu nedenle husumet itirazında bulunduğunu, matbaa makinelerinin davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, matbaa makinelerinin ilk el mi ikinci el mi olduklarının araştırılması gerektiğini, matbaa makinelerinin amortisman payının düşülmesi gerektiğini, matbaa makinelerinin işyerine sığamayacağını, 1500 ton kağıdın makinelerle birlikte işyerine sığamayacağını, 7 ton kağıdın su baskınından önce alınıp alınmadığının araştırılması gerektiğini, elektrik ve inşaat hasarları konusunda talep edilen miktarın fahiş olduğunu, davacının kazanç kaybı konusundaki iddiasını ispat etmesi gerektiğini, işletme giderlerinin kazanç kaybı olarak kabul edilemeyeceğini, davacının Milli Eğitim Bakanlığı’na ve diğer kurumlara iş yaptığı iddiasının doğru olmadığını, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, davacının basmakta olduğu gazetelerin tirajlarının beyan edilenden düşük olduğunu, işyerinin iskan ruhsatının bulunmadığını, davacının kaçak yapı konumundaki iş yerinde faaliyet göstererek kusurlu olduğunu, işyerinin kömürlük olduğunu, davacının gayri sıhhi müesseseler ruhsatının bulunmadığını, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın gayri sıhhi müesseseler ruhsatı vermeye yetkili olmadığını, davacının imal ettiği ürünlerin satış bedellerini değil yalnız malzeme bedellerini talep edebileceğini, yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, davacının makinelerin 5 gün su altında kalmasını engellemeyerek B.K. 44. Maddesine aykırı hareket ettiğini, davacının hasarlı makineleri davalıya teslim etmesi gerektiğini, davacının sebepsiz zenginleşmek istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, … Esas ve … Esas sayılı dosyalarının Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile; “Birleşen Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak davanın kabulü ile: 2.000,00 TL makine hasarı, 2.000,00 TL emtia hasarı, 2.000,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 6.000,00 TL’nin 04.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; Birleşen Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak davanın kısmen kabulü ile: 61.500,00 TL makine hasarı, 9.765,00 TL emtia hasarı, 750.000,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 821.265,00 TL’nin 04.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı Yargıtay 11. Hukuk Mahkemesinin …. Karar sayılı ilamı ile; “ … Asıl ve birleşen dört ayrı dava, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan tazminat, birleşen altı dava ise, işyeri sigorta poliçesi uyarınca ödenen tazminatların rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davalının sorumluluğundaki su borusunun patlaması sonucu birleşen bir kısım davaların davacısı sigorta nezdinde işyeri sigorta poliçesiyle sigortalı, diğer davaların davacıları şirketlere ait matbaa olarak faaliyet gösteren işyerlerinin zarara uğradığı, davacı sigorta şirketinin tazminatlar ödediği, rücuen tazmini için davalar açtığı, diğer sigortalı şirketlerin sigorta poliçesi kapsamında olmayan kazanç kaybı zararları ile sigorta poliçesi limitleri üzerinde kalan zararlarının tazmini talebinde bulundukları hususları, uyuşmazlık konusu değildir. Zararların aynı su patlatması sonucu meydana geldiği ve aynı haksız fiilden dolayı zarara uğrayanlarla bu nedenle tazminat ödeyen sigorta şirketinin rücu davalarının birlikte görülmesinde yarar görülerek tüm davaların birleştirilmesine karar verilmiştir. Ancak davalı vekili birleşen bir kısım davalar itibariyle süresinde iş bölümü itirazında bulunarak davaların ticaret mahkemesinde görülmesinin gerektiğini bildirmiştir. Davaların tarafları tacirdir. Ayrıca uyuşmazlık tacirler arası haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Davacı sigorta şirketi de eldeki davalarını TTK’nun 1301 nci maddesinde düzenlenen halefiyet hakkına dayandırmıştır. O halde, uyuşmazlıkların ticari nitelik taşıdığı tartışmasızdır. Bu durum karşısında, her ne kadar asıl ve birleşen davada süresinde iş bölümü itirazında bulunulmamış ise de bu davalar arasında bağlantı olduğu kabul edilerek birleştirildikleri, birlikte görülmelerinde doğru sonuca ulaşmak ve usul ekonomisi bakımından fayda bulunduğu ve tüm davaların ticaret mahkemesinde görülmesi yönünde gönderme kararının verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. … Öte yandan, bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde davacı … Mat. Yay A.Ş.’nin de kazanç kaybına hükmedilmiştir. Ancak temel alınan bilirkişi raporunda anılan davacının işyerinin ne kadar sürede eski hale geleceği, kazanç kaybının nasıl hesaplandığı denetime uygun şekilde açıklanmamış, genel ifadelerle yetinilmiştir. O halde, davalı vekilinin bu davacı yönünden bilirkişi raporuna yaptığı itiraz da dikkate alınarak kazanç kaybı zararının denetime uygun şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması da doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmadan sonra yeniden yapılan yargılamada bozma ilamına uyularak, Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Karar sayılı ilamı ile iş bölümü yönünden asıl ve birleşen davaların tümünün, kararın kesinleşmesinden sonra Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, dosya Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, …. Karar sayılı ilamı ile; “…Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak; Davanın kabulü ile, 2.000,00 TL makine zararı, 2.000,00 TL emtia zararı, 2.000,00 TL kazanç kaybının 4.8.2007 den itibaren avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, …Asliye hukuk mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 61.500,00 TL makine hasarı, 9.765,00 TL emtia zararı, 564.690,49 TL kazanç kaybının 4.8.2007 den itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine” karar verilmiştir.
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı ilamı ile; “ … Davalı vekilinin davacı … A.Ş.’ne yönelik temyiz itirazları yönünden; Ankara 4 ncü Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ilk karar temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından … A.Ş.’nin kazanç kaybı yönünden yeterli araştırma yapılmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma gereği yerine getirilmemiştir. Mahkemece işyerinin ne kadar sürede eski hale geleceği konusunda dosyada farklı süreler bulunduğundan öncelikle tüm dosya kapsamı ve davacının zarara uğrayan … A.Ş.’ne ait makineler dikkate alınarak yerine konulması için geçecek sürenin belirlenmesi gerekir. Ayrıca davacının kazanç kaybı hesabı yapılırken şirketin gelir tablosu ve bilançoları esas alınarak hesaplama yapılmış ise de davacının zarar gören işyerinin şube olarak faaliyet gösterdiği, davacı şirketin makinelerin bir kısmını … A.Ş.’ne kiraladığı, gelir tablosunun ve bilançosunun şirketin tüm faaliyetlerini kapsadığı, davacının su baskınına uğrayan işyerinde zarar gören makineler nedeniyle ne kadar kazanç kaybının olduğunun belirlenmesi ve davacının su baskınından önce aldığı ve su baskını nedeniyle yapamadığı iddia edilen işlerin ne olduğu ve bu işlerin başka firmalara yaptırılıp yaptırılmadığı hususları net olarak belirlenmediğinden kazanç kaybı hesabına ilişkin bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli görülmemiştir. Açıklanan bu hususlar da dikkate alınarak kazanç kaybının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması da doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Dosya, sonrasında heyet mahkemelerinin kurulması nedeniyle Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi esasına kaydedilmiş ve 2016/147 Esas sayılı dosyasında 04.11.2016 tarih ve 3 no.lu celse ara kararı ile bu dosyalarla ilgili bozma ilamına uyularak; davacı … şirketinin davaları yönünden, birleşen Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı ve birleşen Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyalarının tefrikine karar verilmiştir.
DELİLLER: Taraf delilleri toplanmış, bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Dosyaların tefrikinden sonra mali müşavir, inşaat mühendisi, makine mühendisi, matbaacı, sigorta hukukçusu bilirkişilerden oluşturulan heyetten rapor alınmış, düzenlenen rapor ve ek raporda sonuç olarak; Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına verilen 06.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02.05.2012 tarih ve … karar sayılı bozma ilamında … İç ve Dış Ticaret A.Ş.’nin eldeki bulgular neticesinde işyerinin eski hale gelmesi için gereken makul sürenin 7 ay olduğu belirlendiği, davacının … İç ve Dış Ticaret A.Ş. ile aynı matbaa tesisini kullandığı dikkate alındığında davacı … Mat… A.Ş.’nin en az 7 aylık süreyle faaliyetine devam etmediğinin düşünüldüğü, davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin zayi olması nedeniyle, kazanç kaybına ilişkin defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamadığı, Sayın Mahkemenizin istemi üzerine vergi dairelerinden gelen davacı şirkete ait Kurumlar Vergisi Beyannamesinde beyan edilen gelir tablolarının dikkate alınarak yapılan hesaplamada; Şirketin 2003 ve 2004 yılında oluşan satış ve kar rakamlarının 2007 yılının ilk 7 ayında yapılan satışlarla uyumlu olmadığı, 2005 ve 2006 yıllarında yapılan satışların ise 2007 yılının ilk 7 ayında yapılan satışlarla uyumlu olduğu, bu nedenle şirketin kar kaybı, 2007 yılının ilk 7 ayında yapmış olduğu satışların sonrasında da devam edebileceği ve karlılığının da 2005 ve 2006 yıllarında elde etmiş olduğu kar oranların ortalaması olabileceği varsayımı ile şirketin kar kaybının (1.561.060,55 x 0,6064) 946.627,12 TL olarak hesaplandığı, bununla birlikte Mahkemenizce şirketin 2003 yılından 2006 yılına kadar elde ettiği karların ortalamasının dikkate alınması gerektiği kanaati oluşur ise; şirketin 2004 yılındaki zarar oranında ortalamada dikkate alınması gerektiği, bu oran dikkate alındığında da şirketin zarar etmiş olduğu ve şirketin kar kaybının bulunmamış olduğu, ancak davacı yanın talebinin 750.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, haksız fiile dayalı tazminat davasıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Mahkemesinin … K. sayılı bozma ilamında özetle; öncelikle işyerinin ne kadar sürede eski hale geleceğinin belirlenmesi, daha sonrada davacı … şirketin kazanç kaybının hesaplanmasında kullanılan gelir tablosu ve bilançolarının şirketin tüm faaliyetlerini kapsadığı, ancak davacının zarar gören işyerinin şube olduğunu, ayrıca davacı şirketin makinelerinin bir kısmını … A.Ş.’ne kiraladığını, bu hususlar dikkate alınarak davacının su baskınına uğrayan işyerinde zarar gören makineler nedeniyle ne kadar kazanç kaybının olduğunun belirlenmesi gerektiği, ayrıca davacının su baskınından önce aldığı ve su baskını nedeniyle yapamadığı iddia edilen işlerin ne olduğu ve bu işlerin başka firmalara yaptırılıp yaptırılmadığı hususları net olarak belirlenerek kazanç kaybı hesabının yapılması istenmiştir.
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan 06.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda; “ … İç ve Dış Ticaret A.Ş.’nin kazanç kaybının kaç ay olarak hesaplanması gerektiği ile ilgili olarak; Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Denetim Grup Müdürlüğü’nün şirkete ilişkin 30.11.2007 tarih ve VDENR-207-1688/45 sayılı mücbir sebep raporunda; “…mükellef kurumun işyerinin temizlenmesi hurda kağıtların ve makinelerin çıkarılması ile birlikte 60 günde yapılabileceği, işyerinin temizlenmesi, hurda kağıtların ve makinelerin çıkarılması işlemi bittikten sonra; elektrik-su-doğalgaz tesisatının onarımlarının 3 ay içinde yapılabileceği, sipariş edilen makinelerin gelmesi, tesis edilmesi çalıştırılması 7 ayda gerçekleştirilebileceği dikkate alındığında, toplam 12 aylık bir sürede matbaanın olay tarihinden önceki duruma gelmesinin mümkün olabileceği düşünülmektedir. Bu hesaba göre, mükellef kurum için muhtemel mücbir sebebin sona erebileceği tarihinin 04.08.2008 olarak kabul edilebileceği…” denilerek işyerinin dava konusu su baskını nedeni ile 04.08.2007 – 04.08.2008 tarihleri arasında 12 aylık süre ile mücbir sebep halinde bulunacağı ve çalışamayacağı tespit edildiği, yapılan incelemeler sonucunda mücbir sebebin devamı sırasında 29.02.2008 tarihinde vergi dairesi yoklama memurları yerinde inceleme yaparak mücbir sebebin devam ettiğini tespit ettikleri görülmüştür. Davacının işyerinde su baskınının meydana geldiği 04.08.2007 tarihinden Vergi Dairesi Memurlarının son yoklama yaptıkları 29.02.2008 tarihleri arasında 7 aylık süre bulunmaktadır. Ayrıca Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02.05.2012 tarih ve …. karar sayılı bozma ilamında belirtildiği üzere yapılacak çalışmalarda en uzun zamanı gerektiren makinelerin yeniden faaliyete geçirilmesi işinin 7 ay süreceği belirlendiğinden, eldeki bulgular neticesinde işyerinin eski hale gelmesi için gereken makul sürenin 7 ay olduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden kazanç kaybı hesaplaması 7 ay üzerinden yapılacaktır…” denilmektedir. Davacının … İç ve Dış Ticaret A.Ş. ile aynı matbaa tesisini kullandığı dikkate alındığında davacı … Mat… A.Ş.’nin en az 7 aylık süreyle faaliyetine devam etmediği kabul edilmiştir.
Davacı şirketin 04.08.2007 tarihinde meydana gelen su baskını sonucunda, 2002 – 2007 tarihleri arasındaki tüm defterler ile bu yıllara ait tahsil-tediye-mahsup fişleri-satış faturalarının zayi olduğu iddiası ile açmış olduğu dava, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile ile kabul edilerek, söz konusu belgelerin zayi olduğuna karar verilmiştir. Bu kapsamda davacı şirketin kazanç kaybı hesaplanmasının ticari defter ve belgeler üzerinde yapılmasının mümkün olmadığı anlaşılmış, bu nedenle Yargıtay tarafından belirtilen davacının su baskınından önce aldığı ve su baskını nedeniyle yapamadığı iddia edilen işlerin ne olduğu ve bu işlerin başka firmalara yaptırılıp yaptırılmadığı hususlarına ilişkin tespit bilirkişilerce yapılamamıştır.
Davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin zayi olması nedeniyle, kazanç kaybına ilişkin defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamamış, vergi dairelerinden gelen davacı şirkete ait Kurumlar Vergisi Beyannamesinde beyan edilen gelir tablolarının dikkate alınarak bilirkişilerce yapılan hesaplamada; Davacı şirketin 2003 yılında net satışlarının 7.521.494,05 TL, faaliyet karının bu satışlarının % 0,76’sı olan 57.526,73 TL, dönem net karının ise satışların %0,00089 u olan 66,68 TL olduğu, 2004 yılında net satışlarının 385.226,64 TL olduğu, şirketin bu yılda faaliyetlerinden kaynaklı olarak -44.205,69 TL zarar ettiği, dönem net zararının ise -4.345.159,14 TL olduğu, 2005 yılında net satışlarının 1.482.001,25 TL, faaliyet karının bu satışların %50,95’i olan 755.126,11 TL, dönem net karının ise satışların %56,11’i olan 831.593,14 TL olduğu, 2006 yılında net satışlarının 3.681.276,13 TL, faaliyet karının bu satışların %65,21’i olan 2.308.821,06 TL, dönem net karının ise satışların %65,18’i olan 2.399.301,71 TL olduğu, 2007 yılında net satışlarının 1.561.060,55 TL olduğu, şirketin bu yılda faaliyetlerinden kaynaklı olarak 474.651,68 TL zarar ettiği, dönem net karının ise satışların %4,52’si olan 70.495,42 TL olduğu, 2007 yılında görünen satışları ile karlılıklarının su baskının meydana geldiği 04.08.2007 tarihinden sonra 2007 yılında başka bir çalışması olmaması nedeniyle 7 aylık satışlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin satışları ve karlılıklarının incelenmesinde; 2003 yılında satış rakamlarının çok iyi olmasına rağmen, karlılığının düşük olduğu, 2004 yılında satışlarının bir önceki yıla göre ciddi anlamda düştüğü ve bu yıl ciddi zararlarının olduğu, 2005 ve 2006 yıllarındaki satışlarının ise bir önceki yıllara göre artış gösterdiği ve karlığının yüksek olduğu görülmektedir.
Gelir tablolarının incelenmesinde şirketin; 2005 yılında 12 aylık döneminde yapılan satış tutarının 1.482.001,25 TL ve aylık satış tutarının 123.500,10 TL olduğu, 2006 yılında 12 aylık döneminde yapılan satış tutarının 3.681.276,13 TL ve aylık satış tutarının 306.773,01 TL olduğu, 2007 yılının ilk 7 ayında yapılan satış tutarının 1.561.060,55 TL ve aylık satış tutarının 223.008,65 TL olduğu görülmektedir. Bu veriler ışığında şirketin su baskını olmasa idi 2005 ve 2006 yıllarınca yakaladığı satış tutarlarını, 2007 yılının ilk 7 ayında yaptığı satışlar dikkate alındığında yeninden yakalayabileceği görülmüştür. Bu nedenle şirketin kar kaybının, 2007 yılının ilk 7 ayında yapmış olduğu satışların sonrasında da devam edebileceği ve karlılığının da 2005 ve 2006 yıllarında elde etmiş olduğu kar oranların ortalaması olabileceği varsayımı ile hesaplama yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Buna göre; Davacı şirketin 2007 yılının ilk 7 ayında yapmış olduğu satışların 1.561.060,55 TL olduğu ve aylık satışlarının (1.561.060,55/7) 223.008,65 TL olduğu, şirketin en az 7 aylık süreyle faaliyetine devam etmediği dikkate alındığında 7 aylık satış rakamlarının (223.008,65 x 7) 1.561.060,55 TL olabileceği, şirketin 2005 yılında satışlarının %56,11’i oranında, 2006 yılında da satışlarının %65,18’i oranında, ortalama ise ((56,11 + 65,18) /2) %60,64 oranında kar elde ettiği, bu oran dikkate alınarak hesaplama yapıldığında şirketin kar kaybının (1.561.060,55 x 0,6064) 946.627,12 TL olduğu bilirkişilerce hesaplanmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Mahkememizce … Esas, … Karar sayılı ilam ile; Usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli bilirkişi heyet raporu ve ek raporu da dikkate alınarak, davacı şirketin 2003 ve 2004 yılında oluşan satış ve kar rakamlarının 2007 yılının ilk 7 ayında yapılan satışlarla uyumlu olmadığı, 2005 ve 2006 yıllarında yapılan satışların ise 2007 yılının ilk 7 ayında yapılan satışlarla uyumlu olduğu, bu nedenle şirketin kar kaybının, 2007 yılının ilk 7 ayında yapmış olduğu satışların sonrasında da devam edebileceği ve karlılığının da 2005 ve 2006 yıllarında elde etmiş olduğu kar oranların ortalaması olabileceği kabul edilerek şirketin kar kaybının (1.561.060,55 x 0,6064) 946.627,12 TL olduğu kanaatine varılarak; 1-Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında; Davanın kabulü ile, 2.000,00 TL kazanç kaybının 4.8.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, makine hasarı ve emtia zararına ait verilen hükümle ilgili bozma sözkonusu olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak; Davanın kabulü ile, 750.000,00 TL kazanç kaybının 4.8.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, makine hasarı ve emtia zararına ait verilen hükümle ilgili bozma sözkonusu olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar Yargıtay 4 Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamı ile “Dosya kapsamından; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin … Karar sayılı bozma ilamı öncesinde, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/06/2014 tarihli … Esas ve …. Karar sayılı kararında birleşen davada, davacının kazanç kaybı talebinin kısmen kabulü ile 564.690.49 TL’ye hükmedildiği, anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmediği, davalı vekilinin temyizi üzerine kararın bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 750.000,00 TL kazanç kaybına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/06/2014 tarihli … Esas ve … Karar sayılı kararında hükmedilen 564.690.49 TL kazanç kaybı bedeli, davacı tarafından temyiz edilmediği için bozmaya uyma ile birlikte davalı yönünden usuli kazanılmış (müktesep) hak oluşmuştur.. “Bir usul işlemi ile taraflardan biri yararına doğmuş ve uyulması zorunlu olan hak” olarak tanımlanan usuli müktesep hakkın çeşitlerinden biri de hükmün taraflardan birinin temyizi ile gerçekleşir. Bu nedenle taraflardan birinin temyizi üzerine kararın bozulması ve mahkemece bu bozma kararına uyulması durumunda artık o tarafın aleyhine hüküm verilemez. / Şu halde; mahkemece, birleşen dava yönünden davalının usuli kazanılmış (müktesep) hakkı olan 564.690.49 TL kazanç kaybı bedelinden daha üst düzeyde olan 750.000,00 TL kazanç kaybı bedeline hükmedilmesi, davalı yararına oluşan usuli müktesep hakkın ihlaline neden olmuştur. Anılan yön gözetilmeksizin birleşen davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyularak, yeniden yapılan yargılamada, bozma ilamına göre kazanılmış hak da dikkate alınarak; 1-Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında; Kazanç kaybı ile ilgili verilen hükümle (Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı ilamı) ilgili bozma sözkonusu olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; Makine hasarı ve emtia zararına ait verilen hükümle (Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı ilamı) ilgili bozma sözkonusu olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; 2-Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak; Davanın kısmen kabulü ile, 564.690,49 TL kazanç kaybının 4.8.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; Makine hasarı ve emtia zararına ait verilen hükümle (Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, …. Karar sayılı ilamı) ilgili bozma sözkonusu olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında; Kazanç kaybı ile ilgili verilen hükümle (Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı ilamı) ilgili bozma sözkonusu olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Makine hasarı ve emtia zararına ait verilen hükümle (Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, …. Karar sayılı ilamı) ilgili bozma sözkonusu olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak; Davanın kısmen kabulü ile, 564.690,49 TL kazanç kaybının 4.8.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Makine hasarı ve emtia zararına ait verilen hükümle (Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, …. Karar sayılı ilamı) ilgili bozma sözkonusu olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Alınması gereken 38.574,00 TL harçtan peşin alınan 11.439,50 TL harcın mahsubu ile eksik 27.134,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 11.455,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 2.746,35 TL yargılama giderinden 1.812,59 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 45.284,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 28.237,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a başvurmak suretiyle temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2022