Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/77 E. 2022/618 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/77
KARAR NO : 2022/618
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 18/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 20 Temmuz tarihinde müvekkiline 10.000,00 -L havale yapıldığını ve altınların … isimli kişiye teslim edildiği söylediğini, müvekkili ile davalını bahsettiği … arasında herhangi bir bağlantının bulunmadığını, müvekkiline teslim edilen herhangi bir malın olmadığını, davalının müvekkili aleyhine sebepsiz olarak zenginlemiş olup, karşılığında müvekkiline her hangi bir edimi yerine getirmedi; lava dışı bir kişiye karşı yerine getirilen edimlerin müvekkilini bağlamadığını, icra takibinin yetkili yer mahkemesine yapıldığını, alacağın tahsili için … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe davalının itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, 20 Temmuz 2018 tarihinde … isimli Müşterinin saat 18.00 sularında müvekkili firmanın Ankara Demetevler Şubesi’ne gelerek altın alacağını söyler ödemenin 10.000,00 TL’sinin abisinin firma hesabından havale yoluyla ödeneceğini, bakiyesinin de kendisi tarafından peşin ödeneceğini belirterek 22 ayar, 56,64 gram mersin burması bileziğini 10.050,00 TL’ye, 14 ayar, 0,79 gram altın küpeyi de 150,00 TL’ye satın alacağını söylediğini, 20 Temmuz 2018 günü saat 18.16’da davacı şirketin hesabından Müvekkilinin hesabına 10.000,00 TL’lik havalenin geldiğini ve toplam 10.200,00 TL meblağın bakiyesi olan 20.000,00-TL’de nakden ödenince …. isimli şahsa altınların satıldığını ve teslim edildiğini, müşteri tarafından havale yoluyla yapılan ödemenin faturasının da kesildiğini, … isimli müşterinin daha sonraları da alış veriş yaptığını, davacı şirket yetkilisinin bir müddet sonra bu alışverişi kendilerinin yapmadığını. 10.000,00 TL’nin iadesini talep ettiğini, müvekkilinin ise 10.000,00 TL’nin satılan altınlar karşılığı alındığını, bu yüzden iade edilemeyeceğini belirttiğini, davacı/alacaklı firmanın 20 Temmuz 2018 tarihinde yapılan işlemin gerçek olmadığı iddiasını 12 Şubat 2019 tarihinde mi fark ettiğini, niçin 21 Temmuz ve sonraki günlerde parasının iadesini istemediğini, ortada müvekkilinin dahil olmadığı bir dolandırıcılık olduğunu, davacının iddiasının müvekkili açısından sebepsiz zenginleşmeye konu olan bir alışveriş değil, altın satılıp karşılığında para alınan gerçek bir alışverişin söz konusu olduğunu, açıklanan sebeplerle; yetki itirazının kabulüne, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödenmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Arabuluculuk son tutanağı,
-… İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası,
-… Bankası Dekont sureti, fatura,
-… Ticaret Sicil ve Sanayi Odasına yazılan müzekkere cevapları,
-… Asliye Hukuk Mahkemesinin 201/139 E, 2020/111 K sayılı yetkisizlik Kararı,
-Ankara Kızılbey ve … Vergi Dairesi Müdürlüklerine yazılan müzekkere cevapları,
-Davacı ve davalı ticari defter ve bağlı kâğıtları,
-… Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat cevabı,
– 21/06/2022 günlü bilirkişi raporu,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 10.000,00-TL asıl alacak, 510,41-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.510,41-TL alacak ve ferilerinin tahsili için … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili, müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “yetkili icra dairelerinin Ankara İcra Daireleri olduğunu, borcun aslına, faizine ve ferilerine itiraz ettiklerini” bildirmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi 19/11/2020 tarih ve 201/139 E, 2020/111 K sayılı yetkisizlik Kararı ile dosyanın Ankara Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar vermiş, karar istinaf kanun yoluna başvurulmadan 20/01/2021 tarihinde kesinleşerek mahkememize tevzi edilmiş, yargılamaya mahkememizde devam olunmuştur.
Mahkemece taraflara HMK’nın 220 ve TTK’nın 83.maddesi gereğince ticari defterlerini ibraz etmeleri, etmemeleri halinde defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ve ayrıca karşı tarafın usulüne uygun tutulan kayıtlarına itibar edileceği ihtar edilmiş, davalı taraf ticari defter ve belgelerini sunmamıştır. Davalı defterlerinin incelenmesi için … Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan 20022/55 sayılı talimat bila ikmal iade gelmiştir.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından davalıya ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak 21/06/2022 günlü bilirkişi raporu alınmıştır.
Davalı ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiği, birbiri ile uyumlu olduğu, HMK, TTK ve VUK’na uygun olduğu, Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dosyasında mevcut olmadığı, Davaya konu fatura ve fatura içeriklerine -davalı- ( raporda “davalı” şeklinde ifade edilmiş ise de sehven bu şekilde yazıldığı, dosya kapsamından -davacı- şeklinde olması gerektiği değerlendirlmiştir) şirketin 8 günlük yasal süresi içerisinde bir itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı, Davacı şirketin işbu dava dilekçesindeki iddia ve beyanları ile davalı şirketin karşı cevap dilekçesindeki beyan ve iddiaları ile ilgili olarak yukarıda 15 inci maddede ayrıntılı olarak arz ve izah edildiği üzere davalı şirketin dava/icraya konu 20.07.2018 tarihli 10.000,00 TL lik havale ile anılan havaleye istinaden düzenlenen e-arşiv faturanın: Davalının ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun şekilde muhasebeleştirildiği ve yine yukarıda 12 inci maddede ayrıntılı olarak arz ve izah edildiği üzere davalı şirket tarafından ilgili vergi dairesine süresi içerisinde Form/Bs beyannamesinin verilerek çapraz sorgulama yükümlülüğünün yerine getirilmiş olduğu, Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgeye dosyasında rastlanmadığından davalının ticari defter ve kayıtlarında tarafımızca tespiti yapılan ve yukarıda ayrıntılı olarak arz ve izahı yapılan bulguların tespitinin yapılamadığı….” bildirilmiştir.
Rapor gerekçeli ve denetime elverişlidir.
24/05/2021 tarihli ön inceleme duruşmasının (3) nolu ara kararında aynen; “HMK 31. Maddesi gereğince davacı vekiline davaya konu banka havalesinde adı geçen …’ kim olduğunun, tanınıp tanınmadığını hususunda ve dava dilekçesine ekli havale dekontu altındaki yazı, kaşe ve imza hakkında “Yukarıda gönderilen 10.000,00-TL (ONBİN TL) mustafa şahin adına havale edilmiştir. TC:…- 20.07.2018 Kaşe ve imza” : bulunan evrak hakkında ve davaya konu 10.000-TL yi davacı şirket hesabından kim tarafından davalı şirket hesabına kim tarafından gönderildiği hususunda ve taraflar arasında alım satım sözleşmesi (Zımni veya açık) bulunup bulunmadığı hakkında beyanda bulunmak üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, ” şeklinde ara karar kurulduğu davacı vekilinin kesin süre içerisinde bu hususta beyanda bulunmadığı anlaşıldı.
İddia, savunma, dayanılan deliller ve bilirkişi raporu bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasında mevcut alım satım kapsamında düzenlenen faturadan ötürü davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olmadığı, davaya konu fatura ve fatura içeriklerine -davalı- ( raporda “davalı” şeklinde ifade edilmiş ise de sehven bu şekilde yazıldığı, dosya kapsamından -davacı- şeklinde olması gerektiği değerlendirlmiştir) şirketin 8 günlük yasal süresi içerisinde bir itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı, dava/icraya konu 20.07.2018 tarihli 10.000,00 TL lik havale ile anılan havaleye istinaden düzenlenen e-arşiv faturanın davalının ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun şekilde muhasebeleştirildiği ve davalı şirket tarafından ilgili vergi dairesine süresi içerisinde Form/Bs beyannamesinin verilerek çapraz sorgulama yükümlülüğünün yerine getirilmiş olduğu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgeye dosyasında rastlanmadığı, dosyaya sunulan … banka havale dekontu altında Yukarıdaki gönderilen 10.000,00-TL (ONBİN TL) mustafa şahin adına havale edilmiştir. TC:….- 20.07.2018 davacı şirkete ait Kaşe ve imza” şeklindeki el yazılı açıklamadan da davacının iade talebinde bulunduğu parayı başka birisi adına gönderdiğini bildiği, bu maksatla gönderdiği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, takibin haksız olduğu anlaşılmakla birlikte, takibin kötü niyetle yapılmadığı değerlendirildiğinden davalının kötü niyet tazminat isteminin reddi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın Reddine,
Şartları oluşmadığından İİK/67/2 maddesinde belirtilen tazminat talebinin reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 179,49 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 98,79 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18.07.2022

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]