Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/765 E. 2022/411 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/765 Esas – 2022/411
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/765 Esas
KARAR NO : 2022/411
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı …. San. ve Paz. A.Ş.’ye ait işyerinde, davalıya ait su borularında meydana gelen arıza nedeniyle su baskını meydana geldiğini, hasar nedeniyle sigortalıya 85.160,00TL ödeme yapıldığını, kusurlu olan davalıdan rücuen tahsili amacıyla Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek davalının takibe vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, görev, zamanaşımı, hak düşürücü süre, husumet itirazında bulunduklarını, davaya konu su arızasının giderildiğini, arızanın oluşumuyla ilgili davalı yanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, arızanın belirtilen adrese ait içme suyu borusunda meydana geldiğini, sigortalının gerekli önlemleri almayarak hasara sebep olduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, rücuya konu poliçe ile hasar dosyası, ödeme evrakı, zarar gören işyerine ait sigorta poliçesi ve hasar dosyası celbedilmiş, yerinde inceleme yetkisi de verilerek inşaat bilirkişisi, makine mühendisi ve nitelikli hesaplama uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 25/04/2022 tarihli raporlarında özetle, zararın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ve davacının sigortalısının halefi olarak ödediği tazminat bedelinin rayice uygun olduğunu ve ödeme belgesinin ibrazı halinde tamamının talep edebileceğini bildirmişlerdir. Rapor oluşa ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava; davacı sigorta şirketince, sigortalı dava dışı üçüncü kişiye yaptığı ödemenin, davalıdan halefiyet ilkesine göre tahsiline ilişkin TTK’ nun 1472. maddesi uyarınca başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara 14. Asliye hukuk Mahkemesi’nin 2021/551 esas 2021/631 karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya Mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
Toplanan tüm deliller ile Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan rapor dikkate alındığında, zararın saat 09:52 itibari ile davalıya ihbar edildiği, davalının 12:13-14:00 arasında su sayacına kadar olan abone şube hattında meydana gelen arızaya müdahale ettiği, zararın davalıya ait temiz su borusunda meydana gelen arızadan kaynaklandığı, ASKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 20/4 maddesi uyarınca şube yollarının bakım ve onarımının idareye, sayaçtan sonrasının ise aboneye ait olduğu, 20/7 maddesinde ise şube yolunun bina parsel kısmında kalan abonelerin ihmal ve kusurundan meydana gelecek zararlardan idare değil abonenin sorumlu olacağı belirlenmiştir. Zararın parsel sınırı dışında, temiz su borusunda meydana geldiği tespiti karşısında zarardan idarenin sorumlu olduğu yolundaki bilirkişi belirlemesine itibar edilmiştir. Her ne kadar davalı Deşarj Yönetmeliği’nin 10/m maddesi uyarınca bodrum kattaki zarardan sorumlu olmayacaklarını iddia etmiş ise de, zararın atık suyun geri gelmesi ile değil parsel sınırı dışındaki temiz su borusunun patlaması ile meydana gelmiş olması karşısında bu savunmaya itibar edilmemiştir. Yine su izolasyonu yapılmadığından sigortalının kusuru bulunduğu savunulmuş ise de suyun içeri istinat duvarını yıkarak girdiği tespiti karşısında bu savunmaya da itibar etmek mümkün olmamıştır.
Bilirkişi kurulunca, sigortalı iş yerinde meydana gelen inşaat zararı 57.759,85 TL, tekstil ürünü zararı 40.725,00 TL (eskpertiz raporundaki miktar rayice uygun bulunarak) olmak üzere toplam zarar 98.4848,85 TL olarak belirlenmiştir. Her ne kadar davalı, zarar gören kumaşların en az 12,5 cm yüksekliğinde paletler üzerinde muhafazası gerektiğinden paket şartı klozunun uygulanması gerektiğini savunmuş ise de, su yüksekliğinin klozda belirtilen yüksekliği aşmış olması nedeni ile bu savunmanın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı yan sigortalısına 85.160,00 TL ödeme yapmış ve buna ilişkin dekontları ibraz etmiştir. Bu hali ile davacı TTK’nun 1472 maddesi uyarınca sigortalısına halef olarak kusurlu yandan tahsilini talep edebilecektir.
Açıklanan nedenlerle, 31/10/2019 tarihinde davalıya ait temiz su borusunda meydana gelen arıza nedeniyle, dava dışı sigortalının işyerinde meydana gelen hasarın, davalı kurumun kusurundan kaynaklandığı, davacının sigortalısına ödemiş olduğu 85.160,00 TL hasar tazminatını davalı kurumdan rücuen talep etmekte haklı olduğu, bu hali ile takibe konu asıl alacak miktarına vaki davalı itirazının yerinde olmadığı, ancak işlemiş faizin bilirkişiler tarafından hesaplandığı, bu hali ile davalının faize ilişkin itirazının kısmen yerinde olduğu, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibine davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 85.160,00 TL asıl alacak, 13.039,39 TL işlemiş faiz üzerinden devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 17.032,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 6.708,00 TL harçtan peşin alınan 1.206,02 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.501,98 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı gözetilerek 1.298,09 TL’sinin davalı şirketten, bakiyesinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 13.278,94 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 1.657,12 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 2.332,50 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 2.293,79 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.206,02 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022