Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/759 E. 2022/275 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/759 Esas – 2022/275
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/759
KARAR NO : 2022/275

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …, davalı şirkete Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası kapsamında sigortalı olan,… …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla,…’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 01.06.2019 günü karıştığı trafik kazasında ağır derecede yaralandığını, olaydan sonra düzenlenen trafik kaza raporunda davalı şirket sigortalısı araç sürücüsü tamamen kusurlu bulunduğunu, olay anında … plaka sayılı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan müvekkilinin olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalı şirket sigortalısı araç sürücüsü … … müvekkili kocası olmakla, somut olayda yerleşik yargı kararları uyarınca hatır taşımacılığı indirimi yapılması olası olmadığını, geçirdiği kaza sonrasında ağır yaralanan müvekkili, tedavi sürecini takiben Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 08.06.2021 gün ve E.-78663745-000-00001601978 sayılı raporuna göre üç ay süre ile iş göremez ve bir ay süre ile bir bakıcının bakımına muhtaç hale geldiğini, taraflarınca davalı şirkete başvurularak müvekkili geçici iş göremezlik zararının ve bakıcı gideri alacağının tazmin edilmesi talep edildiğini, davalı iş bu başvurularının cevapsız bırakıldığını, bunun üzerine Arabulucu başvurusu yapıldığını, ancak davalı şirketle bir anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 800,00 TL geçici iş göremezlik, 200,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL alacağın, olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yerleşim yeri İstanbul Üsküdar olup yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Adliyesi Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğunu, haksız davanın reddi gerektiğini, Ankara’da Bölge Müdürlüğü olsa da en son çıkan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14/03/2018 tarih, 2017/17-1092 Esas 2018/463 Karar sayılı kararına göre Bölge Müdürlüklerinin acente ve şube sayılamayacağı, bundan dolayı söz konusu bölge müdürlüğünün bulunduğu yerin yetkili mahkeme olarak kabul edilemeyeceğinin belirtildiğinin sabit olduğunu, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca haksız fiilin meydana geldiği yer davacının ikametgahı-kaza yeri ve poliçenin düzenlendiği yer sakarya olduğunu, sigorta şirketinin merkezi İstanbul olmasına rağmen açılan işbu kötüniyetli olarak adlandırılıcağından kanunen yetki seçimlik hakkı davalıya geçmekte olup yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olması sebebiyle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikteki talebinin esastan reddi ile yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, trafik kazası sonucu davacının aracında meydana gelen zarardan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun genel yetkiyi düzenleyen 6/1.maddesine göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
HMK’nun 16. maddesinde de“Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmüyle dava açılacak yer mahkemesi konusunda davacıya seçimlik hak tanımıştır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilerek özel yetki kuralları düzenlenmiştir.
Somut olayda; HMK’nun 6. maddesi uyarınca dava, davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi, HMK’nun 16. maddesi davacıya tanınan seçimlik hak kapsamında haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde ve davacının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir. Aynı zamanda 2918 sayılı KTK’nun 110.maddesine göre, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Davacı-zarar görenin yerleşim yerinin Sakarya ili olduğu,
Haksız fiilin meydana geldiği yerin Sakarya ili olduğu,
Davalı sigorta şirketinin yerleşim yerinin ve merkezinin İstanbul (Anadolu) olduğu,
Sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yerin Sakarya ili olduğu,
Davalı sigorta şirketinin Ankara’da şubesinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; Ankara mahkemelerinin yetkisiz olduğu, davalının ise süresinde yetki itirazında bulunarak davalının yerleşim yerinin yetkili olduğunu belirttiği anlaşıldığından Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11.04.2022