Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/757 E. 2022/653 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/757 Esas – 2022/653
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/757 Esas
KARAR NO : 2022/653

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/08/2020 tarihinde, davalıların maliki, sürücüsü ve ZMMS sigortacısı olan araç ile davacıya ait aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilinin aracının hasar gördüğünü, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybı ve mahrum kalma bedelinin ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL değer kaybı, 100,00 TL mahrum kalma bedeli ve 320,00 TL ekspertiz ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkisiz mahkemede dava açıldığını, değer kaybına ilişkin olarak davacıya 2.460,68 TL ödeme yapıldığını, dava konusu kaza nedeni ile 17.136,54 TL ödeme yapıldığını, müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle kusurlu yan ve sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın yetki itirazının HMK’nun 16. maddesi uyarınca haksız fiilen meydana geldiği ve zararın meydana geldiği yer gözetilerek yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı sigortacı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, aracın Tramer kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Kusur oranının ve zararın tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, trafik kazasından anlar makine mühendisi bilirkişi 04/05/2022 tarihli raporunda; kazanın oluşumunda davalı yanın tam kusurlu olduğu ve araçtaki değer kaybının 9.700,00 TL, mahrum kalma bedelinin 779,62 TL olduğunu, yapılan ödeme düşüldüğünde 8.018,94 TL talep edilebileceğini bildirmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin KTK’nun 90. maddesine yönelik iptali nedeni ile değer kaybının rayiç değer üzerinden düzenlenmiş olması ve raporun oluşa uygun bulunması nedeni ile itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan delillere göre davalı yan ile davacıya ait aracın karıştığı trafik kazasında davacıya ait aracın hasar gördüğü, bilirkişi tarafından tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının aracında meydana gelen hasar, aracın rayiç değeri de gözetilerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının aracında meydana gelen değer kaybının ve mahrum kalma bedelinin belirlendiği, TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca kusurlu yanca zararın tazmininin gerektiği, mahrum kalma bedeli dolaylı zarar olduğundan işleten ve sürücünün sorumlu oldukları, ekspertiz ücretine ilişkin talebinin de zararın belirlenebilmesi bakımından zorunlu olduğu ve belgeli olduğu gözetildiğinde davalıların kusuru oranında sorumlu olduğu, davacının bilirkişi raporuna göre 16/05/2022 tarihli dilekçesi ile talebini artırdığı, bu hali ile davalı sigortanın ZMMS poliçesi kapsamında, diğer davalılar olan sürücü ve işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve böylelikle davacının davasının sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davalı yan aracı “hususi” nitelikte olmakla alacağın yasal faiziyle birlikte tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
7.239,32 TL değer kaybının ve 320,00 TL ekspertiz ücretinin davalı sigorta yönünden 04/03/2021 temerrüt tarihi, diğer davalılar yönünden 18/08/2020 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta poliçe limitlerinde sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
779,62 TL mahrum kalma bedelinin davalılar … ve …’tan 18/08/2020 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 569,63 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ve tamamlama harcı 129,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 381,33 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan (Davalı sigorta 1.196,59 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 8.338,94 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan (Davalı sigorta 7.559,32 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 917,40 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL ve tamamlama harcı 129,00 TL harcın davalılardan (Davalı sigorta yargılama giderinin 831,63 TL’sinden, harcın tamamından sorumlu olmak kaydı ile) alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2022