Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/746 E. 2023/237 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/746
KARAR NO : 2023/237

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
K.YAZIM TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı …’nun müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatif genel kurulunda alınan kararlar doğrultusunda; Mart 2012 – Ekim 2017 dönemine ait 12.452,52 TL aidat alacağı ve Ekim 2020 – Eylül 2021 dönemine ait 15.192,00 TL aidat alacağı olan toplam 27.644,52 TL şifahi – yazılı ikaz ve ihtarlara rağmen davalı tarafından ödenmediğini, her ortağın, genel kurulda belirlenmiş olan ve kooperatifin amacının gerçekleşmesini sağlayacak aidatları ve öngörüldüğü halde bu bedellerin gecikme bedellerini ödemekle yükümlü olduğunu, kooperatifin piyasaya olan borçlarının davalı ile aynı konumda olan ve ödemelerini gerçekleştiren diğer üyeden ne gibi bir farkı bulunduğunu, kooperatif istifası; kooperatifin yararları (konut tahsisi) yararına olsun ancak külfet ve zararları (…) şahsından uzak dursun niteliğinde olup açıkça art ve kötüniyetin göstergesi olduğunu, hiçbir hukuki düzen böyle bir art – kötü niyeti koruyabilecek kabiliyette olmadığını, davalı ile aynı durumda olan üyeler aleyhine başlatmış oldukları davalarda dosyalara kazandırılan raporların ekte sunulduğunu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ve genel kurullarda alınan kararlar doğrultusunda kooperatif aidatlarına aylık %1,5 faiz uygulanması gerektiğini, her ay tahakkuk eden aidat alacaklarının muacceliyet tarihi ise bir sonraki ayın ilk günü olduğunun ise su götürmez bir gerçek olduğu ileri sürerek, davanın kabulü ile davalı adına tahakkuk eden Mart 2012 – Ekim 2017 dönemine ait 12.452,52 TL aidat alacağı ve Ekim 2020 – Eylül 2021 dönemine ait 15.192,00 TL aidat alacağı olan toplam 27.644,52 TL(fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) kooperatif aidat alacaklarının muaccel olduğu tarihlerden (her ay için ayrı) itibaren işleyecek olan aylık %1,5 faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP; Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı vekili 03/04/2023 tarihli dilekçesinde; Dilekçe ekinde sunmuş oldukları vekaletnamelerinin kabulü ile yine ekte sunmuş oldukları anlaşma metni doğrultusunda dosyadan davacı tarafından feragat edileceği ve tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyecekleri noktasında anlaşma sağlandığını, bu sebeple davaya davalı vekili olarak kabulleri ile dosyada anlaşma sağlandığı için taraflarının vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 04/04/2023 tarihli dilekçesinde; müvekkili …Kooperatifi ile davalı … arasında sulh sağlanmış olduğunu, taraflar arasında akdedilen 30/12/2022 tarihli “…” metnini eklice sunduklarını, işbu … metni uyarınca tarafların birbirlerinden bir alacaklarının kalmadığını, tarafların birbirlerini gayrikabili rücu şeklinde ibra ettiklerini, yargılama giderleri ve ferileri yönünden de bir taleplerinin kalmamış olması ve açıklanan sair nedenlerle … uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 313 ve devamı maddelerinde sulh düzenlenmiş olup, sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları sözleşme olarak tarif edilmiş ve hükmün kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği öngörülmüştür. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuçlar doğurur. Mahkemece taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre, sulhe göre karar verilmesini istemezler ise karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği belirtilmiştir.
Eldeki davanın niteliği gereği tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalardan olduğu anlaşılmıştır. Taraflar mahkeme dışı sulh olduklarını ve birbirlerinden yargılama gideri talep etmediklerini beyan ettiklerinden ve sulhe göre de karar verilmesini istemediklerinden açılan dava ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
TARAFLAR ARASINDAKİ SULH NEDENİ İLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 472,10TL harcın mahsubu ile bakiye 292,20TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Taraflarca talep edilmediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve taraf vekilleri yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Artan gider avansı bulunduğu takdirde karar kesinleştiğinde istek halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/04/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]