Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/709 Esas – 2022/694
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/709
KARAR NO : 2022/694
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı … vekili 22.11.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan müvekkili bakiye alacağının davalı tarafından 31.12.2020 öncesi için borç alacak hesabı çıkarılarak 513.798,92-TL olduğunun bildirildiği gibi, müvekkilinin de cari hesaptan kaynaklı hesap kesim öncesi alacaklarının bulunduğunu, Mutabık kalınan ve karşılıklı teyit edilen miktarın davalının kabul ettiği cari hesap alacağı olup, takip öncesi taraflar arasında uzlaşma sağlandığından her iki yan açısından kesin nitelikte olduğunu, bakiye alacağın tahsili amacıyla Ankara …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyet tazminatına hüküm olunmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili 28.12.2021 tarihli cevap dilekçesinde, usule ilişkin itirazlarının yanı sıra esasa ilişkin itirazlarında özetle; davacı tarafça taraflar arasında cari hesap bakiyesi konusunda mutabık kalındığı iddiasında bulunulmuş ise de, söz konusu faks iceriğinde yalnızca davacının imzası bulunup, müvekkili şirketin cari hesap mutabakatlarını faks değil mail yoluyla yaptığını, söz konusu faksın müvekkilinden geldiğini gösterir ibare bulunmadığını, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan inceleme sonucu davacının eksik ve ayıpsız ifa ettiği tüm işlemlerin bedelinin ödendiğini ve herhangi bir borç bakiyesine rastlanılmadığını, müvekkili şirketin dava öncesi temerrüte düşürülmemiş olması nedeniyle takip öncesi döneme ait işlemiş faiz talebinde de bulunamayacağını belirterek, davanın reddi ile müvekkili yararına asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hüküm olunmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
-Arabuluculuk son tutanağı,
-Davacı ve davalı ticari defter ve bağlı kâğıtları, faturalar,
-Ankara ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası,
-27/06/2022 günlü bilirkişi raporu,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Ankara ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğu görülmüştür.
Bu durumda İİK’ nun 50. maddesi gereğince öncelikle icra dairesinin yetkilerine yönelik itiraz incelenerek takip konusu icra dairesi yetkili ise dosyanın esasına girilecektir.
Somut olayda; davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş ve davalı ikamet mahkemesi olan Akyurt İcra dairelerinin yetkili olduğunu belirtiş ise de; Davalı taraf, itirazında alacak – borç ilişkisini açıkça inkar etmemiştir. Davacı takip başlatırken seçimlik yetki hakkını kullanmış ve takibini yetkili icra dairesinde açmıştır. Zira para borcu götürülecek borç olup TBK 89/1 maddesi gereği alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de somut olayda yetkilidir. Faturadan kaynaklı takip talebi incelendiğinde alacaklı davacının yerleşim yeri Ankara-Maltepe olup kesin yetkinin söz konusu olmadığı bu davada davacı tarafından seçimlik hak kullanılarak yetkili icra dairesinden biri olan Ankara İcra Müdürlüğünde usulüne uygun biçimde takip başlatıldığından davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazının reddine karar kararı verilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 426.205,68-TL asıl alacak, 44.754,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 470.960,20-TL’nın tahsili için Ankara ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili, müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “…. Yetkisiz icra dairelerinde takip başlatıldığını, Akyurt İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu müvekkil şirkette yapılan tetkik neticesinde alacaklı yana böyle bir borcun olmadığının tespit edildiğini, ödeme emrinde belirtilen asıl alacak, işlemiş faize faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini” bildirmiştir.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından taraflara ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak 27/06/2022 tarihli bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememiz tarafından görevlendirilen ve taraf ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/06/2022 tarihinde Mali Müşavir bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “… taraflar arasında alım satıma dayalı 2019 yılı öncesinden başlayan ticari ilişki mevcut olup, usulünce tutulmakla sahibi yararına delil olma özelliğine sahip olan her iki yanın ticari defter kayıtları, birbirini teyit etmektedir. Bu kayıtlara göre, davacının 18.08.2021 olan takip tarihi itibariyle davalı şirketten 426.205,58-TL bakiye alacağının mevcut olduğu, İcra takibinde asıl alacak haricinde takip öncesi döneme ait 44.754,52-TL işlemiş faiz istenilmiş ise de, icra takip dosyası kapsamından faiz başlangıç tarihinin ne olduğu hususunda açıklayıcı bir beyan bulunmadığı gibi, yine dosya içerisinde TBK.’nun 117. Maddesi anlamında davalı şirketin temerrüte düşürüldüğüne dair bir belge bulunmamakla, talep edilip edilemeyeceği hususunda takdir mahkemeye ait olmak kaydıyla takip öncesi döneme ait işlemiş faiz yönünden hesaplama yapılamadığı…” bildirilmiştir. Rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Bu durumda her iki taraf ticari defterleri usulüne uygun tutulduğu, lehlerine delil niteliğinde oldu, davacının alacağını, davalının ticari defter ve bağlı kâğıtları ile ispat ettiği anlaşılmakla, yukarda belirtilen 426.205,58-TL tutar kadar, davacının davalıdan alacaklı olduğu açıklığa kavuşmakla, davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı, alacaklı olduğu kısım için icra takibinden önce davalıyı BK. 101 maddesi anlamında usulüne uygun temerrüde düşürmediğine göre davacı tarafın icra takibinde istediği işlemiş faiz nazara alınmamıştır.
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren taraflar arasındaki ilişkinin TTK’ dan kaynaklanması nedeniyle davacı talebi gibi avans faiz uygulanması gerekmiştir.
Alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kısmen kabulüne; Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 426.205,58-TL’lik asıl alacak kısmı ile ilgili borçlu itarızının iptali ile takipten itibaren asıl alacağı işleyecek %16,75 avans faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İİK’nun 67/2.maddesi gereğince alacağın %20’si oranında (85.241,11-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 29.114,10 TL harçtan peşin alınan 8.042,83 TL harcın mahsubu ile eksik 21.071,27 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 8.102,13. TL harçlar ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen 1.038,50-TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 934,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 62.668,78-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 1.188,00 TL sinin davalıdan kalan bakiye 132,00 TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26.09.2022