Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/693 E. 2022/1003 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/693 Esas – 2022/1003
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/693 Esas
KARAR NO : 2022/1003

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 26/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/10/2020 tarihli trafik kazasında müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL daimi iş göremezlik ve 100,00 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden, yetkisiz mahkemede dava açıldığını, davadan önce başvuru şartının usulünce yerine getirilmediğini, iyileşmenin tamamlanmadığını, esas yönünden ise davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bakıcı gideri taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, ceza dosyasında uzlaşma bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, faiz talebinin yerinde olmadığını, müterafik kusur nedeni ile tazminattan indirim yapılmasının gerekeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısı aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu, davalının başvuru dava şartına ilişkin savunmasının usule uygun olmadığı iddia edilen evrak yargılama aşamasında tamamlanabileceğinden (Yargıtay 4. HD 2021/3042 esas 2021/1562 karar) yerinde olmadığı, yetki itirazının davalı sigortanın Ankara’da şubesi bulunması nedeni ile yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
…. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır. Ceza dosyasında uzlaşma sağlanamadığı anlaşılmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evrak, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 17/03/2022 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalının sigortalısının tam kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Raporun oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiş, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 04/08/2022 tarihli maluliyete ilişkin raporda, davacının kaza nedeni ile %10 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 90 gün kadar uzayabileceği, 15 gün başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir. Raporun kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca düzenlendiği de gözetilerek (Yargıtay 4. HD 2021/4651 esas 2021/8345 karar) oluşa uygun görülerek karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Aktüer bilirkişisi 05/10/2022 tarihli raporunda, davacının maddi zararını hesaplayarak 453.556,15 TL sürekli iş göremezlik, 1.471,50 TL geçici bakıcı gideri tazminatı talep edebileceğini bildirmiştir. Dosyadaki verilere uygun olmakla rapora itibar edilmiştir.
Poliçede tedavi gideri teminatının bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı müterafik kusur indirimi yapılmasını talep etmiş ise de, müterafik kusura ilişkin olarak ise dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, davacının kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığı kaza tespit tutanağında belirtilmediği gibi yaralanması dikkate alındığında bu yöndeki savunmaya itibar etmenin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralanarak zarar gördüğü, zararın TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca tazmininin gerektiği, davacının maluliyet durumunun usulüne uygun bulunan raporla belirlendiği, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından da tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna ve poliçe teminat limitine göre 07/10/2022 tarihli dilekçesi ile talebini artırdığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle, davalının ZMMS poliçesi kapsamında işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının bu hali ile sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
410.000,00 TL daimi maluliyet tazminatı ile 1.471,50 TL geçici bakıcı gideri tazminatının 09/04/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 28.107,62 TL harçtan peşin alınan 1.430,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 26.677,32 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 60.606,01 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 970,60 TL ile 736,80 TL ATK ve 1.500,00 TL maluliyet ücretinden ibaret yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.430,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022